Hızlı olmak ‘avantaj’, ama…

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Müteahhitlik sektörünün, yurtdışında kolaylıkla alabileceği, yıllık 30-40 milyar dolarlık iş, en az 250 bin işçinin yurtdışında yüksek kazançla çalışması; hareketlendireceği alt sektörlerde dikkate alındığında bir o kadar da yurtiçinde istihdam, üretim, ihracat anlamına geliyor…

Olan/olmayan sermayeyle yabancı ürünleri destekleyip; çalışmak istemeyen/okuyan/gezen gençlerimizin dışındaki ‘çalışmak isteyen gençlerimizin’ yüzde 21.6’sını işsiz bırakma döngüsünden kurtulmak istiyorsak, ‘yurtdışında rekabet edebilen’ sektörlerin önünü açmak gerekiyor…

* * *

Çinli ve Koreli firmaların ‘potansiyeli yüksek’, ‘hammadde zengini’ ama ‘yatırım fakiri’ Afrika ülkelerinde, ‘devletin vergisel teşviği ve finansal desteğiyle’ sağladığı rekabet avantajı yaklaşık 20 yıldır konuşuluyordu…

Bu firmalar, Afrikalının ihtiyaç duyduğu otoyoldan stadyuma, santralden limana, eğitimden sağlığa kadar tüm alt ve üstyapı çalışmalarını, uzun vadeli kredilerle yaparak, Afrika’daki algıyı değiştirmeye çalıştı…

Ardından Çin ve Kore lehine algı oluşumunu sağladı…

Bu politika, Afrika ülkelerinin dış ticaret yapısına da şekil verdi; Çin ve Kore yatırımlarının ve ürünlerinin, Afrika pazarlarındaki etkinliğini her geçen gün artırdı…

* * *

Yüzde 42’si 0-14, yüzde 20’si 15-24 yaş aralığında olan 1.3 milyarlık toplam Afrika nüfusunun, 2020 yılında 1.4 milyara, 2030 yılında 1.7 milyara çıkacağı, 2030’da dünyadaki 5 kişiden 1’nin, 2050’de 5 kişiden 2 kişinin Afrikalı olacağı, Bu nüfusun şehirlerde yaşayacak bölümünün yüzde 50’ye çıkacağı; alt ve üstyapı dahil tüm ihtiyaçları, Dünyadaki tarım arazilerinin üçte birinden fazlasının Afrika’da oluşu, Bu arazilerin bakirliği, kirlenmemişliği, Petrol, doğalgaz, altın gibi değerli madenlerdeki rezerv yüksekliği düşünüldüğünde Çin gibi ülkelerin yaptığı maddi/manevi yatırımlar akıllıcaydı…

* * *

Peki, yabancı rakiplerinin ‘öldürücü’ finansal gücü ve rekabet avantajı karşısında; ‘ülke kredi notu’, teminat, işçi mevzuatı, ödenek alamama gibi sorunlarla boğuşan Türk müteahhitleri, dış ticaret kompozisyonunun geleceğine yön verecek bu ülkelerde ne yapıyor?

Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün anlattı:

“Afrika’dan çok umutluyuz.

Rakiplerimizin ciddi avantajları olmasına rağmen, bizde maliyetine katlanıp avantajlar oluşturmaya çalışıyoruz…

Öncelikle aldığımız işi süresinden önce bitiriyoruz. İşe avans almadan başlıyoruz. Bu yaklaşımımız bizi, rakiplerimizden farklı kılıyor.

Ayrıca bulunduğumuz ülke insanlarıyla kaynaşıyoruz. Şantiyelerimizde yerlileri de çalıştırıyoruz. Türkiye’den giden çalışanlarımızın sosyal hayata katılımı fazla. Çin gibi ülkeler mahkumlarını getiriyorlar, yerli işçi çalıştırmıyorlar, sosyal hayata katılımları sınırlı. Bu yapı, sermaye dezavantajını ortadan kaldırıyor. Bu nedenle ciddi denebilecek işleri almaya başladık.”

* * *

Evet, hızlı olmak ‘avantaj sağlıyor’ tüm ekonomilerde…

Ancak, devlet destekli yabancı firmaları dahi alt eden müteahhitlerimiz, hızlı olması nedeniyle yurtiçinde sıkıntı yaşıyor.

Öz kaynak ile ilerledikleri ve zamanından önce tamamladıkları projelerin dahi parasını alamamak, sektörü sıkıyor, yurtdışında almaları garanti işleri dahi alamamalarına neden oluyor…

Sektör, yurtdışında 50 yıla yakın bir sürede kazandığı ‘tercih edilirlik’ vasfını, daha da büyük kazançlara dönüştürmek ve o pazarlarda gıdadan iklimlendirmeye kadar birçok sektöre kapı aralamak için, kamunun küçük dokunuşlarına ihtiyaç duyuyor…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar