Savunma sanayimizin gövde gösterisi

Bu hafta adeta Savunma Sanayi haftası idi. “Savunma Sanayii’nin Tüm Aktörleri Tek Çatı Altında” mottosu ile kapılarını açan IDEF 2025 17’nci Uluslararası Savunma Sanayii Fu­arı, T.C. Millî Savunma Bakanlığı ev sahipli­ğinde 22-27 Temmuz 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşiyor. Ben de fuarı ziyaret etme fırsatı bulanlar arasında yer aldığım için doğrusu kendimi şanslı bulu­yorum. Zira dev bir organizasyon olduğu ka­dar, son derece görkemli olduğunu da belirt­mem lazım.

IDEF Fuarları; ülkemiz açısından önem­li bir stratejik öneme sahip. Fuar; bütün bir yelpazeye yayılmış savunma ve güvenlik çö­zümleri kapsamındaki artık gelenekselleşen kara, hava-uzay ve deniz araçları ve bunlarla ilgili tüm sensör ve silah sistemleri; balistik zırh çözümleri ve en küçük kalibreden en bü­yük kalibreye kadar silahlar; uzaktan kuman­dalı platformlar ve sensörleri, füze ve roket sistemleri ile hava savunma çözümleri, erken uyarı ve uzaktan algılama sistemleri; her tür­lü platform ve sisteme yönelik eğitim ve simu­lasyon çözümleri gibi birçok konuda en son teknolojileri içeriyor. Duyduğum dinlediğim her bir geliştirme içerisinde yapay zekadan bahsedilmesi de yenilikçiliğin simgesini oluş­turuyor.

Rakamlar ne söylüyor. İthalata bağımlılık, ihracatta yükseliş

Cumhuriyet’ten bu yana süregelen süreç­ler, 1974’te özgün savunma sanayii hamle­siyle ivme kazandı. 2010’dan bu yana hızla­nan yerli üretim adımlarıyla Türkiye, 2024 itibarıyla savunma ihtiyacının %70’inden fazlasını yerli olarak karşılıyor; 2025 itiba­rıyla bu oran %80’e ve yıllık 3 milyar doları aşkın Ar‑Ge harcamasına ulaşması planla­nıyor. 2024 yılında yaklaşık 3.500 firma sa­vunma sektöründe aktif üretim yürütürken, 2025’te 108–110 bin arasında çalışanın istih­dam edildiği belirtiliyor.

2024 yılında savunma sanayii ihracatı re­kor kırarak 7,1 milyar doları aştı. Bu rakam 2023 yılında 5,5 milyar dolar seviyesinde idi. 2025 yılı ilk 6,5 ayında ihracat 4 milyar do­ları geçerken yeni sözleşmeler tutarı 6 mil­yar dolara ulaştı. Özellikle MKE’nin ihracatı 2021’de 40 milyon dolarken 2024’te 639 mil­yon dolara yükseldi; bu, 16 katlık bir artış an­lamına geliyor.

Tabi yapılan yatırımlar ve ortaya çıkan ba­şarılı projelerin yanı sıra, bu dev aktörlerin ha­yata geçememiş projelerinin maddi karşılık­larını da merak etmiyor değilim. Çok yüksek AR-GE harcamaları olan bu sektörde üretilen değerle ürüne dönüşmeyen değerin kıyaslan­masının yapılarak, savunma sanayinin net bi­lançosunun da kamuoyu ile paylaşılmasının kıymetli olacağını düşünüyorum. Böylesi bir şeffaflık eminim ki elde edilen başarıya gölge düşürmeyecek, bilakis gelecek vizyonumuz açısından yarar sağlayacaktır.

Gelecek perspektifi

İnsansız hava sistemleri (SİHA) Bayraktar TB2 ve TB3 gibi platformlar etkinliği ile dünya genelinde ilgi çekiyor. 2025’te TB2, Kuveyt gi­bi ülkelerde envantere girerken, 2024’ten beri pazar payı Türkiye tarafından %65 oranında hakimiyet gösteriyor. Milli muharip uçak olan TAI TF Kaan’ın 2028 yılı itibarıyla 20 adet teslim edilmesi ve yıllık 2,4 milyar dolar gelir hedefleniyor. Roketsan ve Roket Sistemlerin­de ise Hisar-X hava savunma sistemi, Tayfun Block‑4 hipersonik füze, Simşek‑2 uydu fırlat­ma aracı gibi gelişmiş sistemler IDEF 2025’te sergilendi ve büyük bir ilgi gördü. Zırhlı araç­lar & Deniz platformları, BMC, FNSS, Otokar gibi firmalar yeni jenerasyon zırhlılar, elekt­rikli/hibrid araçlar; STM de milli hücumbotu ilk defa IDEF’te tanıtıldı.

IDEF’e geçen yıl 54 ülke katılırken bu yıl sa­yı 96’ya yükselmiş durumda. Roketsan, Asel­san, BMC, FNSS, STM, Canik, Varzene, Nev­pa gibi büyük kuruluşlar hipersonik füzeler, elektromanyetik silahlar, insansız sistemler ve hibrit araçlar da dâhil olmak üzere çok sayı­da yeni platformu ilk defa tanıtma fırsatı bul­du. Milli Müdafa Projeleri TF Kaan, Hisar-X, SİPER ile Ar-Ge ve yerlileşme vurgusu artmış oldu. İhracatta 11. sıralamadan kısa sürede ilk 10’un içine girmeye yönelik stratejik hamleler yapması da bir hayli sevindirici. Bölgesel ba­şarıların yanı sıra ABD, AB ve NATO ülkele­rine yönelik penetrasyon da artmış durumda.

Türkiye savunma sanayii; stratejik tam ba­ğımsızlık, Ar-Ge-intel sistemleri, teknoloji ih­racatı, millileşme hamleleriyle dikkat çekiyor. 2025 hedefleri içinde millî platform projele­ri, milyon dolarlık ihracat, küresel marka ko­numlanması ve etkin uluslararası tanıtım yer alıyor. IDEF 2025’in, bu vizyonun somutlan­dığı adeta bir dönüm noktası vazifesi de gör­düğünün altını çizmem gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar