İşinizin geleceği için vizyon açan öneriler

Ufuk TARHAN
Ufuk TARHAN FÜTÜRİST UFUK ufuk.tarhan@dunya.com

Sabah kahveni­zi yudumlar­ken ya da akşam eve dönerken, gi­derek daha FLUX (Fast-Hızlı, Liquid-Akışkan, Uncharted-Bilinmez ve eXperience-Deneysel; Bkz: 18 Mart ‘25 Dün­ya Gazetesi yazım) hale gelen bu dün­yada yönünüzü mü arıyor­sunuz? “Bana nereye koş­mam gerektiğini gösteren, ilham verici ama aynı za­manda harekete geçiren bir yol haritası lazım” diyorsa­nız, aşağıdaki beş stratejik alan radarınızda olmalı:

1- Uzay madenciliği: “Çok uzak” demeyin. Dün­ya’daki kaynakların azalma­sı ve yeni bir uzay yarışı, uzay madenciliğini hızla gerçeğe dönüştürüyor. NASA ve Avru­pa Uzay Ajansı (ESA) gibi ku­rumların özel sektörle 2028’e kadar belirlediği yol harita­ları, konuyu operasyonel bir öncelik haline getiriyor. Tür­kiye’nin otonom sistemler, drone teknolojileri ve savun­ma sanayisinden gelen know-how (bir işin nasıl yapılacağı­na dair teknik bilgi ve deneyim birikimi), bu alana hızla adap­te edilebilir. Şirketler; uzay ko­şullarına dayanıklı kompozit malzeme, güvenli veri aktarım sistemleri, hassas mikro robo­tik kollar veya asteroid analiz yazılımları gibi niş alanlarda şimdiden Ar-Ge’ye başlamalı.

2- Yeşil çelik: Karbon ver­gisini fırsata çevirin!: Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Meka­nizması (CBAM), yani kar­bon vergisi, demir-çelik gibi sektörler için oyunun kuralla­rını yeniden yazıyor. Fosil ya­kıtlarla yapılan “kirli” üretim, sınırlarda ek maliyetlerle ce­zalandırılacak. Bu durum, üre­timde hidrojeni veya yenile­nebilir enerjiyi kullanan ark ocaklarına (düşük emisyon­lu çelik üretimi için genellik­le hurda demir/çeliği elektrik enerjisiyle eriten fırınlar) ya­tırım yapan Türk çelik sektö­rü için muazzam bir fırsat su­nuyor. Özellikle Avrupa paza­rına çalışanlar için bu artık bir tercih değil, rekabetçi kalabil­menin anahtarı. Enerji Bakan­lığı’nın Yeşil Sanayi gibi prog­ramları kapsamında sağlanan teşvikler bu dönüşümü kolay­laştırıyor.

3- Dijital ikizler: İnşaatın sanal devrimi: Bir fab­rikanın, binanın hatta bir şeh­rin birebir sanal kopyası olan dijital ikiz teknolojisi, tasa­rımdan işletmeye tüm süreçle­ri optimize ediyor. Önde gelen pazar araştırma şirketlerine göre bu pazarın 2027 itibarıy­la 125 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye’de ise in­şaat sektörü hala büyük ölçüde geleneksel yöntemlere (Excel vb.) bağımlı. Bu boşluğu doldu­racak yerli “sanal şantiye” yö­netim platformları veya diji­tal ikiz modelleme hizmetleri, sadece yurt içinde değil, özel­likle Körfez ülkeleri gibi bü­yük inşaat projelerinin olduğu coğrafyalarda altın değerinde. Cadbeam gibi öncü yerli ör­nekler, potansiyeli gösteriyor.

4- KOBİ’ler için AI iş or­takları: Az maliyet, çok verim: ChatGPT Enterprise gibi gelişmiş veya yerli YZ mo­delleriyle entegre edilen yeni iş akışları, artık KOBİ’ler için de devrim niteliğinde. Müşteri hizmetlerinden pazarlamaya, içerik üretiminden veri ana­lizine kadar birçok süreç oto­matikleşiyor ve kişiselleşiyor. Yapılan çalışmalar, AI enteg­rasyonunun iç verimliliği %30- 50 oranında artırabildiğini gös­teriyor. Her çalışanın yanında bir «AI iş ortağı”nın olduğu, ay­da belki sadece birkaç on dolar­lık bir yatırımla iş sonuçların­da muazzam fark yaratılabilen bir dönemdeyiz. Yeter ki siz ve ekipleriniz YZ’yı ciddiye alıp, direkt uygulamaya geçin.

5- Tarım teknolojileri: Stratejik üstünlük fır­satı: İklim değişikliği ve jeo­politik gerilimler nedeniyle küresel buğday gibi temel gıda stoklarının son 15 yılın en dü­şük seviyelerinde olması, Tür­kiye için tarımda teknolojiyle bir sıçrama yapma fırsatı sunu­yor. Su ve arazi kullanımını mi­nimize eden dikey tarım veya ürünün gelişimini anlık takip eden sensör destekli üretim modelleri ve bu teknolojilerle üretilen “Türkiye menşeli, sür­dürülebilir ve izlenebilir tarım ürünü” etiketi, özellikle Avrupa gibi pazarlarda %20-30’a varan primli satış potansiyeli taşıyor ve yeni ihracat kapıları açıyor.

Hele bir “Nasıl daha iyi olabiliriz?” diye düşünmeye başlayın… Ne fırsatlar göre­ceksiniz!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Agentic şirket ne demek? 25 Şubat 2025