İş gücü piyasasında sorgulanması gereken gelişmeler
TÜİK geçen hafta 2025 3’üncü çeyrek iş gücü istatistiklerini açıkladı. Zaman zaman hatırlattığım gibi üç aylık istatistikler hem daha güvenilir hem aylık istatistiklerden çok daha fazla bilgi içeriyor. Örneğin sektörlerde istihdam gelişmelerini ve eğitim düzeyleri itibariyle işsizlikteki gelişmeleri üç aylık istatistikler sayesinde öğreniyoruz. Temmuz-ağustos-eylül döneminde istihdam ve işsizlikte yaşanan gelişmeler 2025’in ilk yarısında özellikle 2’nci çeyrekte dikkat çeken bir gelişmeyi teyit etti: 2025’te iş gücü 2024’e kıyasla azalıyor. Bu olguyu “iş gücü piyasası daralıyor” şeklinde adlandırabiliriz. Bu olayı kasımın ilk haftasındaki yazımda (“Vahim bir gelişme”) eylül rakamlarını kullanarak ilk kez tartışmıştım. Bu yazıda bu şaşırtıcı gelişmeyi 2025’in ilk 3 çeyreğinin istatistiklerini kullanarak daha kapsamlı bir şekilde ele almak istiyorum.
İlk 9 ayda iş gücünde azalma
Tabloda izlendiği gibi her çeyrekte bir yıl öncesine göre işgücü azalmış, azalış ortalamada 161 bini (yaklaşık yüzde 0,5) bulmuştur. Tanımı icabı istihdam ve işsiz sayısından oluşan iş gücü genellikle birkaç yoldan azalabilir: 1) İstihdam azalır ama işsiz sayısı aynı miktarda artmaz. 2) İstihdam bir miktar artar ama işsiz sayısı daha fazla azalır. Bu yoldan azalmanın tipik bir örneğini paylaşayım. 3’üncü çeyrekte kadın istihdamı bir yılda 23 bin artarken kadın işsiz sayısı 61 bin azalmıştır. Ama en çarpıcı iş gücü azalması vakası ise istihdam azalırken işsiz sayısının da azalmasıdır. Türkiye iş gücü piyasasında yaşanmakta olan da budur. İşsiz sayısı bu kadar azalınca 2025 işsizlik oranları da 2024’e kıyasla azalmıştır. İş gücü piyasasının daraldığı bir dönemde işsizliğin azalmasına nasıl bakılabilir? Bu da ayrı bir tartışma konusudur.
İlk bakışta paradoksal görünen istihdam ve işsiz sayısının birlikte azalmasını rakamlarla özetleyelim. 2’nci ve 3’üncü çeyreklerde istihdam bir yıl içinde sırasıyla 101 bin ve 7 bin azalırken işsiz sayısı 70 ve 102 bin azalmıştır. Birinci çeyrekte ise istihdamda 29 binlik artış olurken işsiz sayısında 132 azalma vardır. Türkiye gibi çalışabilir nüfusunun artmaya devam ettiği bir ülkede iş gücünün azalması ancak istisnai koşullarda gerçekleşebilir. Bu olay sadece COVID-19 şokunun yaşandığı 2020’de yaşanmıştır. Ekonomik büyümenin önce yüzde 3’e daha sonra yüzde 0,9’a gerilediği 2028-2019 döneminde bile iş gücünde böyle bir daralma yoktur. Ayrıca 2025’te yüzde 4’e yakın bir büyüme beklenmektedir.
İş gücü neden azalıyor ya da endişe verici sanayisizleşme
İş gücündeki azalmanın nedenlerine dair bir fikir edinmek için istihdamda ve işsiz sayısında azalmalara yakından bakmak gerekiyor. Bu yakından bakmada, özellikle işsizler için yıllık ve mikro veri gerekiyor. Yine de mevcut bilgiler ile bazı saptamalarda ve tahminlerde bulunulabilir. İlk gözlem istihdamda azalmanın tüm sektörlerde yaşanmadığıdır. Hizmetlerde (erkek ile kadında) ve İnşaatta istihdam artmıştır. Çoğu çeyrekte ve cinsiyette bu atışlar oldukça mütevazidir. Bu da düşük büyüme koşullarında normaldir. Yegâne istisna hizmetlerde 3’üncü çeyrekte kadın istihdamının görülen 343 binlik artıştır. Kadın istihdamında bir yılda yüzde 5 artışın hikmeti hakkında doğrusu bir fikrim yok. Öte yandan tarımda istihdam azalması normal olarak devam etmektedir ve toplam istihdam kaybın önemli bir kısmı tarımdadır. Ama esas üzerinde durulması gereken istihdam kaybı sanayidedir. Hem erkeklerde hem kadınlarda sanayi her çeyrekte bir yıl öncesine göre istihdam kaybına uğramıştır. Ama en büyük kayıp temmuz-ağustos-eylül ayında gerçekleşmiştir. Yıllık istihdam kaybı erkeklerde 103 bin kadınlarda 179 bin toplamda 282 bindir (yüzde 4,2). Uluslararası piyasada rekabet gücünü yitiren faaliyet kollarında kapanmaların ve fabrikaları yurt dışına taşımanın giderek yaygınlaştığı bir dönemde bu kayıplar şaşırtıcı değildir. İşsiz sayısındaki azalmaya gelince. Azalma her iki cinsiyette de görülmektedir. İş gücü piyasasından çıkan Kadınların bir kısmının ev işlerine döndükleri diğerlerinin potansiyel işgücüne (çalışmayı arzulayan ama iş aramayan) intikal ettikleri tahmin edilebilir. Ama nedenlerini şimdilik bilmiyoruz. İstihdamın azaldığı bir ortamda erkek işsiz sayısındaki azalma ise tam bir muamma, en azından benim için.
