Büyüme ve enflasyon verilerinin ardından

Geçtiğimiz iki hafta içinde iki önem­li veri açıklandı: Büyüme ve enflasyon verileri. Her iki veri de makroekonomik gidişata dair önemli veriler içerirken diğer taraftan da bazı konularda kafamızın karışmasına neden oldu.

Büyüme verileri Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Yıllık GSYİH büyümesi %3.7 olarak açıklanırken mevsimsellikten ve takvim etkisinden arındırılmış çeyreklik büyüme %1.1 olarak gerçekleşti. Anlamak­ta zorlandığımız konulardan bir tanesi yatı­rımlar oldu. İkinci çeyrekte %9.1 artan yatı­rımlar üçüncü çeyrekte %11.7 artmış görü­nüyor. İkinci ve üçüncü çeyrekte yurt içi ve yurt dışı risklerin arttığı bir dönem oldu.

Ül­kenin risk primi artarken para politikasının ve finansal koşulların tekrar sıkılaştığı bir dönem yaşandı. Böyle bir dönemde yatırım­larda görülen yüksek artışları anlamanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Sahadan edindiğimiz gözlemler geleneksel sektör­lerde bu oranda yatırım eğilimi olmadığını gösteriyor. Yatırım eğilimini gösteren İYA anketinde geçmiş on iki aya kıyasla önü­müzdeki on iki ayda yatırım harcamaları­nı artırmak isteyenlerin çok sınırlı olduğu­nu gözlemliyoruz. Son yıllarda ekonomide gözlemlediğimiz bir olgu homojenliğin ol­maması.

Örneğin, tüketim harcamalarının gelir grupları arasında homojen bir şekilde artmadığını biliyoruz. Büyümenin sektörler arasında homojen yayılmadığını, bazı sek­törlerin daha hızlı büyüdüğünü, bazı sektör­lerin ise daraldığını gözlemliyoruz. Bu du­rum yatırımların da sektörler arasında ho­mojen dağılmayacağını ima ediyor.

Bizim bu noktada yatırımlardaki artış ko­nusunda aklımıza ilk gelen sektör savun­ma sanayi. Savunma sanayinin son yıllar­da önemli destek aldığı ve ülke için önemli atılımlar yaptığını biliyoruz. Küresel kon­jonktür açısından da savunma sanayi yatı­rımlarının artırılmasına ihtiyaç duyulan bir dönemde geçiyoruz. Bu bağlamda, savunma sanayi ve ona bağlı sektörlerde bir canlılık olmasının normal olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde de savunma sanayi harcamalarının büyümeye katkısı kaçınıl­maz görünüyor. Fakat, yatırım eğiliminin tüm sektörlere yayılmadığını not etmekte fayda var.

Enflasyon tarafında gıda fiyatları kay­naklı önemli bir aşağı yönlü sürpriz yaşan­dı. Beklenti %1.25 iken gerçekleşme %0.87 olarak gerçekleşti. Yıllık TÜFE enflasyonu ise %31.07 olarak gerçekleşti. Maliyet enf­lasyonunu gösteren ÜFE aylık %0.84, yıllık %27.2 olarak gerçekleşti. Çekirdek enflas­yon göstergeleri de %1.27 ve %1.22 olarak, manşet enflasyonun üzerinde gerçekleşti. Bu veriler sonrasında enflasyon ana eğili­minin sınırlı da olsa %2’nin altına düştüğü­nü görüyoruz.

Enflasyon verisi Ağustos ve Eylül ayla­rında beklentilerin üzerinde gerçekleşince moraller hızlı bir şekilde bozulmuştu. Ka­sım ayı enflasyon verisinin beklentilerin al­tında gerçekleşmesi de enflasyonun gidişatı konusunda bir miktar iyimserlik yarattı. Bu noktada önemli olan, bu fiyat hareketleri­nin kalıcı olup olmaması.

Kalıcı olması için de kritik olan noktanın yıl başında yapıla­cak fiyat ayarlamaları olduğunu düşünüyo­ruz. Özellikle, vergi artışları ve kamu tara­fından yönetilen fiyatlara dair ayarlamala­rın Merkez Bankası’nın enflasyon hedefleri doğrultusunda yapılması kritik öneme sa­hip. Ekonomi yönetimi yönetime geldiğinde ilk önceliğinin yüksek cari açık problemini çözmek olduğunu düşünüyoruz. Sonrasın­daki öncelik ise maliye politikalarında den­gelenmeyi sağmaktı. Bütçe açıklarında iyi­leşme sağlandıktan sonra maliye politikala­rının dezenflasyon politikalarına daha fazla destek verebileceğini düşünüyoruz.

PPK toplantısından ne beklemeliyiz?

Bir faiz indirimi için enflasyonda göreli olumlu bir görünüm var. Enflasyonun Ocak ayı zamlarına bağlı olarak düşüş eğilimi­ni sürdüreceğini değerlendiriyoruz. Diğer taraftan, yurt içi talebin hala güçlü olduğu GSYİH verilerden ve öncü göstergelerden anlaşılıyor. Bu durumda sınırlı bir faiz in­diriminin masada olması normal görünü­yor. Gelecek hafta “faiz indiriminde hız­lı davranılıyor” algısını yaratmamak için 150bp’lik bir indirimin makul olduğunu düşünüyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar