Zeytinyağlı yiyemem aman

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI hakan.cinar@dunya.com

Oysaki ne önemli bir besin maddesidir değil mi zeytinyağı. Tekli doymamış yağ asitleri kalp sağlığı açısından oldukça faydalıdır. Aynı zamanda kan şekeri seviyelerinin korunmasında da etkilidir.

Üstelik tokluk hissi vererek daha az yemek tüketimi de sağlar. Karaciğeri temizler, sindirimi düzenler, metabolizmayı hızlandırır, kemikleri güçlendirir, cildi korur, diyabeti düzenler, kan basıncını düzenler, saç bakımında bile tercih edilir.

Faydası say say bitmez. Ha bir de stresi azaltma etkisi vardır. Gelin görün ki son birkaç günde stresi arttırır hale geldi. İç piyasada fiyatı uçtu, tüketilmesi zor hale geldi, ardından şimdi de ihracatı yasaklandı, ihracatçılarımızı strese soktu.

Herkesin malumu olduğu üzere, zeytinyağı en çok Akdeniz ülkelerinde tüketilmekte. Küresel zeytin ve zeytinyağı ihracatında ilk beş sırada yer alan ülkeler toplam ithalatın yaklaşık % 84,9'unu gerçekleştirmekte. Üretimde zeytinde 3. zeytinyağında 5. sırada yer alan ülkemiz ihracatta üst sıralarda yer alsa da küresel ticaretten yeterince pay alamadığı görülmekte.

Türkiye'de son 20 yılda zeytin ağacı sayısı, 99 milyon adetten yüzde 91 artış ile 189 milyona ulaşırken, 2022 yılı zeytin ve zeytinyağı üretimiyle tüm zamanların rekorunu kırdığımızı, sofralık zeytin üretiminde dünya lideri, zeytinyağı üretiminde İspanya'dan sonra dünya ikincisi konumunda olduğumuzu da ekleyeyim. Kalite deyince de tüm dünya Ayvalık’ı bilir.

Havası, iklim koşulları ve toprağı, Türkiye'nin en iyi zeytinyağı yetiştiriciliğini yapmak için fazlasıyla uygun. Böylesine yüksek oranda üretici ve aynı zamanda tüketici bir ülke konumunda olmamıza rağmen, iç piyasada zeytinyağı fiyatlarında önemli bir yükseliş göze çarptı. Tarım Kredi’de dahi 1 litre naturel sızma zeytinyağı 199 TL ile 279 TL arasında değişkenlik gösteriyor.

İç piyasada fiyatın böylesine yükselmesi, son dönemde yükselen enflasyon ile birlikte mutfakların temel gıdası olarak son derece rahatsızlık verici, aynı zamanda da düşündürücü. Ne oldu da fiyatlar bu seviyeye geldi diye şaşırmak elbette mümkün, ama bahsettiğim gibi enflasyondaki yükselişten zeytinyağı da nasibini alacaktı.

Zeytinyağı masaya gelene dek pek çok faktörden etkileniyor. Zeytin ağacını yetiştiren çiftçi belki buradaki en az etken; ancak zeytinyağı olması için bir üretim tesisinden geçtiğini unutmamak gerekiyor. Artan işçilik fiyatları, enerji maliyeti, toptancıların artan maliyeti, ambalajlama giderleri ve taşıma maliyeti derken, fiyatlar sürekli artış gösteriyor.

Elbette her şeye rağmen, halkın alım gücüne göre düşündüğümüzde ortaya çıkan fiyat son derece yüksek. İç piyasada fiyatlar yukarı çıkınca, buna karşı bir önlem olarak dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına Ekim ayı sonuna kadar yasak getirildi.

Türlü sebepleri var bu durumun. Elbette ilki bahsetmiş olduğum iç piyasada fiyatların aşırı yükselmesi olurken, diğer bir sebep ise dünyada azalan zeytinyağı rekoltesi, fiyatların da buna bağlı olarak artışı. Bu durum Türkiye’ye önemli bir zeytinyağı talebi olarak döndü ve ihracatımızda hatırı sayılır düzeyde bir artış meydana geldi.

Avrupa'da yaşanan kuraklık nedeniyle, İspanya ve İtalya başta olmak üzere dünyada zeytinyağı üretiminin 2022/2023 sezonunda yüzde 20 azaldığı, Türkiye'de üretimin yüzde 62 artış gösterdiği düşünülünce tabloyu anlamak pek de zor olmuyor. Pazarın önemli iki oyuncusu olan İtalya ve İspanya'nın Türkiye'den ithal ettikleri zeytinyağını işleyerek yeniden üçüncü ülkelere pazarlıyor olması da bir etken şüphesiz. Gelelim kararın yorumuna.

Dış Ticaretin önemine her daim değinen biri olarak, ihracata getirilen bir kısıtlamayı benimsemem elbette mümkün değil. Ancak konu öylesine iki ucu pisli değnek ki, bir taraftan ihracat kısıtlanmamalı dediğimde, iyi ama iç piyasada fiyat daha da mı yükselsin diyenleri duyuyor gibi oluyorum.

İç piyasada fiyat artışına elbette şiddetle karşı çıksam da, bu artışı frenlemenin veya aşağı çekmenin yolu, böylesine kuvvetli olduğumuz bir sektörde ihracatı durdurmaktan geçmeyeceğine, dış ticarete 35 senesini vermiş ve gümrük müşavirliği alanının da bir oyuncusu olarak, yani işin tam odağından baktığımda, neredeyse emin olduğumu söylemeliyim.

Ne yazık ki bir kez daha ikiye ayrıldık; bir yanda ihracat dursun fiyatlar düşsün diyenler, öte yanda ihracat durmamalı görüşünde olanlar. Bakalım zaman hangi tarafı haklı çıkartacak. Yasak kararını veren merci, ihracatçılarımıza da mutlaka bir tavsiyede bulunacaktır deyip, beklemeye başlayalım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomik manzara 2024 19 Nisan 2024
Kadın deyince 08 Mart 2024