Geleceğin bankacılığı
UĞUR GÜNDÜZ (Ekonomist - Bankacı)
Bankacılık sektörü, son yıllarda eşi benzeri görülmemiş bir dönüşümden geçiyor. Bir zamanlar bankaların prestij kaynağı olan geniş şube ağları ve yüz yüze hizmet odaklı yaklaşım, yerini hızla dijital kanallar ve teknoloji yarışına bırakmış durumda.
Geleneksel bankacılığın yerini mobil ve internet bankacılığına bırakması, sadece bir hizmet kanalı değişimi değil, aynı zamanda köklü bir zihniyet ve iş modeli dönüşümüdür. Bu dönüşümün en büyük itici gücü, şüphesiz ki finansal teknolojiler (FinTech) olmuştur. Çevik yapıları ve müşteri deneyimine odaklanmalarıyla FinTech'ler, bankaları geleneksel süreçleri otomatikleştirmeye, maliyetleri düşürmeye ve çok daha hızlı, kişiselleştirilmiş hizmetler sunmaya zorlamıştır.
Kişiselleştirmenin zirvesi
Hiper-kişiselleştirme: Yapay zekâ, büyük veri analitiği ile birleşerek müşterinin finansal durumunu, ihtiyaçlarını ve davranışlarını derinlemesine anlamayı sağlıyor. Bu sayede bankalar, genel ürünler yerine, "tek bir müşteriye özel" ürün ve danışmanlık hizmetleri sunabilecek konuma geliyor.
McKinsey raporları, özellikle ajan yapay zekâ (Agentic AI) modelinin önümüzdeki 3-5 yıl içinde bankacılığın temel iş modellerini radikal bir şekilde dönüştürebileceğini, maliyet kategorilerinde 70'e varan düşüşler getirebileceğini öngörmekte.
Müşteri deneyimi: Yapay zekâ destekli chatbotlar ve sanal asistanlar, müşteri hizmetlerini 7/24 kesintisiz hale getirirken, Accenture'a göre, dijitalin uzaklaştırdığı müşteri ilişkisini, kişiye özel etkileşimlerle yeniden canlandırarak "duygusal olarak çekici deneyimler" yaratmaktadır.
Açık bankacılık ve bankacılık hizmeti olarak sunma
Ekosistem bankacılığı: Küresel çapta yaygınlaşan açık bankacılık, müşterinin izniyle banka verilerinin üçüncü taraf hizmet sağlayıcılarla paylaşılmasını mümkün kılmaktadır. Bu durum, bankaların sadece finansal ürün sağlayıcısı olmaktan çıkıp farklı hizmetleri (e-ticaret, muhasebe, sigorta vb.) tek bir platformda birleştiren finansal ekosistemlerin merkezi haline gelmesini zorunlu kılıyor.
Rekabet ve işbirliği: FinTech'ler ve diğer teknoloji şirketleri (büyük teknolojiler - BigTech'ler) bu sayede bankaların geleneksel kalesi olan müşteri ilişkisine ortak olabilmektedir. Bu durum, bankaları ya kendi ekosistemlerini kurmaya ya da FinTech'lerle işbirliği yaparak BaaS (Banking as a Service) modeliyle hizmetlerini üçüncü tarafların platformlarına entegre etmeye yöneltmektedir.
Merkeziyetsiz finans ve dijital varlıklar
Blockchain'in etkisi: Merkeziyetsiz finansın (Defi) temelini oluşturan Blockchain teknolojisi, ödeme sistemlerinden kredi işlemlerine kadar bankacılığın birçok alanında güvenliği ve şeffaflığı artırma potansiyeline sahiptir. Her ne kadar geleneksel bankacılık için bir tehdit olarak görülse de giderek artan sayıda banka, dijital varlıkların saklanması ve ticareti gibi alanlarda hizmet sunmaya başlamıştır.
Paranın geleceği: Kripto paralar ve özellikle merkez bankalarının dijital para birimleri nakit kullanımını azaltarak bankaların temel iş modeli olan mevduat toplama yöntemini dahi değiştirebilir.
Dijital güvenlik ve siber riskler: Dijitalleşmenin artmasıyla birlikte siber güvenlik ve finansal suç riski (CyFi - Cyber and Financial Crime) de yükselmektedir. Regülasyonların sıkılaşmasıyla birlikte bankalar, dolandırıcılığı ve finansal suçları önlemek için yapay zekâ ve ileri analitik teknolojilerini kullanarak tehdit görünürlüğünü artırmak ve tüketiciyi korumak zorunda kalacaklardır.
Geleceğin bankaları: Neobanklar ve süper uygulamalar
Gelecekte bankacılık, daha çok Neobanklar (şubesiz, tamamen dijital bankalar) ve Süper Uygulamalar (Super App) üzerinden şekillenecektir.
Müşteriler, finansal işlemlerden yaşam tarzı hizmetlerine kadar tüm ihtiyaçlarını tek bir uygulama üzerinden yönetmek isteyeceklerdir.
Sonuç olarak bankacılığın geleceği sadece bir teknoloji yarışı değildir; bu teknoloji, aslında o eski "hizmet ön plandaydı" yaklaşımını dijital çağda yeniden ve daha iyi bir şekilde sunmanın aracıdır. Geleceğin bankası, en çok şubeye sahip olan değil, en gelişmiş yapay zekâ, en iyi açık bankacılık entegrasyonuna sahip olan ve müşterisine en kişiselleştirilmiş, güvenilir ve kolay deneyimi sunabilen olacaktır.
Şube sayılarıyla övünmek yerine, bankalar artık mobil uygulamalarının kullanım kolaylığı ve yapay zekâ destekli finansal danışmanlık kalitesiyle rekabet edeceklerdir.
Geleneksel bankaların başarısı, hızlı ve başarılı bir şekilde teknoloji şirketi gibi düşünmeye başlayıp FinTech'ler ve BigTech'lerle işbirliği yapmalarına bağlı olacaktır.
Gelecek, emek yoğun şekillenmeye başlayan bankacılığın teknoloji yoğun bir şekle dönüşmesini sağlayacak, az personel ile daha çok müşteriye daha hızlı ve güvenli hizmet vermeyi becerebilen bankalar ayakta kalacaktır.