"Biz koşmaya hazırız"

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’nda yaptığı konuşmada “Biz, koşmaya, çalışmaya, üretmeye hazırız” diyerek, reel sektörün finansmana erişim sıkıntısından, sanayinin gelişmesi için atılması gereken adımlara kadar pek çok soruna değindi ve iş dünyası olarak çözüm önerilerini dile getirdi.

Konuşmasında Türk iş dünyasının sıkıntılarla karşılaşsa da enseyi karartmadan, mücadeleden vazgeçmeden hareket ettiğini anlatan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Hep birlikte ekonomiyi daha sağlam temellere kavuşturacağımıza inanıyoruz” dedi.

"KOBİ’ler finansmana erişimde zorluk yaşıyor"

 Anadolu'yu sürekli dolaştıklarını, firma ve sektörleri devamlı dinlediklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Reel sektör firmalarımız finansmana erişimde büyük zorluklar yaşıyor. Özellikle KOBİ kredilerinin reel olarak artmaması, zincirleme etkiyle ülkenin ve sektörlerin tamamına olumsuz yansıyor. Büyümenin bereketi, her kesime yansısın istiyorsak, KOBİ’lerimize destek vermeli, uygun finansman imkanlarına ulaşmalarını sağlamalıyız” dedi.

"İstihdamı ödüllendiren yaklaşım gerek"

OECD Katılık Endeksi'nde İskandinav ülkeleri dahil en katı iş gücü piyasasının Türkiye’de olduğuna işaret eden Rifat Hisarcıklıoğlu, “Bundan da herkes muzdarip. Mevzuatımız, daha fazla istihdam sağlayabilecek girişimcileri, adeta bundan caydırır bir halde. Vatandaşlarımızın da daha fazla iş imkanına ulaşmasına, daha çok kazanmasına engel çıkarıyor. İstihdamı cezalandıran değil, ödüllendiren bir yaklaşımla çalışma hayatına bakılmalı” diye konuştu.

"Yatırım yeri sorunu çözülmeli"

Yatırımların önünü açabilmek üzere, yatırım yeri sorununun çözülmesini de talep eden Hisarcıklıoğlu şu ifadeleri kullandı: "Sanayi yatırımlarının ülke yüzölçümü içindeki payı Almanya'da yüzde 4, İtalya'da yüzde 2,8, OECD ortalaması bile yüzde 2,4.

Bizde ise sadece binde 3. Sanayimiz, dünyadaki rakiplerinin onda biri kadar alanda faaliyet gösteriyor, buna rağmen küresel rekabette ayakta kalmayı başarabiliyoruz. Sanayi arazilerinin kapasitesinin en az 2 katına çıkarılmasına ilişkin bir master plan hazırlanmalı, arsa alımı ve bina inşaatına ilişkin finansman çözümleri geliştirilmeli. Böylece sanayicimiz kısıtlı sermayesini daha verimli alanlarda yatırım yaparak değerlendirmeli."

"Marmara’da yüksek teknolojiye alan açılabilir"

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İç Anadolu-Doğu Akdeniz kuşağında yeni bir sanayi havzası planlaması yapılması gerektiğine dikkati çekerek, "Bu yeni sanayi havzasıyla, bir taraftan Marmara'daki yükü azaltabilir, aynı zamanda da yüksek teknoloji yatırımlar için Marmara'da alan açabiliriz" diye konuştu.

Bu konularda adım atmak ve çözüm sağlamak için Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ve bakanların icracı ve reformcu iş yapma tarzına güvendiklerine işaret eden Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "İş dünyası olarak her şeyden önce öngörülebilirlik istiyor, geleceğe dair yol haritası bekliyoruz.

İş planları yapmak ve güven içinde ilerlemek üzere, kamu idaremizin hazırlayacağı orta ve uzun vadeli planların gayet önemli olduğunu düşünüyoruz. Dengeli ve kapsayıcı büyüme için makroekonomide istikrar ve güven sağlanmalı. Yapısal reformlara ilişkin somut bir yol haritası ortaya konulması lazım.

Yeni ekonomi yönetiminin bu yönde hareket ederek, para politikasında başlattığı normalleşme adımları memnuniyet vericidir ve devam etmelidir. Yine bu kapsamda Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz'ın liderliğinde hazırlanan Orta Vadeli Program'ı yakından takip ediyoruz. Biz, koşmaya, çalışmaya, üretmeye hazırız. Allah'ın izniyle tüm sıkıntıları aşacak, yola devam edeceğiz. Ülkemizi daha güçlü, daha zengin, daha müreffeh yapmak için üretmeyi, emek vermeyi sürdüreceğiz."

Cevdet Yılmaz: Resesyona düşmeden büyümeliyiz

TOBB Türkiye Ekonomi Şurasında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, " KOBİ'lere ayrı bir önem ve öncelik atfediliyor. Bir taraftan daha düşük enflasyon ve tek haneli enflasyon hedeflerken bir taraftan da resesyona düşmeden üretimimizi koruyarak büyümeliyiz” dedi.

Eylül ayının ilk yarısında açıklamayı planladıkları Orta Vadeli Program (OVP) hazırlıkları çerçevesinde, son dönemde iş dünyası temsilcileriyle istişareleri sürdürdüklerini, aynı şekilde 2023-2028 dönemini kapsayan 5 yıllık 12. Kalkınma Planı'nı da sonuçlandırmak üzere olduklarını ve ekim ayında Meclis'e sunacaklarını belirten Yılmaz, Türkiye'nin her köşesinde sahanın, sektörlerin güncel durumuna ve en önemli sorunlarına vakıf, 81 il ve 160 ilçedeki 365 Oda ve Borsa'nın sahadan gelen görüş ve taleplerini son derece önemsediklerini vurguladı.

