Gurbettekiler, “Ne ekeriz?” diye soruyor

Gaziantep-Adıyaman arasında verimli topraklara sahip Yavuzeli ve Araban ilçelerinden geçtik dün sırayla…
Uçsuz bucaksız ‘verimli’ arazinin, çeşitli bölgelerinde ‘biçimsiz’ yükselen konutları görünce durduk…
Tarlanın ortasına dikilmiş 64 daireli Mertkent Sitesi’nin sahiplerinden Yusuf Abi’ye denk geldik…
* * *
Kızları sayınca 13 kardeşten biri ama kendi deyimiyle 7 erkek kardeşin ortancasıymış; anlattı:
“Patlıcan, soğan, sarımsak, kabak, dolmalık biber para etmeyince; arazimizin imara açılması için dua ediyorduk.
170 dönümlük arazimiz 5 yıl önce imara açıldı.
Bir bölümüne konut yapıp, bir bölümünde hayvancılık yaparız dedik ama komşular hayvanlardan rahatsız olup şikayet edince hayvancılığı da bırakmak zorunda kaldık.
Şimdi de evler para etmiyor!”
* * *
Yıllardır konut/işyeri/arsanın değil de ürünün para etmesi gerekliliğini savunan biri olarak, Yusuf abinin çaresizliğine odaklandık…
“Şu araya sarımsak, soğan ekeyim” dese, komşular şikayetçi…
“Bir daire satıp, çocukların ihtiyacını karşılasam” dese, iki yıl öncenin, yarı fiyatını veren yok…
* * *
Sohbet koyulaştıkça daha da açıldı Yusuf Abi:
“Adıyaman-Gaziantep arası, 150 kilometre…
Ve her kilometresindeki, her karış toprak altın değerinde…
Toprak sahipleri mi?
Yarısı başında değil toprağının ve imar bekliyor!
Kalanın yarısından fazlası, verimsiz üretim yapıyor…
Gerçekten çalışan yüzde 10’luk bölüm ise herkesin ihtiyacını karşılıyor…
Son zamanlarda, gurbetten telefon açıp, ne ekebiliriz diye soranlar oluyor…
Gurbettekiler galiba dönmeyi de düşünüyor.”
* * *
Baktım…
Gaziantep’in yüzde 54’ü yani 370 bin hektarı tarım arazisi…
Bitmiyor…
Yüzde 47’si yani 183 bin hektarı ‘tarımın birçok koluna hizmet edebilecek’ ormanlık arazi…
Bitmedi..
Yüzde 7’si yani 47 bin hektarı ‘hayvancılık için’ çayır ve mera alanı…
Yani…
Tarım için topraklarının yüzde 88’i uygun olsun ve bu değerini değerlendirme oranın yüzde 15-20’lerde kalsın…
Sonuç mu?
Bilinen 2 miyar dolarlık tarım ürünü ithalatı var Gaziantep’in; markette, bakkalda, mağazada satılan ithal ürünleri saymazsak…
* * *
Yusuf abinin anlattıklarına bakınca…
Tarım ürünü fiyatlarındaki artış ve konut fiyatlarındaki düşüş, değerlerimize sahip çıkmaya ve “Üreten bir Türkiye”ye vesile olacak galiba…