Çin’e alternatif yaratırken, Türkiye bypass mı ediliyor?

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI hakan.cinar@dunya.com

Yeterince konuşmuyor olsak da, dünyada ve ticaretin akışında son derece enteresan işler ve ilginç planlar dönüyor.

Avrupa başta olmak üzere, batıda Çin’e yönelik alternatif arayışları dünya ticaretinin geleceğini farklı biçimde şekillendirirken, 21.yüzyıl ve sonrasını da enteresan bir boyuta doğru sürüklüyor. Tarihte büyük öneme sahip İpek Yolu’nun ne varlığı ne de önemi tartışılmaz. Bunca yıldır Çin’in böylesine güç halini almasında da rolü çok büyük.

Ancak şu sıralar dünya ticaretinde yeni bir koridor daha fazla gündeme gelmiş durumda, bu koridor; Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridoru. Geçtiğimiz haftalarda ben ekranlarda sıkça dile getirdim, ancak ülkemizde yeterince tartışılmadığını ve konuşulmadığını görmek beni bir hayli şaşırttı.

Oysa ki dış ticaretçilerimiz için de, lojistik firmalarımız için de bir hayli ilginç sonuçlara gebe olacak bir girişimden söz edildiğini ve G20’de de ete kemiğe bürünmüş bir hal almış şekilde karışımıza çıktığını belirtmek isterim.

Çin’in pahalanmasının yanı sıra, dünyanın güçlü bir ekonomisi haline dönüşmesiyle beraber, Hindistan’ın  Mumbai Limanı ile Almanya’nın Hamburg kenti arasında oluşturulması planlanan bu koridor, Türkiye’yi bypass ederken, asıl hedef, güçlenen bir Hindistan, ucuz işçilik ülkesi Hindistan, karşılıklı ticaret ile etinden sütünden de yararlanılabilecek bir Hindistan.

2021’de kabul edilen ve 40 trilyon dolarlık “Daha İyi Bir Dünyayı Yeniden İnşa Et” politikası ile şekillenen, 2022’deki zirvede,  Kuşak-Yol Projesi’ne  alternatif olabilecek şekilde benimsettirilen dev bir proje. “Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru” (IMEC) için mutabakat metninin imzalandığını göz önünde bulundurmak gerekiyor.

İmzalayan ülkeler ise; Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Fransa, İtalya, Almanya ve ABD. Zaten ABD’nin de coğrafya dışında olmasına rağmen projeyi desteklemesi, Çin’e karşı olan tutumunun bir sonucu. Hindistan, Orta Doğu üzerinden Avrupa’ya bağlanırken; deniz, kara ve demiryollarının bir arada kullanılması planlanıyor.

Peki neler olacak bu koridor sayesinde, gelişmeler Türkiye’yi nasıl etkileyecek, bu durumu da konuşmak gerekiyor. Hindistan, bir süredir dünyanın önemli pazarı olan Avrupa’ya ulaşmak için istikrarlı bir hat arıyordu. Aradığını bu koridor ile bulacak olan Hindistan’dan Avrupa’ya çeşitli mamuller taşınırken, Orta Doğu’nun enerji kaynaklarının hem Avrupa’ya hem de Hindistan’a gönderilmesi hedeflenmekte.

Avrupa, ürün ve petrol alırken Hindistan, ürün satacak ve petrol alacak. Özetle Çin’e önemli bir alternatifi de bünyesinde barındıracak bu koridorun kazananı bol olacak. Peki kaybedeni kim veya kimler olacak; şimdi gelelim işin acı kısmına.

Şimdilik görüntü, ne yazık ki bizim bu koridor ile bypass edildiğimizi gösteriyor. Ermenistan’a İran üzerinden silah ticareti yapan Hindistan’ın Pakistan ile ilişkileri kuvvetli olan Türkiye’yi baskı altına almaya çalıştığı ve jeopolitik önemini azaltmaya çalıştığı düşünülebilir.

Öte yandan Körfez’den başlayıp Irak üzerinden Türkiye’ye ve Avrupa’ya uzanacak olan ve Kalkınma Yolu olarak adlandırılan bir hat önerisi ise Türkiye’den gündeme taşındı. Hindistan’ın bölgeye hakim olmaya çalışması, ABD’nin Çin’in daha fazla güçlenmesinden duyduğu rahatsızlık gibi faktörler koridorun bu haliyle hayata geçirilmesi olasılığını, uzun vadeli de olsa güçlendiriyor.

Ancak elbette bu konu bugünden yarına olamayacağı ve Çin’e halen ihtiyacın fazla olması nedeniyle Çin, durumu tekrar lehine çevirmek için eminim ki epey uğraş verecektir. Bizim açımızdan ise, oyunun dışında kalmamak üzere önümüzdeki dönemde yoğun bir diplomasi olacağını belirtebilirim. Tabi öte yandan Çin-Türkiye ilişkilerinin güçlenmesi ve trafiğin artması sonucunu da beklediğimi belirtmeliyim.

Kimi çevrelere göre Hindistan’ın güçlenmesi, devletlerin askerî güçlerini arttırma yönünde bir eğilim olmasına ve 3.dünya savaşı senaryolarının daha çok konuşulmasına neden olacak, kimilerine göreyse bu yakınlaşmalar İsrail ile Arap ülkeler arasındaki normalleşme sürecine fayda sağlayacak. Adı üzerinde senaryo. Hep söylediğimiz dünya ticareti kabuk değiştiriyor ve şekilleniyor sözünün karşılığı yavaş da olsa kendisini göstermeye başladı dersem, sanırım pek de abartmış olmam.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomik manzara 2024 19 Nisan 2024
Kadın deyince 08 Mart 2024