Türkiye’nin yatırımlar açısından oldukça cazip bir ülke olduğunu belirten Yılmaz, “Ekonomimizin potansiyelinin daha da yükselmesini istiyoruz" dedi. Yılmaz, “Son 2 ayda en önemli gelişmelerden bir tanesi risk primindeki düşüş olmuştur.

Bu eğilimin önümüzdeki dönemde de devam etmesi ve risk priminin daha düşük seviyelere gerilemesi öngörülmektedir” ifadelerini kullandı. Yılmaz, sadece bu yıl merkezi yönetim bütçesinden depremin yaralarını sarmak için yapılacak harcamanın 762 milyar lira olacağını belirterek, “Bütçe açığını AB standartlarında tutmaya ve bu çerçevede bir takım tedbirler almaya gayret gösterdik. Deprem harcamaları bütçede yapısal bir bozulmaya yol açmıyor.

Ancak her yıl harcama gerektiren yapısal konum bozan harcamaları sorun teşkil ediyor. Bu konuda belli tedbirler aldık” açıklamasını yaptı. Yatırım teşviklerinde etki değerlendirmeleri yaparak hedef odaklı ve güdümlü bir sistem üzerinde çalıştıklarını kaydeden Yılmaz, bunlarla birlikte, yeni dönemde, Milli Teknoloji Hamlesi'ni hayata geçirmek için sanayinin teknolojik dönüşümünün sağlanmasını, yenilikçilik ve tasarım kapasitesini artırarak, nitelikli insan kaynağının geliştirilmesini planladıklarını belirtti.

Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yüksek teknoloji yoğunluklu ürünlerin ihracatı için kapsamlı ihracat destek programları oluşturacağız. İhracat bu dönemin en önemli öncellikleri arasındadır. Biliyoruz ki baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz. Aksaklıkları, sorunları beraberinde çözüm önerileriyle birlikte sunmanızı bekliyoruz. Ara malında yerlileşme ve millileşmeye öncülük etmenizi önemsiyoruz.

Etik dışı fiyatlamalardan ya da kötümser senaryolara göre pozisyon almaktan kaçınacağınıza inanıyoruz. Yatırım ve üretimde verimlilik için daha fazla yurt dışı pazara, daha yüksek rakamlarda ihracat yapabilmeniz için ve daha fazla istihdam imkanı sağlamak için ihtiyacınız olan sonuç odaklı politikalarla yanınızda olacağız. Bu kapsamda ihracatın menzilini artırmayı ve daha fazla uzak ülkelere odaklanılmasını, pazar çeşitliliği bağlamında önemli görüyoruz. Her birinizin potansiyelini, geçmiş başarılarını biliyoruz.”

Başkanlardan ‘zemini hazırlamak lazım’ mesajı

DÜNYA’nın edindiği bilgiye göre ekonomi yönetimi ile bir araya gelen iş dünyası temsilcileri ile oda ve borsa başkanları son dönemde sıklıkla gündeme gelen finansmana erişim problemini bir kere daha ‘acil çözülmeli’ diyerek dile getirdiler.

Kredi ile mevduat arasındaki makasın çok açıldığını ve bankaların finansman konusunda başta KOBİ’ler olmak üzere reel sektöre daha fazla kaynak ayırmasını talep eden iş dünyası, bu konuda hükümetin devreye girmesini de istedi. KGF’nin tekrarlanmasını isteyen temsilcilere Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın, “Değerlendirebiliriz” cevabı verdiği öğrenildi. Navlun/ elektrik maliyetleri için destekte toplantıda gündeme gelirken en önemli konulardan biri de istihdam olarak ön plana çıktı.

Stajyer yardımını artırın

“Meslek sahibi genç kalmayacak” tespitini yapan oda başkanlarının neredeyse tamamının, tüm sektörlerde nitelikli iş gücü eksikliği yaşandığını, sıkıntının kronik soruna dönüştüğünü dillendirdiği ve meslek liselerinin açılması önerisi getirdiği öğrenildi. Sadece nitelikli değil, ‘niteliksiz’ iş gücü dahi bulamaz hale geldiklerine dikkat çeken oda başkanları, işverenler olarak bir araya geldiklerinde konuştukları ilk konunun istihdam edecek işçi bulamamak olduğunu dile getirdi.

“Çalışacak adam bulamıyoruz” ifadesini kullanan başkanlar, ara eleman olarak çalışacak kişi bulamamanın ülkenin tüm üretim ve hizmet potansiyelini olumsuz etkilediğinin altını çizdi ve Yılmaz’dan acilen konuya el atmasını istedi. Sosyal yardımlar ihtiyaç sahiplerine verilmedikçe, kamunun istihdam deposu olduğu algısı yıkılmadıkça, meslek liseleri açılmadıkça ve meslek liseleri desteklenmedikçe, reel sektörün işçi bulma sorununu çözmenin mümkün olmadığı ileri sürüldü. Oda başkanları eleman bulamama sorununun çözülememesi durumunda sığınmacı istihdamının artacağı uyarısında da bulundu.

Vergi ödeyemeyeceğiz

Başkanlar tarafından vergilerin çok yüksek olduğu ve üretici ve ihracatçıların çoğunluğunun kâr edemeyeceği ve vergi ödeyemeyeceği de vurgulandı. Vergilerin yüksekliği, iş gücü maliyetleri, kayıt dışı ekonomi, enerji maliyetlerinin üretimi durdurma noktasına getirdiğine de dikkat çekildi.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar