Konutta reel maliyetler ve fiyatlar
TÜİK, geçen hafta yüzde 80’i konut kesiminden oluşan mayıs ayı inşaat maliyet endeksi istatistiklerini açıkladı. Aylık artış yüzde 0,9. Yıllık artış ise yüzde 22,4. TÜİK’in “İkamet amaçlı binalar” dediği konut kesiminde artış yüzde 22,7 yani fark etmiyor. Maliyet endeksinin yaklaşık yüzde 80’inini ‘malzeme’ yüzde 20’sini ‘işçilik’ oluşturuyor. Yıllık artış malzemede yüzde 17,8 işçilikte yüzde 31,4. Görüldüğü gibi maliyet artışı malzeme fiyatlarının düşük seyretmesi nedeniyle enflasyonun çok altında kalıyor. Bu nedenle inşaat maliyeti reel olarak uzunca bir süredir düşüşte. İnşaat maliyetlerinde son yıllarda muazzam bir dalgalanma yaşandı. Kısaca hatırlatmakta yarar var. İnşaat maliyet endeksi, 2021 sonbaharından itibaren giderek artan bir hızla artışa geçti ve yükselmekte olan enflasyonun üzerinde seyretti. Zirveyi oluşturan Eylül 2022’de yani bir yıl sonra yıllık artış yüzde 120’ye ulaşmış, reel maliyet artışı çok ağır bir yük haline gelmişti. Bu tarihten itibaren maliyet artışı ivme kaybetmeye başladı ama Temmuz 2024’e kadar fark azalsa da maliyet artışı enflasyonun üzerinde kalmaya devam etti. Haziranda yüzde 66 olan yıllık artış, temmuzda yüzde 46’ya sert bir iniş yaptıktan sonra her ay azaldı ve nihayet Mayıs 2025’te yüzde 22,4’e kadar geriledi.
Bu 10 ay aynı zamanda reel maliyetlerin hızla azaldığı dönemdir. İnşaat maliyeti reel seviye itibarıyla Eylül 2021 ve Mayıs 2025 karşılaştırıldığında farkın yüzde 11 ile sınırlı kaldığı görülmektedir. Bu fark da ortalama işçilik maliyetlerindeki yüksek artışın eseridir. Vasıflı iş gücü tedarikinde yaşanan güçlükler bu kesimde ücretleri ciddi ölçüde artırdığından ortalama ücret yükselmiştir.* Bu dönemde toplam maliyet endeksi 6 kat artarken işçilik maliyet endeksinde artış 8 kattır.
Konut fiyatlarında yükseliş ve düşüş
Konut üretim maliyetlerindeki bu dalgalanma doğal olarak konut fiyatlarını önemli ölçüde etkilemiştir. TCMB konut fiyat serisi 2022’den itibaren reel fiyatların hızla yükselmeye başladığını gösteriyor. Ortalama konut fiyatını 2017 Eylül seviyesine yani sektörün büyük türbülansa girmeden önceki seviyesine endekslersek (Eylül 2017=100), Haziran 2023’te endeksin 212’ye ulaştığını görüyoruz. Endeksin Ocak 2022’de sadece 118 seviyesinde olduğu dikkate alındığında 1,5 yılda ortalama konutun reel fiyatı neredeyse iki katına çıkıyor. Sahibinden. com verisi de bu muazzam artışı teyit ediyor. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (BETAM) bu veri ile her ay yayınladığı konut piyasası görünümü raporuna göre reel fiyat endeksi (Eylül 2017=100) Haziran 2023’te 214. Bu zirveden itibaren konut reel fiyatları düşüşe geçiyor. Reel fiyat endeksi Mayıs 2025’te TCMB verisinde 177’ye sahibinden.com verisinde 156’ya kadar gerilemiş durumda. Bu noktada merak edileceğini düşünerek üç büyük ilde konut fiyatlarının durumuna kısaca değinmek istiyorum. Kullandığımız rakamlar Türkiye geneline ilişkin oysa ilden ile önemli farklılıklar mevcut. BETAM aylık konut piyasası raporlarında Türkiye’nin yanı sıra üç büyük ili de yakından takip ediyor. Bu raporlarda reel fiyatta en büyük düşüşün İstanbul’da en az düşüşün ise Ankara’da gerçekleştiğini, İzmir’in arada yer aldığını görülüyor. Bu gelişmenin ortalama konut fiyatında İstanbul ile Ankara arasındaki 1’e 2 gibi farkı önemli ölçüde azalttığını da not düşeyim.
Konut reel fiyatlarında düşüş devam eder mi?
Yanıtımı baştan verip gerekçelerimi sonra açıklayayım. Devam edeceğini sanmıyorum. Önce iki gözlemi ya da olguyu paylaşayım. TCMB verisinde reel fiyat düşüşü son aylarda durağanlaşmış durumda hatta yukarı yönlü bir eğilim var gibi. Reel fiyat endeksi Ekim 2024’te 174 ile dip seviyesini görmüştü. Mayısta 177 oldu. Sahibinden.com verisinde endeks ekimde 159, mayısta 156. İkinci gözlem, maliyet seviyesinin aksine reel fiyat seviyesi 2021 sonbaharının yüzde 60-70 gibi üzerinde bir seviyede yatay seyre geçmiş olmasıdır. Sonuç olarak ortalama konut günümüzde kabaca 4 yıl öncesine göre çok daha pahalıdır ve bu kalıcı bir olgu gibi görünmektedir. Bu gözlemler, konut reel fiyatının düşüş döneminde reel maliyetlerdeki düşüşten kısmen etkilendiğini gösteriyor. Bunun iki nedeni olabilir. Birincisi, konut maliyetinin malzeme ve işçiliğin yanı sıra bir diğer önemli unsuru olan arsa fiyatları -kısaca rant-artmış olabilir. Ne yazık ki bu konuda istatistiki bilgi mevcut değil. İkinci neden, arza kıyasla yüksek talep olabilir. Konutun nispi fiyatının ve faizlerin yüksek olduğu koşullarda güçlü talep olası değil ama arzın yetersiz olması pekâlâ mümkün.
*Daha kapsamlı bilgi için ‘İnşaat sektörü ve işgücü dinamikleri’ başlıklı BETAM raporuna bakılabilir.