ABD ekonomisinde beklenmedik daralma
ABD ekonomisi ilk çeyrekte beklenmedik bir şekilde yıllık oranla (annual rate)* yüzde 0,3 daraldı. Bir önceki çeyrekte büyüme yüzde 2,4’tü. Başkan Trump kendisinden beklenen tepkiyi göstermekte gecikmedi: Bu daralmanın sorumlusu Demokratlarmış çünkü kendisi başkanlık koltuğuna 20 Ocak’ta oturmuşmuş…Haklı olabilir mi?
ABD Ticaret Bakanlığı’na bağlı Bureau of Economic Analysis’in (BEA) 1. çeyrek ekonomik büyüme ile ilgili açıkladığı ayrıntılı rakamları ve yaptığı değerlendirmeleri özetleyerek bu daralmadan kimin sorumlu olduğunu anlamaya çalışalım sonrada ABD ekonomisinde gidişata göz atarız.
Ekonomik aktörler fırtınayı önceden görmüş
Biliyoruz ki Trump gümrük tarifeleri bombasını 2 Nisanda patlattı; 1. çeyreğin bitiminden 2 gün sonra. Ancak yine biliyoruz ki Trump gerek seçim kampanyası sırasında gerek seçimleri kazandıktan ve Beyaz Saray’a yerleştikten sonra “Amerika’yı yeniden büyük yapma” Megali İdea’sının en önemli aracı olarak dış ticaret açığını sıfırlamak olduğunu, bunun için de gümrük vergilerini ne kadar gerekiyorsa o kadar yükselteceğini bıkıp usanmadan tekrarladı.
Üretimi ithal girdilere dayalı ya da ithal malları pazarlayan bir firmanın yöneticisi olsanız bu koşullarda ne yaparsınız? Büyük bir Trump hayranı olsanız bile fırtınanın yaklaşmakta olduğunu görerek gümrük vergileri yükselmeden finansal durumunuz elverdiği ölçüde mal stoklarsınız.
Rakamlar tam da böyle olduğunu hatta biraz daha fazlasının olduğunu söylüyor. Yatırımlarda ciddi bir artış var ama BEA bunun büyük ölçüde stok artışından kaynaklandığının altını çiziyor. Nitekim tarım dışı özel kesim stok artışı yüzde 2,3. 2022’den itibaren (pandemi ertesi) artı eksi dalgalanan stok değişim rakamlarına baktım: En büyük artış yüzde 1,3 ile 2022 4. çeyrekte gerçekleşmiş. Stok artışı ise büyük ölçüde ithal mallardan kaynaklanıyor.
İthalat artışı yüzde 5’e sıçramış. BEA bu artışın gıda ve otomotiv hariç tüketim ve sermaye mallarından kaynaklandığını belirtiyor. İhracat ise çok az artmış. Dolayısıyla net ihracat büyümeyi 5 puana yakın aşağıya çekmiş. İyice yavaşlayan özel tüketim ve stoklar dâhil nispeten yüksek yatırım artışı ithalatın indirdiği darbeyi telafi etmeye yetmeyince ABD ekonomisi ilk üç ayda yüzde 0,3 daralmış bulunuyor.
Yakın gelecek belirsizliklerle dolu
Daralmanın sorumlusunun kim olduğu sanırım yeterince açık. İkinci çeyrekte daralma tekrarlanırsa ABD ekonomisi resesyona girmiş olacak. Bu ne kadar olası? Doğrusu Trump’ın öngörülemez zikzaklarının yarattığı belirsizlikler o kadar fazla ki makul bir tahminde bulunmak hiç kolay değil. Neler olabileceğine birlikte bakalım. Ekonomik büyüme açısından ilk kritik soru stok amaçlı ithalatın artmaya devam edip etmeyeceği. Çin hariç diğer ülkelerle ekstra gümrük tarifelerini Trump 90 günlüğüne askıya aldı.
Sözde müzakere ediyor. Ama neyi müzakere ettiğini kestirmek kolay değil. 2 Nisan öncesine dönüş mümkün değil. Herhalde ticaret ortağı karşılık vermeden en azından mallara göre farklılaştırılmış ve genelde daha düşük tarifeleri dayatmak isteyecek. Başarılı olur mu? Bilmiyoruz. Çin ile de müzakere etmek istiyor ama dehşet gümrük vergileri askıya alınacak mı? Yoksa müzakereler iki ülkenin karşılıklı ticaretinin sıfırlanmaya doğru gittiği dehşet dengesi altında zaman karşı bir yarış şeklinde mi cereyan edecek? Bunu da bilmiyoruz.
Eğer yeni bir ithalat dalgası yaratmamak için Trump “ne şiş yansın, ne kebap” düsturuyla hareket ederse ithalat artışı durur hatta azalır. Bu durumda akla şu soru da gelmiyor değil: Dış ticaret açıkları nasıl kapatılacak? Neyse bu Trump’ın sorunu. Sonuçta müzakerelerin bu yönde geliştiği görülürse net ihracat ikinci çeyrekte büyümeyi olumsuz etkilemez. Aksi takdirde yeni bir ithalat dalgası kaçınılmaz olur.
Büyüme açısından ikinci kritik soru GSYH içinde uzak ara en büyük paya sahip olan özel tüketimin nasıl hareket edeceği. Birinci çeyrekte artış yüzde 1,2. Önceki çeyreklere kıyasla çok düşük. Aslında durumu hizmet harcamaları kurtarmış: Artış yüzde 1,1. Mallarda artış yüzde 0,1. Dayanaklı tüketim mallarında yüzde 0,3 azalma var. Bu tablo belirsizlikler karşısında hanelerin frene bastığını gösteriyor. Belirsizlikler devam ederse özel tüketimden büyümeye dişe dokunur bir katkının gelmeyeceği kesin.
Üçüncü kritik soru artışa geçen enflasyon ortamında Fed’in nasıl hareket edeceği. Trump faiz indirimi için büyük baskı yapıyor. Önümüzdeki haftalarda Fed ile Beyaz Saray arasında çok sert bir bilek güreşine şahit olacağız. Bu çatışma belirsizlikleri azaltmaz arttırır. Bu konuya ilerde döneriz. *Gelişmiş ülkelerde reel ekonomik büyüme oranları düşük olduğundan (yüzde 1-3 gibi) çeyrekten çeyreğe değişimler yüzde sıfır küsurlarda kalır. Anlamayı kolaylaştırmak için bu ülkelerde çeyreklik reel büyüme oranları yıllıklandırılmış olarak açıklanır.