Marka ve "nasıl para kazanacağız?"

Semih YALMAN
Semih YALMAN BUGÜN MARKANIZA BİR BAKIN semih.yalman@dunya.com

 

Son zamanlarda tek duyduğum cümle bu. Peki, nasıl para kazanacağız? Ya her şey para mı? Galiba evet. Sosyal sorumluluk, vermek için yaşamak, çevre ve hayvanlar için burada olmak vb. şekillerde yaşayanlarımızda var. Ancak onlar bunları yaparken diğerlerinin yani büyük çoğunluğun aklında nasıl para kazanacağız sorusu var?
Marka uzun vadeli bir yatırım ve hemen para kazandırmayacak. Bunu defalarca söylüyorum ama hayır bu ülkede bunu anlamak isteyen yok. Nasıl para kazanacak bu marka diye soruyorlar? Aslında pek kızamıyorum da çünkü her şeyi dijital de gördükleri gibi görüyorlar. 1'ler ve 0' lar. Çok iyi bir dostum bir gün bu dijital yüzünden hiç kimsenin anıları kalmayacak demişti. Fotoğrafı kastediyor. Analog fotoğraf ile dijital arasındaki en büyük fark dayanma süresiymiş. Nasıl para kazanacak sorusu da herkesi aslında dolar işareti olarak görmek gibi bir şey.
Social Animal kitabının girişinde David Brooks. Bunu anlatıyor. Daha fazla kazanıp çocuklarını benzer kalıplar içerisinde büyütmek. Üstün ve kazanmış kitle olmak. Para ile alınan geçmişteki sözde soyluların yaşadığı düzen.
ABD'de hava alanında kulak misafiri oluyorum. Herkes iş bulabildiği hatta işinde tutunabildiği için müteşekkir. Herkes bir hayat derdinde. Amerika'nın tüm dünyaya ihraç ettiği bizim de bilerek, severek ya da farkında olmadan satın aldığımızın rüyanın bedeli bu. Nasıl para kazanacağız da borçlanarak ya da birikmiş paramız ile satın aldığımız hayatı devam ettireceğiz? Bize bir kaç numara büyük olsa bile o hayatı sürdüreceğiz. Neye rağmen? İşte soru bu. Bu paraları nelerden feragat ederek kazanacağız? Savaşlara, sistemlerin yıkımına, uğruna savaşılan özgürlüğe ne oldu? Esaretin ta kendisi aslında bu değil mi? Acaba bizler çok büyük bir hapishanede yaşamıyor muyuz? Nasıl para kazanacağız?
Hayalin fiziksel olarak yaşadığımız, tuttuğumuz yada gördüğümüze dönüşmesi. Peki, hayal kendi içerisinde zaten gerçek değil mi? Fiziksel gerçekliğe neden ihtiyaç var? Bu kendi içerisinde bir illüzyon değil mi? Bu illüzyon için okuyor, çalışıyor ve fedakarlık yapıyoruz? Gerek işlere, gerçek faydaya ne oldu? Onlar para kazandırmadığı için out. Para nasıl kazanacağız? Hayaller beynimize ekiliyor. Peki ya, ruhumuz? Onu da mı, Faust gibi sattık? Geri nasıl alacağız? Para ile değil! Almak için neden fedakârlık edeceğiz?
Din, inanç sistemleri mi, bize ruhumuzu geri kazandıracak? Onlar sayesinde para kazananlar? Onların liderleri de sormuyor mu nasıl para kazanacağız diye? Kilisedeki zenginliği düşünün. Camii deki namazdan bile sonra hoca camii için para istiyor. Nasıl para kazanacağız da ruhumuzu da geri alacağız?
Yani aslında olay marka yatırımı yapmayan, sosyal sorumluluğu dejenere eden şirketlerden ve onların varlıklarını daim ettirmeye çalışan hissedar yada patronlarından çok daha vahim bir boyutta. Bu dünyanın böyle bir döngüye ev sahipliği yapması için kurgulandığına hiç inanamıyorum. Ama insan denen o mükemmel varlık mükemmelliğini bir kenara iterek kısıtlı algısı ile fiziksel gerçeklikte olmayı seçmiş bir kere.
"Bugün Paranıza Bir Bakın" diyerek bitirmek daha doğru olacak bu yazıyı.
Nasıl para kazanacağız?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Marka ve arayışlar 11 Mayıs 2012
Marka ve sorumluluk 04 Mayıs 2012
Marka ve sosyal girişim 27 Nisan 2012
Marka ve kalite 20 Nisan 2012
Marka ve Fast-Fashion 13 Nisan 2012
Marka ve öncelikler 23 Mart 2012
Marka ve patates cipsi 16 Mart 2012
Marka ve saygı 01 Mart 2012