CEO’nun dijital ikizini kopyala ve yönet!
Yeni Patronlar: Dijital CEO’lar, yeni güç: algoritmalar ve klonlanmış yetkinlikler…
Artık yönetim kurulu odalarında fısıltılar değişti. CEO’lar ve üst yönetim ekipleri işe alınırken, ya da mevcut performansları değerlendirilirken; sadece o anki kârlılığa, günü kurtarma veya rekabetle savaşma kabiliyetine bakılmıyor. Radikal bir değişimle, yapay zekâ (YZ) devrimine uyumlanabilme ve dönüşüm gerçekleştirebilme kapasiteleri de mercek altına alınıyor.
CV’si kadar; zihin yapısı, karar algoritması ve veriyle etkileşim biçimi analiz ediliyor. Çünkü şirketler sadece organik insan becerisini değil, YZ ile çalışabilecek kopyalanabilir yetenek modellerini de arıyor.
Bu da bizi yeni, baş döndürücü bir kavrama getiriyor: Yönetici dijital ikizleri…
Yönetici dijital ikizi ne demek, kim kullanıyor?
Dijital ikizler, bir zamanlar yalnızca üretim hatlarındaki makinelerin ya da ürünlerin performansını simüle etmek için kullanılırdı. Ancak teknoloji devleri Microsoft, Nvidia ve Amazon gibi şirketler, bu konsepti yönetim katına taşıdı. Artık üst düzey yöneticilerin dijital ikizleri, karar simülasyonlarını YZ ortamında test etmek için kullanılıyor. Deloitte’un Mayıs 2025 tarihli analizine göre, dijital ikiz teknolojileri yalnızca üretimde değil, stratejik karar süreçlerinde de “belirsizliği simüle eden bir altyapı” olarak tanımlanıyor. Bu, belirsizliğin zirveye çıktığı günümüz iş dünyasında, yöneticilere eşsiz bir öngörü ve test alanı sunuyor.
Somut bir örneğe bakalım:
Nvidia, Accenture ve KION Group işbirliğiyle geliştirilen bir lojistik projesinde, dijital ikizler sayesinde robot sayısı, insan kaynakları ve stok yönetimi gerçek zamanlı verilerle test edildi. Sonuç mu? Tesis verimliliğinde %20 artış ve maliyetlerde %15 tasarruf! Bu sadece bir başlangıç. Accenture’ın Ocak 2025 raporu, üretim odaklı süreçlerde dijital ikiz ve YZ çözümlerinin siparişten teslimata kadar tahmin doğruluğunu %57 artırdığını ve stok maliyetlerini %20 azalttığını gösteriyor. McKinsey & Company’nin analizine göre ise bu teknolojiyi benimseyen önde gelen firmalar zamanla adeta “startup’dan farksız bir esneklik” kazanıyor.
Türkiye nerede kalıyor?
Deloitte’un Haziran 2025 tarihli Tech Survey’ı, küresel çaptaki C-seviye liderlerin %78’inin Üretken YZ (GenAI) yetkinliklerini geliştirmeye başladığını ve GenAI’nin artık yalnızca teknik bir araç değil, vazgeçilmez bir liderlik yetkinliği olarak benimsendiğini gösteriyor.
Ne yazık ki, Türk iş dünyasında hâlâ yönetici seçim kriterleri arasında sosyal medya imajı, liderlik karizması, network’ü, teknolojiyi seviyor mu, geçmiş başarı ya da başarısızlıkları veya sunum yapabilme becerisi gibi geleneksel parametreler geçerli. Karar algoritmaları ve veriyle etkileşim biçimi genellikle değerlendirme dışında bırakılıyor.
Oysa dünya, liderlerin sadece geçmiş başarılarına değil; karar modellerinin dijital versiyonlarına da yatırım yapmaya başladı. Çünkü stratejik rekabet artık “kim kararları daha iyi simüle edebiliyor?” sorusuna bağlanıyor. Bu durum, Türkiye için hem büyük bir risk hem de yakalanması gereken acil bir fırsat sunuyor.
Ne değişiyor? Neye hazırlanmalı?
KPI’lar değişiyor. Yöneticiler artık sadece finansal hedeflerle değil, “karar algoritmasını modelleyebilir mi?” sorusuyla değerlendiriliyor. Bu, performans yönetiminde çığır açan bir dönüşüm.
İnsan kaynaklarının yeni hedefi: Artık pozisyonlara değil, algoritma esnekliğine odaklanılıyor. Bu, yetenek yönetiminde devrim niteliğinde bir yaklaşım.
Liderlik eğitimi evriliyor. Eskiden en çok etkili hikâye anlatıcıları olmak, basitleştirebilmek, karizma, etkileme, kendini sevdirebilme, vb. yeterliydi; şimdi karar simülasyonu ve YZ destekli strateji geliştirme yetkinlikleri çok ön planda.
Siber güvenlik kriteri değişiyor. En büyük risk artık fiziksel veya veri hırsızlığı değil, CEO’nun karar algoritmasının korunması. Çünkü bir liderin karar alma süreçlerinin kökenini, mantığını, geçmiş veriye dayalı izlenebilirliğini ve kendine özgü ‘imzasını’ ele geçirmek anlamına geliyor…
Kısacası, yapay zekalı iş dünyasında artık hedef sadece rakip şirketin CEO’su değil, onun iyi programlanmış dijital ikizi de…