Akbank Ankara'ya veri kalesi kurdu

Akbank, Ankara'da yüksek güvenlikli ve sürdürülebilirlik odaklı yeni veri merkezi kurdu. 30 milyon dolarlık yatırımla devreye alınan yeni merkez, bankanın olağanüstü durum kapasitesini üç katına çıkardı.

Akbank, teknoloji alanın­da yeni bir yatırımı daha devreye aldı. Son beş yıl­da 1 milyar doların üzerinde tek­noloji yatırımı yapan banka, 2025 yılı için bu alana 315 milyon do­larlık bir bütçe ayırdı. Bu strate­jik adımların en yenisi ise, Anka­ra'da açılan ve Akbank'ın yapay zekâ yeteneklerini ve yeni nesil teknoloji çalışmalarını destekle­yecek alt yapı yatırımı olan Baş­kent Veri Merkezi oldu. Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, "Ban­kacılığın geleceği, teknolojinin ve yapay zekânın gücüyle şekillene­cek. Biz de Akbank olarak bu dö­nüşüme liderlik etmeyi hedefli­yoruz. Başkent Veri Merkezi, ya­pay zekâ ve yeni nesil teknoloji çalışmalarımıza güç katacak kri­tik bir altyapı yatırımıdır" dedi.

Bankanın İstanbul’daki Ak­bank Data Center adlı birincil ve­ri merkezi, 2019’da 250 milyon dolarlık yatırımla kurulmuştu. 32 bin metrekare büyüklüğünde­ki merkez, yüzlerce petabayt ve­riyi yönetiyor.

İstanbul’daki merkezle eş zamanlı çalışacak

Akbank'ın Ankara'daki Olağa­nüstü Durum Merkezi, 30 mil­yon doların üzerinde yatırım­la üç kat kapasiteye çıkarılarak Başkent Veri Merkezi adıyla hiz­mete girdi. Bu merkezde banka­nın ileride oluşabilecek ihtiyaç­larını da karşılayacak şekilde olağanüstü durum merkezinin kapasitesinde genişlemeye gi­dildi. Veri Merkezi, İstanbul’da­ki birincil veri merkeziyle eş za­manlı (aktif-aktif ) çalışmak üze­re devreye alındı. Bu sayede veri merkezleri arasında tam enteg­rasyon ve yüksek hacimli senkro­nizasyon sağlanıyor. Bu yapı, hem hizmet sürekliliğini hem de felaket anları ve olağanüstü du­rumlarda operasyonel dayanıklı­lığı garanti altına alıyor.

Sadece 8 ayda tamamlanan bu merkezin depreme dayanık­lı, yangın güvenlik sistemleriyle donatılmış ve elektromanyetik saldırılara karşı Faraday kafesi yapısıyla korunduğunu belirten Gür, "Yüksek verimlilik ve sür­dürülebilirlik hedeflerimiz doğ­rultusunda merkezimizin PUE değeri 1.35 ile dünya ortalaması­nın altında yer alıyor" dedi. Mer­kezdeki yapay zekâ tabanlı iz­leme sistemleri sayesinde ope­rasyonlarda insan müdahalesi minimuma indiriliyor.

Kredi başvurusuna 1,2 saniyede cevap veriliyor

"2022 yılı başından itibaren aktif müşteri sayımızı 6,2 milyon artırarak 14,7 milyonu aştık” di­yen Kaan Gür, dijital müşteri ka­zanımıyla ilgili şu bilgileri ver­di: “2025 yılı başından beri her dört yeni müşteriden üçü dijital kanallardan Akbanklı oldu. Ban­ka bugün 12,8 milyon aktif diji­tal müşteriye hizmet veriyor. Kredilerin yüzde 90’ından faz­lası dijital kanallardan kullanım sağlanıyor. Tüm bilgiler girilip başvuru yapıldıktan sonra kre­di değerlendirme süreci ortala­ma 1,2 saniyede gerçekleşiyor ve onay alınırsa bu süre içinde kre­di hesaba geçiyor. Kampanya dö­nemlerinde saniyede 100 başvu­ru işleme alınabiliyor. Günlük yüz binlerce başvuru aynı anda değerlendiriliyor.”

