Kâr hırsımız yok, enflasyona karşı korunaklı fiyat yapıyoruz

Kerim ÜLKER
Kerim ÜLKER Perde Arkası kerim.ulker@dunya.com

2023 yılının özellikle sonbahar ayları Türkiye için olduğu kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) için de tarihsel bir öneme sahip. 

Türkiye Cumhuriyeti, 100’üncü kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırlanırken, Yavru Vatan KKTC ise 15 Kasım’da 50’nci yaşına girecek. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 70 işadamını kapsayan KKTC ziyareti de işte bu nedenle farklı bir öneme sahip.

Ambargolar ve yaptırımlara rağmen KKTC ekonomisinin güçlü bir yapıya büründüğünü dile getiren İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “KKTC’ye artık ‘yavru vatan’ demiyoruz, bu vatan artık olgunlaştı, ‘kardeş vatan’ oldu. KKTC kendini geliştirmeyi başararak, tüm zorluklara, ambargolara rağmen Türkiye’nin de aklıyla ve makul destekleriyle birtakım dönüşümleri gerçekleştirmeye başlamış vaziyette. KKTC’nin ikinci 50 yılı, geçmiş 50 yıldan çok daha farklı olacak” dedi.

KKTC ile Türkiye arsındaki köprünün gün geçtikçe güçlendiğini, bu durumun Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne de olumlu yansıma şansı olduğunu söyleyen Bahçıvan, “Enerji ve turizm başta olmak üzere yaratılacak yeni değerin ve ekonomik zenginliğin sadece KKTC’ye değil güneydeki dostlara da fazlasıyla yarayacağını düşünüyorum. İnanıyorum ki sonunda akıl galip gelecek” diye konuştu.

“Azerbaycan, tarihi adıma hazırlanıyor”

KKTC’de özellikle güneş enerjisi konusunda önemli potansiyeller olduğuna dikkat çeken Bahçıvan, “Bu alanın çok daha güçlenecek olması, akıllara gelmeyen birçok farklı üretim alanının canlanmasına vesile olacak. Adada doğalgazla ilgili gelişmelerin de gündeme gelmesi bekleniyor.

Buranın enerji yolu kadar önemli bir lojistik yolu olduğunu da söylemeliyiz. Kurum ve firma birikimlerimizi ne kadar istenirse yatırımcı kardeşlerimizle paylaşmaya hazırız. Buradan farklı coğrafyalara da gidebilme konusunda imkanların olduğuna inanıyorum.

Özellikle Rusya sermayesinin burada özellikle Kuzey Afrika gibi yakın pazarlar için fırsatlar doğurabileceğini düşünüyorum. Kardeş Azerbaycan’ın politik anlamda KKTC’yi tanımaya doğru gitmesi de 50 yıl sonra gelen en önemli adımlardan biri. Bu adım atılırsa, başka gelişmelerin de arkasından gelebileceğine inanıyoruz” dedi.

“Ambargo ve izolasyon bizi girişimci yaptı”

 İSO heyetinin temaslarda bulunduğu Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Turgay Deniz ise ziyarete ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Bu ziyaretle, bu ülkede ekonomik olarak gelişmemizi tam anlamıyla sağlayabileceğimiz konusunda ümitlerimiz arttı. İSO, Türkiye’nin sanayideki bel kemiği.

Bu ilişkilerimizin yatırımlara dönüşmesini amaçlıyoruz. Kıbrıs Türk toplumu hala Güney Kıbrıs ve AB’nin izolasyonları altında hayatını sürdürüyor. Bu zorluklar bizi girişimci yaptı. Bu adada var olmak istiyorsak ekonomik olarak güçlenmek ve hayat seviyesini yukarıya çekmek zorundayız” dedi.

Temaslar sonrasında İSO Başkanı Bahçıvan, İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz ve KTTO Başkanı Turgay Deniz gazetecilerin sorularını yanıtladı. Düzenlenen toplantıda Türkiye’de maliyet artışlarıyla açıklanamayacak fiyatlama davranışına yönelik de değerlendirmelerde bulunan Erdal Bahçıvan, “Ahlaki olmayan fiyatlamalar olduğuna katılmıyorum.

Sektörler için rekabetin o kadar zorlayıcı olduğu bir dönemdeyiz ki fiyat tutturmak ve pazar bulmak için her gün yeni yatırımlar yaparak gayret sarf ediyoruz. Onun için böylesi bir dönemi ayakta sağlam kalarak geçirmenin peşindeyiz. Daha korunaklı fiyat yapıyoruz ama bu kâr hırsı değil. Enflasyon beklentisi olumlu yönde değiştikçe bu da kademeli olarak ortadan kalkacak” diye konuştu.

