Markalı ihracatın yol haritası baştan çiziliyor

Fikret ÇENGEL
Fikret ÇENGEL Bir Dünya Ekonomi fikret.cengel@dunya.com

'Made in Türkiye' algısını dünyaya yerleştirmek ve markalı ihracatı teşvik etmek için yıllardır birçok düzenleme getirildi. Ancak yeteri kadar veri olmadığı ve markalı ihracat genel ihracat içinde kaldığı için bu konuda mesafe alınamadı. Yeni yapılan düzenleme ile Ticaret Bakanlığı, markalı ihracatı genel ihracattan ayırıyor.

Ticaret Bakanlığı ihracatta ve ithalatta markalı ürünlerin genel ihracattan ayrışması için yeni bir düzenlemeye gidiyor. Buna göre ihracat veya ithalat beyannamelerinde ürün kodu dışında ürünün markası ve modelinin de belirtilmesi zorunluluğu getiriliyor.

Bakanlık yayınladığı açıklamada “Bakanlığımızca yürütülen çalışmalar neticesinde BİLGE sisteminde ekte yer alan GTİP’lerin gümrük beyannamesinde beyan edilmesi halinde beyanname ekranında yer alan marka ve model bilgilerinin beyan edilmesinin zorunlu tutulması, söz konusu alanların beyan edilmeden tescil işlemine devam edilmesinin engellenmesine ilişkin teknik düzenleme yaparak devreye alınmış bulunmaktadır” ifadesine yer verdi. Düzenlemeye göre gümrüklerde verilmesi zorunlu beyannamelerde ürünün uluslararası kodu olan GTİP yanında ürünün modeli ve markası da beyan edilecek.

Model veya marka ifade edilmeyen beyannameler tamamlanmamış sayılacak. Ticaret Bakanlığı’nın getirdiği düzenleme konusunda markalı ihracat yapan firmaların 2021 yılından beri talepleri bulunuyor. Dönemin Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, 18 sektörden temsilcilerin yer aldığı bir‘Marka Konseyi’ kurulmasını sağlamış ve konsey, başta markalı ihracatın genel ihracat içindeki payının ölçülmesini ve ayrışmasını talep etmişti.

Böylece katma değer, marka ve inovasyonun birim değeri üzerindeki etkisinin genel ihracattan ayrılmasını talep eden Marka Konseyi, bu çalışmanın markalı ihracatın bir veri tabanı oluşturması açısından çok önemli olduğunu vurgulamıştı. Girişimlerin ardından 2 sene sonra bakanlık yayınladığı duyuru ile beyannamelere marka ve model bildirme zorunluluğu getirmiş oldu.

Markaya en büyük destek

Turquality Ticaret Bakanlığı, ihracatta "Türk malı" imajının yerleştirilmesini teşvik ederken bu kapsamda 324 marka, "Marka" ve "Turquality" programları kapsamında destekleniyor. Bu çerçevede, 120 firmaya ait 125 marka "Marka Programı", 187 firmaya ait 199 marka da "Turquality Programı" dahilinde olmak üzere toplam 324 marka destek görüyor.

Marka-Turquality programları kapsamına alınan firmaların patent, faydalı model, endüstriyel tasarım ve marka tesciline ilişkin harcamaları, sertifikasyona ilişkin giderleri, moda/endüstriyel ürün tasarımcısı istihdamına ilişkin giderleri, tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetleri, yurt dışı birimlere ilişkin giderleri, yönetim, tasarım, hukuk, bilişim ve sürdürülebilirliğe yönelik danışmanlık giderleri Bakanlık kaynaklarından destekleniyor.

Doğru strateji data ile mümkün

Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, ihracat ve ithalatta marka ve model beyanı zorunluluğu getiren düzenlemenin çok yerinde bir karar olduğunu belirterek, bu konuda son yıllarda çok çaba gösterdiklerini ve çabanın sonuca ulaşmış olmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Kolbaşı, şirket olarak katma değer ve nitelikli ihracat konusuna büyük değer verdiklerini ifade ederek, dünyada ‘Made in Türkiye’ algısını geliştirmek üzere çaba gösterdiklerini belirtti. Kolbaşı, “İhracat değeri genel kodlardan ilerliyor. Kimin ne ihraç ettiğini veya ithal ettiğini data olarak bilinmesi gerekiyor.

Buna göre bir strateji geliştirmek genel ihracatımıza katkı verir. Bu data doğrultusunda ürün veya bölgelerde daha güvenli hareket ederiz. Benim yerli markamın katkısı ile uluslararası sermayeli bir şirketin ihracatını bilmek bizi doğru yola götürür. Türk markasının da dünyada önünü açar bu veriler. Veriler yoksa her şey sözde kalıyor. Dolayısıyla veri varsa biz daha çok varız. Ne kadar çok verilere sahip olursak o kadar çok doğru strateji geliştirebiliriz. Türk ihracatı için doğru atılmış bir adım” dedi.

Veri nakit kadar değerli

Lux Plastik Genel Müdürü ve Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları (EVSİD) kurucu Başkanı Burak Önder, yaptığı değerlendirmede “Verinin nakit kadar değerli olduğu günleri yaşıyoruz. İhracat ve ithalatta bu verilere sahip olmak faydalı olacaktır. Burada iki nokta önemli; birincisi verinin kalitesi, ikincisi ise bu verilerin istenilen detaylarla anlamlı hale gelmesi olacaktır” dedi.

Marka Konseyi’nin başarısı

TİM eski Başkanı İsmail Gülle, markalı ihracatın genel ihracat içinden ayrışmasının son derece önemli bir adım olduğunu belirterek, “TİM Başkanı olduğum dönemde birkaç konuya odaklandık. İhracatı yaymak, niteliğini geliştirmek, finansal erişime kolaylık ve katma değer yaratmak. Bugüne kadar markalı ihracata dair elimizde bir veri yoktu. Ancak markalı ihracatın geliştirilmesi ile ihracat birim değerinin kısa zamanda 2 doları aşacağını öngörüyorduk. Önce sağlıklı bir data sağlamak ve bu yolla markalı yani katma değeri yüksek ürünlere bir yol haritası çıkarılacaktı. Bu kapsamda Marka Konseyi’ni oluşturarak Ticaret Bakanlığımızdan bir düzenleme istemiştik. Nihayet bakanlık çok değerli bir adım attı. Sağlanacak verilerin ışığında başta teşvik düzenlemesi olmak üzere Türk markasının dünyadaki gücü daha da artacaktır” diye konuştu.

Marka, tasarım ve Ar-Ge öne çıkar

Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, oluşacak verilerin markalı ve katma değeri yüksek ihracatın önünü açacağını belirtti. İhracatta tüm kalemlerin bulunduğunu, sebze, tarım, çelik ve markalı ihracatın ortak değerlendirildiğini ifade eden Orakçıoğlu, “Ortalama birim değerimiz 1.5 dolar civarında. Oysa markalı ihracatın 40 dolarlara kadar ulaşan bir değeri var. Bu veriler yol haritamızı belirleyecek. İçinde Ar-Ge, inovasyon ve tasarımın olduğu ürünler olumlu olarak ayrışacak” diye konuştu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar