'BISTECH'e dönüşümde geri sayım işliyor

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR EKONOMİ GÜNLÜĞÜ julide.yigitturk@dunya.com

İMKB, VOB ve İstanbul Altın Borsası'nın 2013 yılında birleştirilmesiyle başlayan, Nasdaq ile yapılan stratejik ortaklıkla devam eden BISTECH dönüşüm programında geri sayım işliyor. 

Borsa İstanbul'da Nasdaq teknolojisi ile ilk işlem 30 Kasım 2015'te yapılacak. Borsa İstanbul, BISTECH dönüşüm programını iki aşamada devreye alacak. İlk fazda Pay Piyasası'nda Borsa işlem sistemi ve takas sisteminin yanı sıra gözetim, risk yönetim sistemleri gibi tüm çevresel sistemler dönüşümün içinde yer alacak. 2016 yılı sonlarında devreye alınması hedeflenen ikinci fazda ise Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası, Borçlanma Araçları Piyasası ve Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası da sisteme dahil edilerek tüm piyasalar tek bir platform altında toplanmış olacak. 

15 Ağustos'tan beri her hafta geçiş provaları yapan ve yaşanan sorunları aracı kurumlarla anket yaparak ölçen Borsa İstanbul Kurumsal Gelişim ve Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Adnan Metin'e bugün gelinen son noktayı sorduk. Adnan Metin, BİSTECH dönüşümünü 'geri dönüşü olmayan bir yolculuk' olarak niteleyerek "BİSTECH gibi tüm yerli ve yabancı yatırımcıları yakından ilgilendiren bir dönüşüm programında, ilk ve tek seferde sorunsuz bir geçişi hedeflemek zorundayız" dedi. 

Yaşanan dönüşümün de bir program ya da bütünün bir parçasının değişiminin çok ötesinde, bir yatırımın ayağa kaldırılması olduğunun unutulmaması gerektiği mesajını veren Adnan Metin, "Aracı kurumlar, veri yayın kuruluşları ve aracı kurumlara yazılım sağlayan yazılım şirketleri ile sıkça bir araya gelerek kendilerine proje hakkında bilgi veriyor ve kurumların problemlerini dinliyoruz. Bunun yanı sıra kurumlara gönderdiğimiz anketler ile her bir kurumun hazır olma durumunu ayrı ayrı inceliyoruz. Bu tür köklü dönüşüm projelerinde hazırlık seviyesi ancak canlı provalar ile net olarak ölçülebiliyor. Biz de 15 Ağustos tarihinden itibaren her hafta canlıya geçiş provaları yapıyoruz" bilgisini verdi. 
2015 yılının son çeyreği ve 2016 yılı sonlarında iki aşamalı olarak devreye alınacak olan projede Borsa İstanbul, üretilen teknolojinin kaynak kodlarına, yazılımına da sahip olacak. 

Adnan Metin, “Bu proje sıradan bir teknoloji projesi olmayıp, tüm ekosistemin birlikte dönüşmesini zorunlu kılan bir proje olma özelliği taşıyor" vurgusu yaparak "Dolayısıyla sadece teknoloji değil, organizasyon ve süreçler de ciddi oranda değişecek olup faz 1 çalışmaları devam ederken bir yandan organizasyon ve süreçlere yönelik çalışmalar da sürüyor” dedi. 

Ortaklıkta üç temel bacak

Nasdaq ile yapılan stratejik ortaklık, teknoloji transferi, iş danışmanlık servisleri ve bilgi transferi olmak üzere üç temel başlıktan oluşuyor. Adnan Metin, dönüşümü anlatırken “Teknoloji transferi kapsamında mevcut tüm sistemlerin, Nasdaq’ın en son ve en gelişmiş teknolojileri üzerinde yerel ihtiyaçlarımızı da adresleyecek bir biçimde değiştirilmesi kararını aldık. İki fazlı olarak tanımlanan teknoloji transferi programının ilk fazında, Pay Piyasası işlem sistemlerini 2015 yılı 4. çeyreği itibarıyla devreye almayı hedefliyoruz. İkinci fazda ise Vadeli İşlem ve Opsiyon, Borçlanma Araçları ve Kıymetli Madenler ve Taşlar Piyasaları işlem sistemleri devreye alınacak.  İş danışmanlık hizmetleri ile Borsa İstanbul ve Takasbank’ın iş süreçlerinin geliştirilmesini, yeni iş alanlarındaki fırsatların ortaklaşa belirlenmesini ve iş birimlerinin bilgi birikimlerinin artırılmasını hedefliyoruz" açıklamasını da yaptı. 

