Küresel enflasyon belirleyici olacak

Yeşim SARIŞEN
Yeşim SARIŞEN YAPI KREDİ YATIRIM

2017, küresel büyümenin hız kazandığı bir yıl oldu. Ancak jeopolitik ve politik risklerle birlikte zayıf enflasyon, merkez bankalarının sıkılaştırma adımları önündeki en önemli engellerden biriydi. 2008 krizi ardından uygulanan parasal genişleme sona eriyor olsa da merkez bankalarının piyasalarda türbülansa yol açmayacak nitelikteki temkinli adımları ile birlikte, büyümeye yönelik risklerin dengeli olduğunu ve finansal piyasalar genelinde iyimserliğin hakim olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin küresel risk barometresi olarak da izlenebilen S&P 500 endeksinin yeni rekor seviyeleri test ettiğini takip ediyoruz.

ABD ekonomisi neredeyse tam istihdama ulaşmış durumda ve bazı makro veriler zayıf enflasyon senaryosunda sona gelindiğine dair sinyaller veriyor. Örneğin New York FED’in (Amerika Merkez Bankası) yayınladığı temel enflasyon göstergesi UIG; Ekim ayında aylık yüzde 2,96 artarak, Kasım 2007'den bu yana en yüksek artışa işaret etti.

Enflasyondaki yükselişle birlikte faizlerdeki olası artışların riskli varlıklar genelinde olumsuz etkileri olabileceğini düşünüyoruz. 2018 yılında küresel enflasyon temasının öne çıkmasını bekliyoruz.

Bu doğrultuda yükselen küresel enflasyon ve faizler eşliğinde bazı potansiyel risklerin önem kazanacağını ve bu risklerin büyüme üzerinde baskı yaratabileceğini öngörüyoruz.

Beklenenden daha hızlı parasal sıkılaşma, Çin öncülüğünde gelişmekte olan ülke ekonomilerinde yaşanabilecek bir finansal türbülans, Euro bölgesi bankalarına yönelik sıkıntılar, korumacı politikaların yükselmesi ve jeopolitik riskler gibi konuları potansiyel riskler arasında sıralayabiliriz.

Kısacası 2018 yılında küresel finansal koşulların daha zorlu olacağını düşünüyoruz. Yüksek borçluluk seviyeleri de göz önüne alındığında, faizlerdeki yükselişe duyarlı kırılgan ekonomiler açısından 2018 yılı hareketli geçebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar