Türkiye’de yaşlılığın durumu: Aktif Yaşlanma Endeksi
25 Nisan Cuma günü TÜİK Türkiye’de yaşlılığın durumunu çeşitli açılardan ele alan “Aktif Yaşlanma Endeksi” (AYE) adı altında kapsamlı istatistikler yayınladı. Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) tarafından geliştirilen bu endeks Türkiye’de ilk kez yayınlanıyor.
Yaşlanan nüfus sorunu Türkiye’de ancak son yıllarda gündem oldu. Nedeni son 10 yılda doğurganlık hızındaki sert azalmanın yaşlı nüfusun toplum payı içindeki artışını hızlandırması. 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus 2024’te 9 milyonu geçmesiyle toplam içinde payı yüzde 10,6’ya yükselmiş bulunuyor. TÜİK projeksiyonlarına göre yaşlı nüfus oranının 2030 yılında yüzde 13,5, 2040 yılında yüzde 17,9’a yükselecek.
Aktif Yaşlanma Endeksi
Bugüne dek bu sorun yaşlı nüfusun geçim ve bakım maliyeti açısından ele alındı. Oysa TÜİK’in belirttiği gibi “yaşlı nüfusun yaşlılık sürecini ne kadar etkin geçirdiğinin tespit edilebilmesi” de önemli. Dört bileşenden oluşan AYE bunu hedefliyor. Bu bileşenler yaşlı bireylerin istihdama katılabilme, topluma katılabilme, bağımsız, sağlıklı ve güvenli yaşayabilme ile aktif yaşlanma için kapasite ve elverişli ortama sahip olabilme seviyelerinin ölçümlerinden oluşuyor.
Bu ölçütlere dair özet bilgi AÇIKLAMA kutusunda veriliyor. Dört bileşeni bir araya getiren sentetik AYE endeksi ve bu bileşenlere özgü endeksler 0 ile 100 arasında bir değer alıyor. Değerler ne kadar yüksekse yaşlıların da o kadar etkin bir yaşlılık hayatı geçirdiklerini gösteriyor. TÜİK bu endeksleri 2023 ve 2024 için hesaplamış. AYE 2023’te 28,7 2024’te 29,7. Değerin düşüklüğü dikkat çekici ama ne kadar düşük? Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştırmak iyi bir fikir verebilir.
TÜİK bu karşılaştırmayı AB için en son yayınlanan 2018 endeks değerleri ile yapıyor. AYE AB ortalaması 36,8. İlk sırada 47,8 ile İsveç yer alıyor. Türkiye sondan ikinci. Sonuncu 28,4 ile Yunanistan. Türkiye dört bileşenin tüm değerlerinde Yunanistan’dan bir adım önde. Ama AB rakamlarının 6 yıl öncesine ait olduğunu da unutmayalım. Türkiye yaşlı nüfusun yaşama aktif katılım bakımından çoğu AB ülkesinin bir hayli gerisinde.
Bu durumun pek çok nedeni olduğu muhakkak ama rakamlar en önemli nedenlerden birinin yaşlı kadın nüfusun değerlerinin erkeklerin oldukça gerisinde olduğunu gösteriyor. Nitekim erkeklerde AYE AB ortalaması 38,5 Türkiye’de 34,5 iken kadınlarda 35,3’e 25,3. Bu fark istihdam bileşenindeki muazzam farktan kaynaklanıyor. Bu bileşenin değeri erkeklerde 40,4 iken kadınlarda 15,5. Bağımsız sağlıklı ve güvenli yaşam bileşeni ile aktif yaşlanma için kapasite ve elverişli ortam bileşeninde cinsiyet farkı oldukça sınırlı. Tek teselli topluma katılım bileşeninde: Kadınlarda 13,3 erkeklerde 11,5.
Bölgelerde durum
Son olarak bölgelere bakabiliriz. TÜİK Aktif Yaşam Endeksi ile dört bileşenin değerlerini 12 bölge için de hesaplamış. Yazıyı daha fazla rakama boğmamak için farklılıklara hızlıca göz atmakla yetineceğim. En yüksek AYE değeri 33,3 ile Doğu Karadeniz’de. En düşük değer ise 26,9 ile Güneydoğu’da. Yaşlı nüfusun yaşama aktif katılımı bakımından bölgeler arasında büyük bir eşitsizlik olmadığını söylüyor.
Ancak bileşenlerin ikisinde büyük farklar dikkat çekiyor: Örneğin Doğu Karadeniz istihdam bileşiminde 42,2 ile ilk sırayı alırken, topluma katılım bileşiminde 9,2 ile son sırada. Yazıyı İstanbul ile noktalayalım. İstanbul 30,0 ile ülke ortalamasına (29,7) çok yakın. Topluma katılımda ise 17 ile ilk sırada. İstihdam bileşiminde ise oldukça düşük bir değere sahip: 24,2. Nedeni yaşlı kadın istihdam oranının çok düşük olması: 11,4. Bu son derece düşük oranın İstanbul’da tarımın sektörünün yokluğundan kaynaklandığı tahmin edilebilir.
AÇIKLAMA
İstihdam bileşeni 55-74 yaş grubundaki bireylerin istihdam oranlarından hesaplanıyor. 75 ve daha yukarı yaş grubu hesaplamaya dahil edilmiyor. Kaynak HİA.
Topluma katılım bileşeni gönüllü faaliyetlere katılım, çocuk-torun bakımı, yaşlı ve yetişkin bakımı, siyasi hayata katılım göstergelerinden hesaplanıyor. Kaynak GYKA.
Bağımsız, sağlıklı ve güvenli yaşam bileşeni fiziksel egzersiz, sağlık ve diş bakımına erişim, bağımsız yaşam düzenlemeleri, göreli medyan geliri, yoksulluk riskinin olmaması, ciddi maddi yoksunluğun olmaması, fiziksel güvenlik ve yaşam boyu öğrenme göstergelerinden oluşuyor. Kaynak GYKA ve HİA. Aktif yaşlanma için kapasite ve elverişli ortam bileşeni 55 yaşına ulaşıldığında kalan 50 yıllık yaşam beklentisi başarısı”, 55 yaşında iken sağlıklı yaşanan yılların beklenen süresindeki payı, zihinsel iyi olma hali ölçeği, bilişim ve iletişim teknolojilerinin kullanımı, sosyal bağlanma” ve eğitim durumu göstergelerinden oluşuyor. Kaynak Hayat Tabloları, GYKA ve HİA.