“Türkiye, son 2 yılda finansal istikrar hazinesini kaybetti”

 İş dünyasının elindeki en önemli sermayenin finansal istikrar olduğunu vurgulayan Erdal Bahçıvan, “Ne yazık ki son 2 yıldır Türkiye kıymetli finansal istikrar hazinesini kaybetti. Şu an toplumun her kesimini etkileyen yüksek enflasyon belası karşımıza çıktı. Şimdi bu ağır hastalığı çözebilmek için bir tedavi uygulanıyor. Ekonomi bilimiyle son derece uyum sağlayan rasyonel bir döneme girdik.

Tahribat tahminlerin de üstünde. Tadilatı da bu anlamda bedel istiyor” dedi. Şu an uygulanan politikaları desteklediklerini söyleyerek, ekonomi yönetimiyle çok güçlü bir diyalog kurulduğuna dikkat çeken Bahçıvan, “Geçtiğimiz hafta Eximbank’ın kredi faizlerinin iyileştirilmesi konusunda TCMB Başkanımızla yaptığımız görüşmeler bunun önemli bir örneğidir.

İki taraf da birbirine çok şeffaf. Sabır gösterirsek, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve TCMB ile birlikte uygulanacak politika, sancılı sürecin ardından Türkiye’nin kaybettiği finansal istikrarın kazanılması ve kredi notumuzun düzelmesi için katkı sağlayacaktır. Bu anlamda kaptan pilotlara güven vadesi vermemiz gerekiyor. Böyle dönemde finansmana erişim zorlayıcı olacaktır. ” değerlendirmesini yaptı.

TCMB’nin Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi’ne ilişkin de birkaç haftaya kadar yeni gelişmeler yaşanabileceğini ifade eden Bahçıvan, “Eximbank’ın yüksek teminatları konusunda da bir çalışma yapılıyor. Peyderpey ihracatçı sanayicilerimizin katma değerli yatırımlarının desteklenmesine dönük çalışmaların kaliteli hale gelmesi için arayışlar devam ediyor. Ne yapıp edip, sermaye girişi konusunda güven verici bir iklim oturtmamız gerekiyor” diye konuştu.

“OVP, Kalkınma Planı’ndan daha kıymetli”

 Tek haneli enflasyon için ise 2025 ve 2026’ya odaklanmak gerektiğine dikkat çeken Bahçıvan, “Orta Vadeli Program (OVP) sanayi için Kalkınma Planı’ndan daha çok yol gösterici. Bu yüzden önce OVP’ye sıkı sıkıya tutunmamız gerekiyor; OVP’yi gerçekçi buluyorum.

Ümit ederiz ki enflasyon düşme eğilimini en sağlıklı şekilde gösterir ve faizler de paralel şekilde düşmeye başlar ancak bir zaman belirlemek çok doğru değil. Bu süreç zaman alacak. Türkiye’nin bu dönemde mutlaka orta vadeli insan kaynağı planlaması yapması da gerekiyor; hangi sektörlerde neye ihtiyacımız var, eğitim politikamızla da bu alana odaklanmamız lazım” dedi.

“Sanayici vize için 2 ay randevu alamıyor”

Gümrük Birliği Anlaşması’na ilişkin açıklamalarda bulunan Erdal Bahçıvan, “Bu artık bir maskeli baloya dönmüş vaziyette. Bugün bir sanayicimiz vize randevusu almak için 2 ay bekleyecek ve bunun adı Avrupa Birliği'nin Gümrük Birliği üyeliği olacak. Öyle bir iki yüzlülük olmaz. Biz bunu İSO’da yaşıyoruz. Bugün iki ay sadece randevu vermek için kapılarda bekleten ve ne zaman vizesini vereceği belli olmayan bir ortaklıktan bahsediyoruz” yorumunu yaptı.

“Enflasyona karşı yapısal çözüm şart"

Enflasyonun düşürülmesi konusunda güven tesis etmek adına yapısal çözümlerin mutlaka yapılması gerektiğini söyleyen İSO Başkanı Bahçıvan, “İş dünyasının vermiş olduğu destek kabul etmeliyiz ki bir yere kadar. Enflasyon sadece ekonomik değil aynı zamanda sosyolojik, psikolojik ve ahlaki bir hadise. Enflasyon algısı psikolojik olarak çok kolay değişmiyor.

Enflasyonun düşeceğine dair inanç ne kadar güçlü olursa bu savaş güçlü bir şekilde kazanılacak. Tüm bunların yanında küresel ortamdaki durumun da başka bir talihsizlik olduğunu hesaba katmamız gerek. Ancak her şeye rağmen dünyada para ve adres arayan bir yatırımcı kitlesi var” dedi.

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar