Kritik PPK toplantısının ardından

Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ
Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ EKONOMİ NOTLARI ibrahimunalmis@hotmail.com

TCMB Para Politikası Kurulu dün toplandı ve politika faizini 500 baz puan artırdı. Ayrıca artı ve eksi yönde 150 baz puan olan faiz koridorunu 300 baz puana yükseltti.

Piyasa beklentileri politika faizinin sabit bırakılması yönündeydi. Biz de geçtiğimiz hafta kaleme aldığımız yazıda politika faizinin sabit bırakılması ihtimalinin daha yüksek olduğunu fakat düşük de olsa bir faizi artışı ihtimalini göz ardı etmememiz gerektiğini belirtmiştik.

Bu beklentimizin ardında yeten sebeplerden birisi TCMB’nin aldığı kredi arzını azaltıcı ve piyasadaki likiditeyi sıkılaştırıcı önlemlerdi. Kurul bu önlemlerin enflasyonu düşürme sürecine katkısını gözlerken seçim belirsizliğinin de geçmesini beklemeyi tercih edebilirdi. Bu senaryoda Nisan ayı PPK toplantısı daha önemli hale geliyordu.

Enflasyonu düşürme konusunda ciddiyetini gösterdi

Nisan ayında faiz artışı yönünde alınacak bir karar hem yaz aylarında oluşabilecek oynaklıkların boyutunu düşürmek için tampon görevi görecek hem de sene sonunda faiz indirimini konuşmak için alan açacaktı. Alınan karar faiz artışı beklentisinin nisan ayına ertelenmesini engelledi.

TCMB piyasada zaten artan faizlerin gerisinde kalmamış oldu. Seçim öncesinde faiz artıramaz beklentisini kırdı ve enflasyonu düşürme sürecinde ne kadar ciddi olduğunu ortaya koydu. Sürpriz faiz artışına piyasaların tepkisi olumlu oldu. Hisse senedi fiyatlarında artış gözlenirken TL %1 civarında değerlendi. Faiz koridorunun genişletilmesinin de önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Faiz koridoru 2010 yılı sonrasında aktif olarak kullanılmıştı.

Özellikle döviz kurlarında oynaklığın arttığı dönemlerde TCMB bankaları gecelik borç verme faizine yönlendirerek otomatik faiz artışına neden oluyor bu da döviz piyasalarındaki oynaklığın azalmasına yardımcı oluyordu. Bu aracın aktif olarak kullanılmasa bile politika araçları içine dahil edilmesi önemli. İhtiyaç duyulan zamanlarda bu araç ile TCMB geçici olarak ek sıkılaştırmaya gidebilir. Yerel seçimler sonrasında ise ekonomi yönetimini önemli kararlar bekliyor. Toplumda giderek enflasyonun düşürülmesi gerektiğine dair daha fazla destek oluştuğunu gözlemliyoruz.

Enflasyonun yarattığı gelir illüzyonun artık ortadan kalmaya başladığının, toplumun yüksek enflasyon ile yaşayamayacağını anladığının göstergeleri bunlar. Bu önemli bir gelişme fakat ekonominin diğer aktörlerinin de benzer şekilde düşük enflasyon sürecine destek vermesi gerekiyor. Bu aktörlerden bir tanesi şirketler, diğer kamu kesimi.

Kamuda tasarruf paketine ihtiyaç var

 Bu noktada her iki kesimin enflasyona karşı sesini daha fazla yükseltmesi gerekiyor. Kamu kesiminde tasarruf tedbirleri alınmadan toplumu enflasyonu düşürme maliyetine ikna etmek mümkün değil.

Bu nedenle kamu kesiminde toplum tarafından ciddiye alınacak bir tasarruf paketine ihtiyaç var. Diğer taraftan, şirketlerin kendi bütçelerine ve fiyatlama davranışlarına çeki düzen vermesi gereken bir döneme giriyoruz. Finansman maliyetleri geçtiğimiz yıllar kadar şirketler lehine olmayacak. İç talebin düştüğü, dış talebin zayıf seyrettiği, finansman maliyetlerinin arttığı bir ortamda şirketlerin üretkenliğe daha fazla önem vermeye başlaması gerektiğini düşünüyoruz.

2001 yılında yaşanan finansal kriz sonrasında uygulanan programla birlikte Türkiye ekonomisi üretkenlik artışı konusunda önemli bir ivme yakalamıştı. Bu ivmenin 2012 yılı sonrasında yavaşladığını ve durduğunu biliyoruz. Şimdi tekrar üretkenlik konusunda daha fazla çaba harcamamız gerekiyor. Kamunun harcama tarafından bahsettik ama gelir tarafından bahsetmedik.

Geldiğimiz noktada kamunun kalıcı vergi geliri artışına ihtiyacı olduğunu gözlemliyoruz. Vergi sisteminde yapılacak bir reform ile daha hakkaniyetli vergi toplamak enflasyonu düşürmek için gösterilen çabalara önemli destek verecektir. Bunları yapmak yerine günü kurtarmak için atılan adımlar maalesef politikalara olan güven erozyonunu artırıyor. Azalan güven ortamında ise hedeflere ulaşmanın mümkün olmadığını son dönemde yaşanan gelişmeler gösterdi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Beklentilerin önemi 15 Mart 2024