Tekstilciler 5 maddelik acil destek bekliyor

Fikret ÇENGEL
Fikret ÇENGEL Bir Dünya Ekonomi fikret.cengel@dunya.com

Talep daralması, maliyet artışı ve yüksek faiz nedeniyle tekstil sektörünün sermayeden yemeye başladığını ve bunun istihdam kaybına neden olduğunu belirten TGSD Başkanı Ramazan Kaya, “Özel sektörün üzerine düşen görevleri var. Ancak devletten de 5 maddelik acil destek bekliyoruz” dedi.

Cumhuriyetin ilk 100 yılında toplam 406 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Türk hazır giyim sektörü, dönüşüme odaklandı. Türkiye’nin en çok ihracat yapan üçüncü sektörü olduklarını söyleyen Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD)Başkanı Ramazan Kaya, “Avrupa’daki enflasyon, pandemi sonrasında değişen tüketici eğilimleri ve Türk ekonomisinde yaşanan sorunlar sadece ihracatımızda değil istihdamda da kayıplar yaşamamıza neden oldu ve bu durum sektörümüzde dönüşümü kaçınılmaz hale getirdi. Ancak bu dönüşümü sektör ve kamu el ele yapmalıyız” dedi.

Sektörün ürün-pazar-marka çeşitliliği sağlayarak daha fazla katma değer yaratması gerektiğini ifade eden Kaya, kamudan talep ettikleri beş maddeyi de açıkladı. TGSD, 12-13 Ekim’de düzenleyeceği İstanbul Hazır Giyim Konferansı öncesinde TGSD Başkanları Ramazan Kaya ve Sanem Dikmen ile Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel’in katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi.

“Ciro, adet ve istihdam kaybı yaşıyoruz”

  Hazır giyim sektörü olarak 2022 yılında gerçekleştirilen 21,2 milyar dolarlık ihracatın ardından bu yıla 23 milyar dolar hedefiyle başladıklarını hatırlatan TGSD Başkanı Ramazan Kaya, ancak dış pazarlarda yaşanan yavaşlama ve yurtiçinde maliyet artışları nedeniyle rakiplere karşı avantajı kaybettiklerini söyledi.

Kaya, “Bu nedenle de yılsonu ihracat hedefimizi 19-19,5 milyar dolar olarak revize ettik. Sektörümüzdeki bu durum elbette bir günde gerçekleşmedi. Avrupa’da yaşanan enflasyon, resesyon ve savaş nedeniyle harcama eğiliminin azalması sektörümüzü ciddi ölçüde etkiledi. Bunun neticesinde bu yılın ilk dokuz ayındaki ciromuz geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 civarında düştü.

Adet bazlı düşüş ise yüzde 15’i buldu. Öte yandan talepsizlik, kapasite daralması, deprem bölgesinden yaşanan göç ve EYT nedeniyle bu yılsonuna kadar, son bir yılda yaşanan istihdam kaybının da tekstil ve hazır giyimde 200 bin kişiye ulaşacağını öngörüyoruz” dedi.

"Alıcılar fiyat indiriyor"

 İhracattaki kaybın en önemli nedenlerinden birinin Türkiye’nin rekabet gücünün zayıflaması olduğunu ifade eden Kaya, bunun gerekçelerini de şu sözlerle anlattı: “2005 yılında ticaretin serbestleşmesi ve kotaların kalkmasıyla hayatımıza giren hızlı moda, pandemiyle birlikte daha rahat, konforlu, sürdürülebilir bir moda anlayışına dönüştü.

Hızlı modanın yerini yavaş moda aldı. Ben bunu ‘moda, modayı yedi’ olarak tanımlıyorum. Yavaş modayla birlikte alım gruplarının üzerindeki zaman baskısı kalktı. Bu süreçte ülkemizdeki enflasyon ve işçilik maliyetlerindeki artışlar nedeniyle de fiyatlarımız yükseldi.

Aslında biz Bangladeş, Vietnam, Hindistan gibi ülkelerden her zaman daha pahalıydık Ancak yüzde 15-20’lik fiyat farkını tolere eden alıcılar, bu fark yüzde 40-45’lere çıkınca bunu tolere edememeye başladı. Talebin önemli ölçüde yavaşladığı ve stokların biriktiği ortamda alıcıların fiyat indirme talepleri artarak sürüyor ancak yüksek maliyetlerden dolayı fiyatları aşağı çekemiyoruz.”

“Sıçrama yapmaya odaklanmalıyız”

 Değişen koşullara uyum sağlamak, ihracatı artırmak ve rekabet gücü için sektörün değişim-dönüşüm gerektiğini kabullenmesi ve bir an önce harekete geçmesi gerektiğini belirten Kaya, “Dönüşüm sürecinde başarıyı getirecek en önemli unsur ve en önemli rekabet gücümüz esnekliğimiz olacak. Tabii esnekliği eskisi gibi artık sadece gelen siparişleri karşılayabilme yani üretimdeki esneklik olarak görmüyoruz.

Yönetim süreçlerimizden insan kaynaklarımıza, dijital altyapımızdan kamu ile ilişkilerimize kadar esnek bir yapıya kavuşmamız gerekiyor. Neticede ürün-pazar-marka çeşitliliği sağlamalı, daha fazla katma değer yaratmalıyız. Bu belki bizi ilk etapta birkaç adım geri götürecek ama bir yıl sonra çok daha hızlı sıçramamızı sağlayacak. Artık dirençleri bırakıp yeni alışkanlıklar oluşturmalıyız” diye konuştu.

Devletten 5 maddelik talep

TGSD Başkanı Ramazan Kaya, kamudan taleplerini şöyle sıraladı:

 1 Asgari ücret 2024 yılında enflasyon hedefi kadar ve bir kez artmalıdır. Kamu, asgari ücret desteğini 2024 yılında 2 bin TL’ye çıkarmalıdır.

2-Sıkıntıları aşabilmek ve dönüşüm sürecine hazırlanmak ve yönetmek için 1 yılı geri ödemesiz 3 yıl vadeli işletme kredileri sağlanmalıdır.

 3- Eximbank faizleri ile Merkez Bankası reeskont faizleri arasındaki bağ koparılmalı ve daha düşük faizli ihracat kredileri kullandırılmalıdır.

4-Sektör 2020-2023 Haziran arasında dönemin politikaları ve düzenlemeleri sonucu önemli ölçüde kredi kullanmıştır. Bu krediler içinde yer alan döviz kredileri TL’ye çevrilerek, tüm kredi borçları için bir yeniden yapılandırma olanağı sağlanmalıdır.

5-İhracat gelirlerinin Merkez Bankası’na bozdurulması aşamasındaki prim ödemesi 5 puana çıkarılmalıdır.

“2024’ün ikinci yarısından tablo pozitife döner”

Ramazan Kaya , hazır giyim sektörünün, salgın sonrası koşullar ile oluşan parlaklığın geride kaldığını söyledi. Kaya, "Bu yılın son çeyreği ve 2024’ün ilk çeyreğinde de daralmalar devam edecektir. Ancak dönüşüm sürecine girebilirsek, 2024’ün ikinci yarısından itibaren, özellikle de 2025 yılı itibarıyla çok daha pozitif bir tabloyu konuşabiliriz” diye konuştu.

“Yüzlerce marka yerli üreticilerle buluşacak’’

TGSD Başkanı Sanem Dikmen, konferansın bu yıl Transformative Journey (Dönüştürücü Yolculuk) temasıyla yapılacağını açıkladı. Dikmen, “Pek çok ülkeden yüzlerce markayı temsil eden alım gruplarını yerli üreticilerimizle buluşturacak, yeni pazar ve yeni iş bağlantısı kurmaları için ticari bir platform hazırlayacağız” dedi.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar