Yerel parayla ticaret lehimize… Temeli atamamamız aleyhimize… (2)

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Çin, Rusya ve İran'a yaptığımız ‘yerel parayla ticaret’ teklifimizin, Türkiye için ciddi avantajlar sağlayacağını yazmıştık geçtiğimiz hafta…

Öncelikle petrol ve doğalgazı TL ile almamızın, 20 milyar dolarlık dövize ihtiyaç duymamamız anlamına geldiğini; bu sistemle, liradan dolara, dolardan rubleye/tümene/yene çevrilirken ödenen komisyonun da olmayacağını, yani ticaret yapanlarımızın alışverişlerde yüzde 8’e varan avantajlar sağlayacağını; ticaret açığındaki makası da zorunlu olarak kapatacağını anlatmıştık…

* * *

Bu sistemin temelini finans sektörünün oluşturacağını, ancak finans sisteminin buna hazır olmadığını somut örneklerle açıklamıştık…

Çok daha önemli sorunların olduğunu ve o sorunların çözümünün kolaylığını gelen okuyucu maillerinden anladık…

* * *

Teknik çalışma yürüten bürokratların faydalanması amacıyla bir okuyucu mailini aynen paylaşmak istedim…

* * *

“Yerel parayla ticaret, konulu yazınızla önemli bir yaraya parmak basmışsınız, sağ olun.

Konu ile ilgili yaşadığımız birkaç olayı izninizle paylaşmak isterim.

Bu hafta içerisinde ilk beşteki bankalarımızdan bir tanesi adının içinde İran geçen, hizmet alımı yaptığımız bir firmaya, aylarca önce yaptığımız bir ödeme hakkında bilgi istedi. Karşı firmanın kendi bankalarının başka bir şubesinin müşterisi olduğunu, firmaya hesap açtıklarına göre, firma ile ilgili bilgi sahibi olmaları gerektiğini ilettik.”

* * *

Bir başka örnek…

Türkmenistan’dan aldığımız Türkmen menşeli malın ithalat ödemesini, yabancı sahipliğindeki bir başka Türk bankası (yoğun da çalıştığımız) yapmadı.

Gerekçe ise tırların İran’dan geçerek Türkiye’ye gelmesiymiş.

Malı aldığımız firma Türkmen, malın menşei Türkmen ve nakliyeci firma İran firması değil.

Sadece tırlar İran’dan geçeceği için yapamayacaklarını belirttiler.

Yaşadıkları ironiyi anlayabilmeleri için THY uçaklarının İran hava sahasını kullandıklarını, THY’nin işlemlerini nasıl yaptıklarını sorduk. Yanıt alamadık.

Bu örnekleri paylaşmamın nedeni, bankalarımıza yaşatılan İran paranoyasını gösterebilmek.

* * *

Newyork’ta ki muhabirlerden bu derece çekinir vaziyetteler.

Sağ olsun hükümetimiz de dolarizasyonu engellemek için adımlar atmaya çalışıyor.

Yerel para alışverişiyle de ticareti desteklemeye çalışıyor.

Ne var ki, çok daha kolay atabileceği bir adımı atmıyor.

Bugün bir Türk bankasındaki ABD Dolar tutarımızı başka bir Türk bankasındaki hesabımıza göndermek durumundaydık.

Öğleden önce yazdığımız talimat, iki Newyork muhabiri kullanılması nedeniyle ancak akşama doğru hesaba geçebildi. Aynı hesaba geçemeyen birçok örneği saymıyorum bile.

Günlük döviz transferlerinin yaklaşık yüzde 85’inin bir Türk bankasından başka bir Türk bankasına yapıldığı ülkemizde ABD Doları transferleri Newyork’ta ki muhabirleri dolaşarak yapılmakta. Halbuki TCMB nezdindeki EFT sisteminin bir benzeri farklı para birimleri için kullanılabilir ve her 100 transferden 85’i için komisyon ödenmemiş, valör kaybı yaşanmamış olur.

Hadi özel bankalar sendikasyon vs çekinceleriyle isteksiz davranabilir. Peki kamu bankalarının bunu yapmasında ne engel var?

İkinci bir seçenek olarak da, her bir bankamızın transferi yapacağı bankadaki kendi hesabı üzerinden transferi yapmasıdır ki bu çok daha kolay. Yeter ki ABD korkusundan ne yapacaklarını bilemeyen bankalarımıza hükümetimiz çıkaracağı bir tebliğle destek olsun yeter.”

* * *

Reel sektör yani alandakiler, sorunları ve çözümünü biliyor… Bu nedenle, karar alıcıların alandakileri çok daha fazla dinlemesi gerekiyor…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar