‘Yeter ki sesimize kulak verin’

Fikret ÇENGEL
Fikret ÇENGEL Bir Dünya Ekonomi fikret.cengel@dunya.com

Türkiye yakın tarihinde 3 sakin yılı üst üste neredeyse hiç geçiremedi. Ekonomik krizler, siyasi belirsizlikler, darbeler, uluslararası krizler, iç çekişmeler, müdahaleler, pandemi, depremler ve savaşlar…

Bir en fazla 2 yıl arayla mutlaka bir iç veya dış sorunun derin yansımalarını yaşadık. Cumhuriyet’in 100. Yılında kaşı karşıya kaldığımız sorunları alt alta yazsak yaşımızdan çok felaketle yüzleştiğimizi görürüz. Makro seviyede tablo çok parlak değil.

Dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasına girmeyi başardık, yıllık 250 milyar doları aşan mal yanı sıra 100 milyar dolar varan ilave hizmet ihracatı sağlıyoruz ancak bunun bedeli ağır oldu. Yüksek borç, cari açık, hayat pahalılığı aldı başını gidiyor.

Bu tabloya rağmen iyimserliğimizden ve mücadele azmimizden vazgeçmiş de değiliz. Geçtiğimiz günlerde Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği (KYSD) Başkanı Murat Özpehlivan ve dernek üyeleri ile sektörün hedefleri ve sorunlarını kapsayan bir toplantıda bir araya geldik. Konfeksiyon yan sanayi çok mütevazı bir konumda. Dernek olarak çok ön saflarda yer almıyor ama yarattığı ekonomik değer çok daha ötesinde duruyor.

Türkiye’nin toplam 40 milyar doları aşan hazır giyim ve tekstil ihracatı yanında 15 milyar dolar büyüklüğündeki iç pazarın en önemli oyuncularından birisi. 5 bini aşkın firmanın yer aldığı sektör doğrudan 1 milyar dolaylı olarak da toplam 3 milyar dolar ihracat katkısı sağlıyor. Üretimde yerli payı çok yüksek olduğu için de net ihracatçı sektörlerin başında geliyor. Sektörün en büyük rakibi Çin ve diğer uzak Asya ülkeleri. Ama özellikle Çin.

Üretimdeki otomasyon gücü ve yüksek ölçek kabiliyeti sayesinde Çin bir çok sektörde olduğu gibi bu alanda da dünya piyasasını domine ediyor. Doğal olarak yerli üreticilerin talebi de sektörün rekabet gücünü arttıracak önlemler. Yerli üretimin teşvik edilmesini sağlayacak ilave gümrük vergisi artışı bu taleplerin başında geliyor. Diğer sektörlerde olduğu gibi Konfeksiyon yan sanayicileri finansal erişime kolaylık, otomasyona geçiş ve ölçek büyütmek için yatırım teşviki. Kalifiye eleman sorunu yine bu alanda en çok sorun oluşturan maddelerden biri.

Usta önlüğü artık ekranda yok

 Kalifiye eleman sorunu emek yoğun sektörlerde kendini çok daha yoğun hissettiriyor. Sürdürülebilir olmak bu noktada değerli. Bir işletme sahibi, bir ustanın 5 yılda yetiştiğini ancak kimsensin bu sabrı artık göstermediğinden dert yanıyor. Yeşilçam filmlerinde aktörler fabrikada çalışırdı. Usta önlüğü giyerdi ve bir iş ahlakı oluşturulurdu.

Biz Münir Özkul’u böyle simgeleştirdik. Meslek liselerinden bile sektöre kaynak gelmiyor. Son verilere göre her 100 meslek liselinin 95’i hizmet sektörüne yöneliyor. Kalan 5 öğrencinin büyük kısmı da sağlık meslek lisesi öğrencisi. Sektör, pazar, üretim teknolojisi ve ustanın ayaklarında yükselir. Pazar ve üretim bir şekilde sağlanır ama kalifiye eleman bir çok sektör olduğu gibi konfeksiyon sektörü için bir tehdit.

Mısır’a gitmeyeceğiz

 Artan üretim maliyetleri bir çok üreticiyi farklı alternatiflere zorluyor. Bunların başında da üretim maliyetlerinin daha rekabetçi olan ülkelere gitmek. Son dönemlerde en çok konuşulan ülkelerin başında Mısır geliyor. Türkiye’de konfeksiyon ce hazır giyimde üretim maliyeti işçi başına 800 dolarlara kadar yükselirken Mısır’da bu 150 dolar seviyelerinde.

Dünyadaki büyük alıcıların da Türk üreticileri ‘Mısır’a gidin’ konusunda baskı yaptıkları biliniyor. Sektörde üretici, alıcının rekabetçi fiyatı ile üretim maliyetleri arasında sıkışmış durumda. Konuştuğumuz bir çok konfeksiyon yan sanayicisi ‘Gitmeyeceğiz’ diyor ama başta koruma politikaları olmak üzere yapılması gereken desteklerin de gecikmemesini talep ediyor.

Pes etmek yok

Toplantıda söz alan sektör temsilcilerinin tamamı sorun ve beklentileri birbiriyle örtüşüyor. Bunların neredeyse tamamı 40- 50 yıllık işletmeler. Söze başlarken endişelerini ve belirsizliğin sebep olduğu korkularını dile getirirken kapanışa doğru tamamı umutlarının sürdüğünü ve azimle üretmeye devam edeceklerini ifade ediyor.

“Bu noktaya kolay gelmedik. Tırnaklarımızla kazıyarak büyüdük ve büyümeye devam edeceği” diyen üyeler, günün koşullarına göre mutlaka yeniden yapılanacaklarını, yeni pazarlar aradıklarını ve kendilerini geliştirmeye devam edeceklerini belirtiyor ve ekliyor: Yeter ki, ilgililer sesimize kulak verilsin.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar