Enflasyon Raporu Toplantısı’nın ardından

Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ
Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ EKONOMİ NOTLARI ibrahimunalmis@hotmail.com

TCMB dün yılın ilk Enflasyon Raporu Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Enflasyon Raporu Toplantıları, TCMB’nin en önemli iletişim araçlarından bir tanesi. Bu toplantılarda geçmiş dönem gerçekleşmeleri özetlenirken önümüzdeki döneme ilişkin TCMB’nin beklentilerini ve tahminlerini öğreniyoruz.

Toplantıların soru-cevap bölümlerinde ise Başkan ve yardımcıları mevcut konular üzerinde daha ayrıntılı görüş bildirerek sözlü yönlendirme fırsatı buluyorlar. Dün yapılan toplantıda Para Politikası Kurulu üyelerinin mevcut para politikası duruşu ve gelecek döneme ilişkin beklentilerini öğrendik. Sayın Başkan Fatih Karahan yıl sonu enflasyon tahmininin %36 seviyesinde korunduğunu, alt bandın %30, üst bandın %42 seviyesinde tutulduğunu söyledi.

Önümüzdeki dönemde çıktı açığının %0.4, iş gücü maliyetlerindeki artışın %1.5, gıda fiyatları artışının %0.9, TL cinsi ithalat fiyatlarındaki artışların %0.5 civarında enflasyonu yukarı yönlü etkileyeceğini belirtti. Diğer taraftan, özellikle enflasyon ana eğilimindeki iyileşmenin bu artışları telafi edeceğini, dolayısıyla yıl sonu enflasyon tahminlerini değiştirmediklerini belirtti. Aylık enflasyon tahminlerinin son çeyrekten önce %2.5, son çeyrekte ise %1.5 civarında olacağını vurguladı. Soru cevap bölümde yapılan açıklamalardan güçlü tüketim eğilimini törpülemek adına çeşitli politika önlemlerinin değerlendirildiğini anlıyoruz.

Dolayısıyla önümüzdeki dönemde politika faizinin %45 seviyesinde korunacağını ve dezenflasyon için diğer kurumlar ile koordineli olarak makroihtiyati tedbirlerin devreye sokulacağını düşünüyoruz. Ayrıca Başkan Karahan faiz indirimini konuşmak için henüz çok erken diyerek bu yöndeki tartışmaların da önüne geçmiş oldu. Genel olarak değerlendirdiğimizde Para Politikası Kurulu’nun politika duruşu açısından çok net mesajlar verdiğini, enflasyonu düşürmeyi olması gerektiği gibi birincil hedef olarak ortaya koyduğunu söyleyebiliriz.

Diğer taraftan, önümüzdeki dönem için enflasyonist risklerden çok az bahsedildi. Jeopolitik riskler, ABD ve diğer büyük ekonomilerdeki seçim süreçleri uluslararası ticareti ve fiyatları etkileyebilir. Bu tür rikslerin vurgulanması ve bu risklerin gerçekleşmesi durumunda ne gibi politika tedbirlerinin alınacağı konularına vurgu yapılması faydalı olabilirdi. Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın likidite politikaları ve özellikle zorunlu karşılıklar kararları alınırken hangi öncelikleri göz önüne aldıklarını açıklayan cevapları faydalı oldu.

Bu cevaplardan anladığımız kadarıyla TL likidite politikasında ince ayar yaklaşımı devam edecek. Kur korumalı mevduattan çıkış ve diğer makroihtiyati politikalarda sadeleşme süreçleri yürütülürken bunların kaçınılmaz yan etkileri ortaya çıkıyor. Bu etkilerden bir tanesi de piyasada oluşan likidite fazlası. Verilen cevaplar gösteriyor ki TCMB piyasalarda fazla likidite oluşmasına önümüzdeki dönemde de izin vermeyecek.

Biz bu noktada likidite senedi ihracı opsiyonunun ve diğer likidite azaltıcı politikaların aktif bir şekilde kullanılabileceğini düşünüyoruz. Rezervler konusunda da net mesajlar veren Kurul üyeleri herhangi bir rezerv hedeflerinin olmadığını ve uygun koşullarda rezervleri güçlendirmeyi amaçladıklarını söylediler. Biz bu köşede TCMB rezerv yönetimi politikasının brüt rezervlerde yüksek oynaklığa neden olduğunu ve kısa vadede bunun önüne geçmenin mümkün olmadığını tartışmıştık. Bu noktada aynı görüşümüzü koruyoruz.

Brüt rezervler için bir hedef belirlenmesi yanlış olur. Fakat tutarlı politikalar ve makroihtiyati politikaların desteği ile oluşturulacak yeni makroekonomik denge ortamında cari açığın düşmesi, doğrudan yatırım ve portföy yatırımı olarak yabancı yatırımların ülkeye çekilmesi rezervleri artırmak için temel hedefler olmalı. Geçmiş dönem tecrübelerimiz gösterdi ki finansal mühendislik yöntemleri ile kalıcı rezerv birikimi sağlamak mümkün olmuyor. Aslında rezerv birikimi uygulanan doğru politikaların bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Beklentilerin önemi 15 Mart 2024