25 ülkede satış haklarına sahip

“Küresel bilgi (know-how) transferi Borsa İstanbul’un uluslararası arenada rekabet edebilmesinde, global bakış açısı ve iş yapış tarzı açısından İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projesi kapsamında kritik bir rol oynayacak” diyen Adnan Metin, sözlerine şöyle devam etti: “Nihai hedefimiz; teknolojinin sadece kullanıcısı değil üreticisi de olarak Borsa İstanbul’un, bilgi transferi çerçevesinde, kullanım lisansları ile birlikte transfer edilecek yazılımların kaynak kodlarına ve 25 ülkede yeniden satış haklarına da sahip olacak ve dünya standartlarında teknoloji sağlayıcısı, lider bir borsa haline gelmesidir. Bu kapsamda 50’nin üzerinde yazılımcı hem proje faaliyetlerinde yer almak hem de daha sonra ihtiyaç duyacağımız destek ve satış faaliyetlerimize hazırlanmak üzere İsveç, Avusturalya ve ABD’de çalışmalarına devam ediyor.”

Küresel yatırımcı daha kolay ulaşıyor 

BISTECH dönüşüm programı çerçevesinde gerçekleştirilen teknolojik gelişmeler kapsamında dünya standartlarında inşa edilen yeni veri merkezi ile yerli ve yabancı üyelere eş yerleşim hizmetleri sunmaya başladıklarını dile getiren Adnan Metin, “Mevcut veri merkezine ek olarak 3.000 m2’lik veri merkezi olabilecek bir mekân inşa ettik. Böylece daha hızlı işlem yapılabilmesinin (algoritmik işlem ve HFT) yanı sıra farklı mesafelerdeki üyelerimizin işlem sistemine benzer sürelerde erişebilmelerine olanak sağladık. Bu sayede Borsa İstanbul’un global oyuncu olması yolunda önemli bir adım daha attık. Pay Piyasası ve VİOP’ta devreye aldığımız uluslararası standartları karşılayan FIX protokolü ile küresel yatırımcılar piyasalarımıza daha kolay erişmeye başladılar” diye konuştu. 

Aracı kurumlar dönüşüme hazır

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı İlhami Koç, Borsa İstanbul’un kullandığı mevcut yazılımın oldukça eski bir teknolojiye dayandığını, buna karşılık bir yanda borsalarda işlem gören ürünlerin çeşitlenirken diğer yanda farklı emir türleri ve emir hızlarının önem kazandığını ifade etti. Koç, 

“Bistech ile beraber birçok yeni uygulama getiriliyor. Yatırım kuruluşları, Borsa İstanbul tarafından bu uygulamalar ve yenilikler hakkında uzun zamandır bilgilendiriliyordu. Halen üyelerin katılımıyla kapsamlı testler yapılıyor. Dolayısıyla kurumlarımızın dönüşüme hazır olduğunu düşünüyoruz. Emir çeşitliliği ve hızın artmasıyla birlikte altyapı algoritmik işlemlere daha uygun hale geliyor. Bu tarz işlem yapan yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisinin artmasını bekliyoruz. Algoritmik işlemlerin artmasının doğal olarak işlem hacmini de artırması beklenir. Ancak, bu değerlendirmeyi yaparken, işlem hacminin kullanılan teknoloji dışında başka bir çok faktörle ilgili olduğunu da unutmamız gerekiyor” değerlendirmesini yaptı. 

julide-graafil.jpg

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar