SWOT analiziyle konkordato gerçeği: Yüzde 177'lik artış, kurtuluş mu kaçınılmaz son mu?
Uğur GÜNDÜZ / Ekonomist-Bankacı
Bankacılar günlük risk izleme kontrollerini yaparken, bu listede portföylerindeki bir firmanın ‘moralite bozukluğu’ ya da ‘konkordato’ bilgisini görmekten çok tedirgin olurlar. Hele yeni kredi ilişkisine girdikleri bir firmanın konkordato başvurusunu gördüklerinde o hafta kabus gibi geçer.
2021-2023 arası üç yıllık dönemde bin 400 konkordato başvurusu varken sadece 2024 yılında başvuru sayısı bin 500 civarındadır. Bu yılın ilk çeyreğinde ise 583 başvuru ile geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 177’lik bir artış meydana gelmiştir.
Görülüyor ki bu sürece gittikçe daha fazla başvurulacak ve konkordato ekonomik hayatın içine daha fazla dahil olacak. Konuya arz sıkıntısı ve enflasyon açısından da yaklaşılmalı ve sürecin sağlıklı yürütülmesine yardımcı olunmalı.
Bazı alacaklılar, konkordato talebini gördüklerinde hemen öfkelenir ve bu hamleyi (hileli bir şekilde) borçtan kaçış gibi düşünür. Oysa zor duruma düşen ve pek de iyi niyetli olmayan firma, varlıklarını üçüncü şahıslar üzerine devrederek bir gecede ortadan kaybolur ve alacaklıları boş bir iş yeri ile karşı karşıya bırakır. Konkordato başvurusu yapan firma ise “Ben buradayım, borçlarımı ödemek istiyorum ancak bana faaliyet izni verin, zaman tanıyın” demektedir. Bu sürecin amacı, borçluların iflastan kurtulması ve alacaklıların alacaklarını kısmen de olsa tahsil etmesine olanak tanınmasıdır.
Alacaklılar icra takibi başlatamaz
Konkordatonun hukuku sonuçları vardır. Bunlar şöyle sıralanır:
* Takip yasağı: Konkordato süresince, alacaklılar borçluya karşı icra takibi başlatamaz veya mevcut takiplerini devam ettiremezler.
* Borçların yeniden yapılandırılması: Konkordato ile borçların ödeme planı, faiz oranları ve vade süreleri yeniden düzenlenir.
* İflastan korunma: Konkordato, borçlunun iflas etmesini önleyerek ticari faaliyetlerine devam etmesine olanak tanır.
* Alacaklıların haklarının korunması: Konkordato, alacaklıların alacaklarını kısmen de olsa tahsil etmelerini sağlar ve iflas durumunda yaşayacakları kayıpları azaltır.
Süreç nasıl işler?
* Konkordato talebi: Borçlu, yetkili ticaret mahkemesine konkordato talebinde bulunur.
* Geçici mühlet: Mahkeme, borçluya geçici bir mühlet verir ve konkordato komiseri atar.
* Alacaklılar toplantısı: Konkordato komiseri, alacaklıları toplantıya çağırır ve borçlunun konkordato teklifi değerlendirilir.
* Kesin mühlet: Alacaklıların çoğunluğu konkordato teklifini kabul ederse, mahkeme kesin mühlet verir.
* Konkordatonun tasdiki: Mahkeme, konkordato teklifini onaylar ve konkordato yürürlüğe girer.
SWOT analizi
Söz konusu durum, bir SWOT Analizi ile değerlendirildiğinde sonuçlar şunlardır:
Güçlü yönler (Strengths):
* Mali rahatlama sağlaması:
* İşletmenin devamlılığı.
* Alacaklılarla uzlaşma imkanı sunması.
* Zaman kazanılması
Mali rahatlama:
Borçların yeniden yapılandırılması sayesinde ödeme planları daha yönetilebilir hale gelir.
Faiz ve gecikme cezaları gibi ek mali yüklerden kurtulma imkanı sağlar.
İşletmenin devamlılığı:
İflasın önlenmesiyle işletmenin faaliyetlerine devam etmesi sağlanır.
İş kaybı ve piyasadaki itibar kaybı gibi olumsuz sonuçların önüne geçilir.
Alacaklılarla uzlaşma:
Alacaklılarla yapılan anlaşmalarla borçların daha uygun koşullarda ödenmesi sağlanır.
Karşılıklı güven ortamı oluşturulur.
Zaman kazancı:
İşletmeye, borçlarını düzenli bir şekilde ödemesi için zaman tanır.
Bu süre zarfında, işletmenin yeniden yapılanma ve toparlanma fırsatı bulması sağlanır.
Zayıf yönler (Weaknesses):
* İtibar kaybına yol açabilmesi.
* Kısıtlamalar getirmesi.
* Uzun ve karmaşık bir süreç olması.
* Alacaklılarla anlaşmazlıklar.
İtibar kaybı:
Konkordato süreci, firmanın piyasadaki itibarını olumsuz etkileyebilir.
Müşteri ve tedarikçi güveninde azalmaya yol açabilir.
Kısıtlamalar:
Konkordato süresince, firmanın mali faaliyetleri üzerinde kısıtlamalar olabilir.
Yeni kredi alma veya büyük yatırımlar yapma gibi konularda zorluklar yaşanabilir.
Uzun ve karmaşık süreç:
Konkordato süreci, uzun ve karmaşık bir hukuki süreçtir.
Bu süreçte, uzman desteği almak gerekebilir ve maliyetli olabilir.
Alacaklılarla anlaşmazlıklar:
Alacaklılarla yapılan görüşmelerde anlaşmazlıklar yaşanabilir.
Bu durum, sürecin uzamasına veya başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olabilir.
Fırsatlar (Opportunities):
Yeniden yapılanma ve toparlanma fırsatı sunması.
Alacaklılarla yeni ve daha sağlıklı ilişkiler kurma imkanı vermesi.
Tehditler (Threats):
Alacaklılarla anlaşmazlıklar yaşanabilmesi.
Piyasadaki olumsuz algının yıllar boyu devam etmesi.
Ön yargılı yaklaşım firmaları pes ettiriyor
Konkordato sürecine temkinli yaklaşılmasının en büyük nedenlerinden biri, bu sürecin sonunda firmaların çoğunun başarısız olmasıdır. Başvuru yapanların ancak yüzde 25’i faaliyetini sürdürebilmektedir.
Analizde görüldüğü üzere son derece önemli güçlü yönleri bulunmasına rağmen özellikle alacaklıların (genelde piyasaların) sürece ön yargılı yaklaşımı, firmaları pes ettirmektedir. Borçlulara son derece önemli hukuki avantajlar sağlayan ve nihai faydanın alacaklıların alacaklarını tahsil edebilmesi olduğu bu sürece önyargı ile yaklaşılmamalıdır. Süreç ne borçlular tarafından sadece hukuki korunma ve borcu azaltmak ne de alacaklılar tarafından borçtan kaçma şeklinde değerlendirilmemelidir.
Borcunu ödemek istemeyen firma, konkordato gibi hukuki süreçlerle uğraşmaz, önce varlıklarını başkasına devreder, sonra kendi ortadan kaybolarak alacaklıları çaresiz bırakır. Borç ödeme çabası içinde ve faaliyetlerini devam ettirmek için uğraşan firmalara daha baştan olumsuz yaklaşılmamalıdır. Zira alacağın bir kısmından vazgeçmemek için konkordatoya soğuk bakmak, faaliyetleri tamamen sona eren borçludan hiçbir şey alamama riskini doğurur.
Gerek alacaklılar gerek tedarikçiler gerekse alıcılar sürece yardımcı olmalı, borcun ödenebilme yolunun faaliyetlerin devam etmesi olduğu unutulmamalıdır.