Tarımda girdi fiyatlarında yükseliş
TÜFE’de temmuz ve ağustos aylarında mevsim etkilerinden arındırılmış artışlar yüzde 2,6 ve 2,5 ile oldukça yüksekti. Enflasyonu konu alan yazılarımda daha önce belirttiğim gibi TÜFE artışlarının büyük kısmından (yarıdan fazlasından) gıda ile kira sorumlu. Ağustosta gıda ve alkolsüz içecekler kaleminde mevsim etkisinden arındırılmış aylık artış yüzde 4,4 ile ortalama TÜFE’nin çok üzerindeydi. Taze meyve ve sebzede ise yüzde 6,4 gibi olağanüstü bir artış vardı.
TÜFE’de dezenflasyonun öngörüldüğü gibi devam etmesi için gıda enflasyonun daha düşük seviyelere gelmesi şart. Bunun için de tarım üretici fiyat enflasyonunun hızla azalması gerekiyor. Oysa ağustosyta yıllık tarımsal ÜFE artışı yüzde 41,6 oldu. Yüzde 33 artan TÜFE’nin bir hayli üzerinde bir artış. Tarım üretici fiyatlarında hızlı bir dezenflasyon için ise tarımsal girdi enflasyonunun sistematik olarak inişe geçmesi gerekiyor. Bunu faiz artışı ile yapamazsınız. Bu nedenle gıda ürünlerinde yüksek artışların belki de en önemli nedeni olan girdi enflasyonuna yakından bakmak gerekiyor.
Tarımda girdi enflasyonu
TÜİK her ay Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (GFE) adı altında çok sayıda girdiden oluşan bir endeks yayınlıyor. Endekste yıllık artış 2024 baharında yüzde 50’nin üzerindeydi. Bu dönemde TÜFE artışları da yüksekti. Bu tarihten itibaren inişe geçen GFE 2025 yılının ilk aylarında yüzde 30 civarına kadar geriledi. Dip noktası yüzde 28,9 ile Şubat ayındaydı. Ama mart ayından itibaren GFE’de sistematik bir artış yaşanmaya başladı. Sonunda temmuz ayında yıllık artış yüzde 34,2’ye yükseldi. Tarım girdi enflasyonu arttığı sürece tarım üretici enflasyonunda istisnai iklim koşulları hariç düşüş bekleyemeyiz. Üretici enflasyonu gevşemedikçe gıda enflasyonu da gevşemeyecek ve TÜFE’de dezenenflasyon süreci hedeflenen hızda gerçekleşmeyecektir. Diğer ifadeyle tarımsal GFE’de yaşanan katılık zincirin sonunda TÜFE’nin katılığını artırıcı etkide bulunacaktır.
Böyle bir gelişmenin enflasyonla mücadele ve ödeteceği ekonomik bedel açısından yaratacağı sorunları hatırlatmam gerekmiyor.
Tarım GFE’de yüksek fiyat artışlarının yaşandığı ürünler
TÜİK GFE’de 20 ürün kapsanıyor. Temmuz 2024-2025 döneminde fiyatı ortalama artışın (yüzde 34,2) üzerinde artan 11 ürün var. Bunların 4’ünde yıllık enflasyon oranı ortalamaya çok yakın. Bu ürünleri bir yana bırakırsak yüksek fiyat artışlarının görüldüğü 7 ürün kalıyor. Bunlar yıllık fiyat artış oranlarıyla Gübre ve toprak geliştiriciler (yüzde 50,2), düz gübreler (yüzde 58,3), bileşik gübreler (yüzde 40,2), veteriner harcamaları (yüzde 63,5), hayvan yemi (yüzde 37,1), kaba yemler (yüzde 36,1), kesif yemler (yüzde 37,5).
Birim maliyette büyük bir paya sahip olmadığını tahmin ettiğim veteriner harcamalarını bir yana bırakırsak en yüksek artışlar toprağın verimliliğini artırıcı gübre cinsinden 3 üründe görülüyor. Çiftçilerin girdi fiyatlarından yakınırken ilk sıraya gübreyi yerleştirmeleri bu kalemde ciddi maliyet sorunu olduğunu teyit ediyor. Açıkçası gübre sanayinin hangi gerekçe ya da nedenle ortalamanın çok üzerinde fiyat artışlarına gittiklerini bilmiyorum. Özellikle ithal kimyasal ürünlerin fiyatları TL’nin değerlenmesi ile baskı altında tutulduğu bir dönemde bu durumu dikkat çekici buluyorum. Fiyat artışlarının ortalamanın 2-3 yüzde puan kadar üzerinde olduğu diğer 3 ürün hayvan yemleri. Çiftçilerin girdi maliyetlerinde bu ürünü gübreden sonra ikinci sıraya koymaları şaşırtıcı değil.
Sonuç olarak enflasyonla mücadelede hedeflenen sonuca (yüzde 10’un altı) parlamento ve başkanlık seçimlerinin baskısı başlamadan önce varılabilmesi için gıda fiyatlarında enflasyonun kontrol altına alınması bunun içinde tarımda girdi enflasyonunu yükselten ürünleri imal eden firmalara fiyat artışlarının nedenlerini keşfetmek için yakından bakılması gerekiyor.