Geleceğin parasıyla bankacılık

Kripto dünyasında “stablecoin” kav­ramı ilk kez finansal dalgalanmalara karşı sığınılacak liman olarak belirdi. Zira Bitcoin ya da Ethereum gibi volatil krip­tolar, dönüşümlü dalgalanmalar nedeniyle günlük hayatta para birimi olarak kullanıl­maya pek elverişli değildi. İnsanlar sabit değerli bir araç istiyordu ve özellikle ABD doları gibi küresel rezerv para karşılığı sa­bitlenen tokenler bu ihtiyaca yanıt verdi. Zamanla, borç verme, likidite sağlama, sı­nır ötesi para transferi gibi finansal işlev­lerin blokzincir dünyasında da “stabil” bir değer birimiyle yürütülebileceği fikri be­nimsenmeye başladı. Ancak bu “stabil” to­kenleri fiili para dünyasına entegre etmek, ödeme ağlarına, kullanıcı dostu arayüzlere, nakit-bağlı ağlara erişime ve regülasyonla­ra uygunluk gibi engeller içeriyordu. İşte bu boşluktan doğan vizyonlardan biri şim­di tam da gözlerimizin önünde yükseliyor.

Yeni bir paradigma: Plasma One İtalya’dan sahne alıyor

Bu alandaki zorlukları radikal bir fikir­le yıkmak için sahneye çıkan “Stablecoin Neobank” kavramı, bu bariyerleri kırmayı amaçlıyor. İtalyan kökenli blokzincir şir­keti Plasma, 22 Eylül 2025 tarihinde Plas­ma One adlı bu yeni platformu duyurdu.

Plasma One, temelde “bir uygulamada tasarruf et, harca, kazan ve transfer yap” mottosuyla çıkıyor. İlk etapta USDT ta­banlı işlemlerle başlayacak; kullanıcılar bakiyelerinden ödeme yaparken aynı an­da %10’un üzerinde getiri elde edebile­cek. Harcamalarında ise sanal ya da fizik­sel kart kullanabilecek ve kartla yaptık­ları alışverişlerde %4’e kadar nakit iadesi (cashback) alabilecekler. Uygulama içi US­DT transferleri komisyonsuz olacak; kul­lanıcılar dakikalar içinde kayıt olup sanal karta kavuşabilecek. Bu uygulama, 150’den fazla ülkede 150 milyondan fazla işletmede kullanılabilir olmayı hedefliyor.

Beta aşamasında 2 milyar doların üze­rinde stablecoin likidite ile başlamayı he­defleyen ağ, Aave, Euler, Ethena gibi birçok DeFi protokolü ile entegrasyonla başlamış durumda. Kullanıcıların USDT mevduatla­rı, Plasma’ya entegre olabilecek, bu da kul­lanıcıların doğrudan USDT çekim yapabil­mesine olanak verecek.

Plasma, bu modeli önce kendi ekosiste­minde test ederek, uygulama + altyapı bir­likteliğini titizlikle doğrulamak istiyor. Uygulama tarafından sağlanan kullanım deneyimi, zamanla diğer kurumlara (cüz­danlar, ödeme uygulamaları, bankalar) açı­lacak altyapı katmanıyla birlikte büyütüle­cek. Bu yaklaşım, kullanıcı dostu çözüm + güvenilir altyapı birlikteliğini arayan pro­jeler için çekici bir örnek olacak.

Global tablo: Stablecoin’lerin rakamlarla yükselişi

Bugün stablecoin’lerin toplam arzı ve dolaşımı hızla büyüyor. Plasma’nın duyu­rusunda belirtildiği üzere, ağ açılışında 2 milyar dolardan fazla stablecoin likidite­si devrede olacak. Bu büyüklük, stablecoin tabanlı ekosistemlerin artık sıradan bir fi­nans mühendisliği alanından çıkıp günlük para dünyasına yaklaşmakta olduğunu gös­teriyor.

Stablecoin’lerin önümüzdeki dönem bü­yümesini tetikleyecek birkaç faktör dikkat çekiyor: regülasyon netlikleri (örneğin AB MiCA çerçevesi), merkez bankalarının di­jital para (CBDC) girişimleriyle birlikte iş birlikleri, kurumsal oyuncuların stableco­in kullanımı (ticaret finansmanı, kurum içi likidite hareketleri), gömülü finans sis­temlerinin stablecoin tabanlı entegrasyon­ları… Tüm bunlar, stablecoin’leri yalnızca kripto alanına hapsedilmekten çıkarıp, kü­resel finans sisteminin ayrılmaz bir bileşe­ni haline getirme potansiyeli taşıyor.

Sonuç olarak, Plasma One gibi Stableco­in Neobank yaklaşımları, kripto dünyası­nın “kendine kapalı cennet” halinden çıkıp gerçek dünya ile iç içe geçmesini vaat edi­yor. Bu entegrasyonlar çok yakında meyve­lerini verecek; çünkü para bir teknolojidir ve para ne kadar kullanılabilir, kabul görür ve erişilebilir olursa, o kadar güçlüdür.

Güzel bir gelecek için…

Yazara Ait Diğer Yazılar