Fazla veren Türkiye mümkün mü? İşte yol haritası
Geçtiğimiz haftalarda Dışyönder olarak yaptığımız çalıştayın sonuçlarını kamuoyu ile paylaştık. 250 çok önemli dış ticaretçi bir araya gelerek, Türkiye’nin dış ticaret fazlası vermesi yolunda önemli bir reçete oluşturduk ve geniş katılımlı bir zirve ile de sunduk. Zirvede dış ticareti enine boyuna da ele aldık. İhracattan ithalata, gümrükten eğitime, teşviklerden iş dünyasına.
Yol haritamızı ise dört ana başlıkta topladık. Yol haritasının bir özetini paylaşmak istedim bu yazımda, zira maddeler zaten başlı başına bir makale. Neden dış ticaret fazlası vermeliyiz, her şeyden önce cari fazla vermenin en önemli enstrümanı burada. İşte bu yol haritasında yer alan 20 madde:
İhracat ve devlet destekleri
Markalaşma ve küresel konumlandırma eksikliği çözüme kavuşturulmalıdır. Hedef pazarlarda ulusal PR çalışmalarının sektör paydaşlarıyla birlikte belirlenerek yapılması, “Made in Türkiye”, “Designed in Türkiye”, “Innovated in Türkiye” gibi markalarının konumlandırılması, Türk markalarının ülke içerisinde de kuvvetlendirilmesi ve Türk malına olan bağlılık ve destek konusunda milli kampanya başlatılması gerekmekte.
Hammadde ihracatında zorunlu katma değer politikası geliştirilmelidir. Doğal kaynaklar başta olmak üzere, hammadde niteliği taşıyan ürünlerin ihracatına kota sistemi uygulanmalı veya yarı mamul ve mamul ihracatının arttırılmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.
Mevcut devlet desteklerinin karmaşık yapısı sadeleştirilmeli, firmaların daha kolay erişebileceği daha kısa sürede kullanım sağlanan bir teşvik ve destek mekanizması kurulmalıdır.
Milli fuar katılımlarında STK’lara ücretsiz stant desteği sağlanmalıdır. İhracatı geliştirmeye yönelik yapılan sivil toplum faaliyetlerinin desteklenmesi ve dolaylı olarak ülkemizin daha iyi tanıtılması için milli fuar katılımlarında devlet tarafından ücretsiz stant teşviği sağlanmalıdır.
Vize sorunu mutlak surette çözüme kavuşturulmalıdır. Firmaların yurt dışı seyahatlerinde en sık karşılaştıkları engellerden biri olan vize problemlerinin çözümü için; devlet seferber olmalı, kollektif girişimlerde bulunulmalıdır.
İthalat ve gümrük işlemleri
Gümrük işlemlerinde dijitalleşmeye hız verilmeli, bürokratik süreçler azaltılmalıdır.
Ürün Güvenliği sistemlerinde ve diğer kamu kuruluşların izinlerinde denetim süreleri kısaltılmalıdır. Yatırıma yönelik ve üretim girdisi olan tüm ithalatlarda, ön taahhütle ithalata izin verilmeli, ithalatlardaki bekleme süreleri kısaltılmalıdır. Böylece döviz kaybı da önlenmiş olacaktır.
Türkiye’nin ithalat hacmi sektörel bazlı analiz edilmelidir. Bu analizlere dayalı olarak, hangi stratejik desteklerin sağlanacağı ve yerli üretime geçilebilme olanakları açıkça ortaya konmalıdır.
Tarife dışı engel niteliğindeki vergi ve maliyetler analiz edilmelidir. Sektörel bazda uygulanan bu engel niteliğindeki vergi ve maliyetlerin gerçekten yerli üretimi destekleyip desteklemediği incelenmelidir. Aksi halde ithalat maliyetinin arttırılması yerli ürün üretilmesini ve tüketici maliyetlerini yükseltmekte ve enflasyona da sebep olmaktadır.
Gümrük Birliği’ndeki dezavantajlı olduğumuz konuların her birisi çözüme kavuşturulmalıdır. Bugün ABD pazarındaki rekabetçiliğimizi kaybetmemizin dahi en önemli sebebi budur.
Lojistik
Ülkemizin dahil veya yakın olduğu ulaştırma koridorlarından taşınacak yüklerin ülkemiz üzerinden transit olarak taşınmasında gerekli fiziki ve mevzuat altyapısının hem geçiş süresinde hem de geçiş maliyetinde alternatif ülkelerden daha rekabetçi şartlar sunması için gerekli iyileştirmeler yapılmalıdır.
Yüksek taşımacılık maliyetlerine ilişkin teşvik mekanizmalarının ve mali desteklerin iyileştirilmesi gerekmektedir.
Sürücü vize ve istihdam sorunu çözüme kavuşturulmalıdır.
Demiryolu taşımacılığının toplam taşımacılık içindeki payı arttırılmalıdır.
Liman ücretleri konusunda bir standart oluşturulmalıdır. Liman maliyetlerinin yüksek oluşu dış ticaret maliyetlerini önemli ölçüde yükseltmektedir. Kamunun bu konuda yönlendiriciliği fayda getirecektir.
Yetkilendirilmiş Yükümlülük Sistemi
YYS Başvuru süreci sadeleştirilmelidir.
Fiziksel koşullar standartlaştırılmalıdır.
İthalat sonrası kontrol mekanizması oluşturulmalıdır.
Dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan başvuru ve taahhüt kapama işlemlerinde YYS firmalarına öncelik sağlanılmalıdır.
Devlet yardımlarında öncelik verilmeli, Eximbank başta olmak üzere ihracat kredilerinde indirim yapılmalı, yeşil pasaport konusunda ilave hak sağlanmalıdır.
Enerji bağımlılığını azaltan, hammadde üretmeyi başaran, markalaşmaya, AR-GE’ye ve eğitime daha fazla önem veren çağdaş bir Türkiye’nin başaramayacağı reçete yoktur. Biz 5 senelik bir hedef koyduk, ne de olsa inanmak başarmanın yarısıdır