Milenyaller ve finansal özgürlük

İskender ADA
İskender ADA iskender@getmagnus.com

1979 sonbaharında dünyaya geldim. X kuşağının son temsilcilerinden biri olarak Y kuşağının yani milenyallerin bazı karakteristik özelliklerini de taşıdığımı söyleyebilirim. Bana göre en önemli özelliklerden biri olan esneklik sayesinde hem kendi kuşağımla hem de milenyallerle çoğunlukla iyi anlaşıyor ve onlarla değer üretebiliyorum. Son dönemde ise Z kuşağının ortaya koyduğu evrensellik odaklı yenilikçi ve girişimci ruhtan besleniyorum. Bunu keyifli bir dönüşüm yolculuğu olarak tanımlıyorum.

Milenyallerin, önceki kuşaklardan farklı olarak finansal bağımsızlık ve yaşam tarzı esnekliği arayışında olduğu önemli bir gerçek. Geleneksel kariyer yollarının yerine, daha fazla kişisel tatmin ve denge sağlayan alternatif iş modellerini tercih ediyor ve bunları bizzat tasarlıyorlar. Bu nedenle, serbest çalışma, kendi işini kurma veya yan gelir kaynaklarına yönelme gibi seçeneklere daha fazla ilgi duyuyorlar. İçinde bulunduğumuz dönemde finansal deneyimlerin yeniden tasarlanma sürecinde milenyallerin yoğun etkisini görüyoruz. Bu etkinin tetikleyicisi ise “finansal özgürlük” kavramı olarak karşımıza çıkıyor. 

Milenyaller, maddi bağımsızlığın yanısıra tasarladıkları yeni işlerin toplumsal etkisini de düşünerek ve sürdürülebilirlik, eşitlik, adalet gibi değerlere önem veriyorlar. Finansal özgürlük anlayışları, bireysel hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra toplumsal etki yaratma amacını da içeriyor.

Elbette ki teknolojik gelişmeler ve internetin yaygın kullanımı, milenyallerin finansal bilgiye erişimini kolaylaştırdı ve yatırım yapma ve girişimcilik gibi alanlarda daha bilinçli olmalarını sağladı. Son dönemde sohbet etme imkânı bulduğum genç arkadaşlarımın büyük bölümü finansal okuryazarlık konusunda kendilerini geliştirmekle kalmayıp ve yatırım yaparak uzun vadeli büyüme ve gelir elde etme stratejileri üzerinde çalışıyorlar. Bunu da toplumsal etki seviyesinde ele alıyorlar. 

Yakın dönemde kısa aralıklarla bir araya geldiğim iki genç arkadaşımla yaptığım sohbetler, buraya kadar anlattıklarımı doğruluyor. Şu anda Borsa İstanbul’da işlem yapabildiğiniz ve yakın zamanda Amerikan hisselerine ve hatta kripto paralara yatırım yapmanıza imkân sağlayacak olan Finfree Kurucu Ortağı ve CEO’su sevgili Senih Mete Dal uzun süredir başarılarını takip ettiğim genç bir arkadaşım. Diğer yandan benzer vizyonla yola çıkan ve son dönemde yükselişe geçen yatırım fonları dünyasını çok daha anlaşılır ve kolay yatırım yapılabilir hale dönüştüren Yancep’in Kurucu Ortağı sevgili Hilmi Kaya’yı da yine yakından takip ediyorum. Her ikisi de deneyimledikleri geleneksel finansal deneyimi, iyileştirmenin ötesine geçip yeniden tasarlamanın peşindeler. Üstelik hem diğer kurucu ortaklar hem de kurdukları ekip bu geleceğe gönülden bağlılar. Bu genç arkadaşlarımızın ve girişimlerinin başka bir ortak özelliği ise sadece milenyalleri ve Z kuşağını değil ben ve benden önceki kuşakları da kucaklıyor olmaları. 

Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun yayınladığı verilere bakacak olursak pandeminin hayatımızı etkilemeye başladığı 2020 Mart döneminde, sadece pay senedindeki 20-35 yaş aralığındaki yatırımcı sayısının 200 bin civarında olduğunu görüyoruz. Bugün ise bu yaş aralığında 2 Milyona yaklaşan yatırımcı sayısı bulunuyor.  Yatırımcı sayısındaki bu trendin devam edeceğini, sadece pay senedinde değil diğer yatırım enstrümanlarında da hızla artacağını ve bunun portföy değerlerine de yansıyacağını düşünüyorum. Buna paralel olarak milenyallerin kripto varlıklara olan ilgisi de günden güne artarken, bu tür girişimlerin kripto dünyayı kapsayacak şekilde dönüşeceğini düşünüyorum.

Özetle, milenyallerin finansal özgürlük anlayışı, kişisel tatmin ve denge arayışı, toplumsal etki ve teknolojik imkanlardan faydalanarak bize yeni bir deneyim sunmaya hazırlanıyor.

Güzel bir gelecek için…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Karanlıkta finans 29 Nisan 2024