Gerilen ilişkilerle satışlar arttı

TCMB bu hafta yılın üçüncü enflasyon raporunu yayımlarken, TL’deki değer kaybı, petrol ve emtia fiyatlarındaki artış, maliyet yönlü gelişmeler ve gıda fiyatlarındaki oynaklık nedeniyle yıl sonu enflasyon tahminini 5 puan ile %13,4 seviyesine yükseltti. TCMB ülke risk priminde küresel ve yurtiçi gelişmeler kaynaklı ilave bir artış olmadığı, sıkı para politikası duruşunun ve enflasyon odaklı eşgüdümün sürdürülmesi şeklinde varsayımı altında tahminini oluşturdu. Buna paralel olarak TCMB bu tahminini belirlerken, TL üzerinde değer kaybı yönündeki baskıların azaldığını ve reel kurda ılımlı bir dengelenme eğilimi varsaydı. Ancak son gelişmelere göre ABD’nin bazı yaptırımları sonucu ABD - Türkiye ilişkileri gerilirken, TL ve TL varlıklar değer kaybına uğradı. Buna göre, USD/TL kuru 5,00 olan psikolojk direncini yukarı yönde kırmış durumda. TL’de değer kaybının devam etmesi, bu durumun olası bir şekilde üretici ve tüketici fiyatlarına yükseliş yönünde yansıması TCMB’nin bu varsayımlarının geçerliliğinin zor olduğunu gösteriyor. Böylece TCMB’nin son gelişmeler ışığında TL’deki değer kaybı ile kur geçişkenliğine bağlı olarak mevcut enflasyon patikasında ilerlemesi zor gözüküyor. Önümüzdeki dönemde enflasyonun TCMB’nin hedef fiyatından daha da uzaklaşması para politikası duruşunu gözden geçirmesi gerekebilir. TCMB bu çercevede parasal sıkılaştırmanının boyutunu artırıp faiz artırımına gitme yönünde karar alabilir.

Yurtiçi piyasalara bakıldığında, gerilen ABD-Türkiye ilişkileri kısa vadede baskı yaratmaya devam edebilir. USD/TL’de 4,98 desteğinin üzerinde kısa vadeli yön yukarı gözüküyor. 5,00 psikolojik seviyesinin üzerinde dolar kurunda yukarı yönlü baskı sürebilir. BIST 100 Endeksi’nde dolar kurunda ve tahvil-bono faizlerinde bir rahatlama olmadığı takdirde yükseliş çabaları sınırlı kalabilir. Teknik olarak endekste 95 binin altında 93.300 destek seviyesi olarak öne çıkıyor. 96.500 direnç seviyesinin üzeri ise orta vadeli görünüm açısından önemli.