Banka, kendi mühendisleri ta­rafından geliştirilen ve 56 milyar token ile eğitilen büyük dil mo­deli sayesinde operasyonel sü­reçlerini de otomatize ediyor. Kaan Gür, “Daha önce otomas­yon sistemleri ile işlenemeyen belge ve talimat türleri bu sis­temle devreye alındı; el yazılarını dahi okuyup anlayabilen yapay zekâ çözümleri oluşturuldu. Bu­nun sonucunda, son 1 yılda yapay zekâ ile işlenen belge sayısında yüzde 75 artış sağlandı. Şu an ay­lık 1,3 milyon adet yazılı talep bü­yük dil modeli tabanlı sistemler­le insan eli değmeden işleniyor” diye konuştu.

Girişimlere 2 milyon dolar yatırım

Akbank, teknoloji yatırımları­nın merkezine insan kaynağını koyuyor. Genel müdürlükteki 6 bin çalışanın yüzde 32'sinin tek­noloji, yapay zekâ ve yazılım mü­hendisliği gibi ‘geleceğin rolle­ri’ olarak tanımlanan görevlerde çalıştığını belirten Gür, bu oranı 3 yıl içinde yüzde 45'e çıkarma­yı hedeflediklerini söyledi. Ban­kanın toplam çalışan sayısı ise 13 milyonun üzerinde.

Gür, Akbank+ kurum içi giri­şimcilik programıyla çalışanla­rının yenilikçi fikirlerini hayata geçirmelerine olanak tanıdıkla­rını, bu sayede Waste Log, Volt­la Metriqus ve Fundero gibi gi­rişimlere toplam 2 milyon dolar yatırım yaptıklarını da sözleri­ne ekledi.

Akbank’ın bugün 400’ün üze­rinde ileri analitik model ve 100’e yakın bilişsel modeli aktif olarak kullandığını kaydeden Kaan Gür, Akbank Asistan hakkında bil­gi verdi: “Binden fazla bankacılık işlemini otomatik olarak gerçek­leştiriyor. Doğal dil işleme yete­neğiyle yazılı ve sözlü komutları %90 doğrulukla anlıyor. Böylece aylık 2 milyon oturum ve yıllık 170 milyondan fazla etkileşim sağla­nıyor. Akıllı İpuçları çözümüyle, müşterilere kişiselleştirilmiş fi­nansal öneriler sunuluyor.”

208 bin gencin gelişimine destek

2021’de kurulan Akbank Gençlik Akademisi’nin, lider­lik, finansal okuryazarlık, yapay zekâ başta olmak üzere yeni ne­sil teknolojiler ve girişimcilik gi­bi alanlarda gençlerin gelişimi­ne destek verdiğini belirten Gür, “Bugüne kadar 208 bin genç, yal­nızca 2025’in ilk yarısında ise 24 bini aşkın genç doğrudan prog­ramlardan faydalandı” dedi.

Kredi büyüme sınırlarında güncellemeler yapılabilir

Gündeme yönelik soruları da yanıtlayan Kaan Gür, ekonomi yönetiminin ve TCMB’nin yürüttüğü programın rasyonel, kontrollü ve kararlı şekilde sürdürüldüğünü ifade etti. Gür, konuya yönelik şunları söyledi: “Bu çerçevede, kredi büyümesi, enflasyon ve finansal istikrar arasında dengeyi koruyan bir yapıdan yana pozisyon alıyoruz.

Enflasyonun düşüş trendini sürdürmesi ve yıl sonunda TCMB’nin tahmin bandı üst sınırı olan yüzde 29 seviyesine yakın gerçekleşmesini bekliyoruz. Ancak enflasyondaki katılık ve büyümenin gücünü koruması nedeniyle enflasyon üzerinde riskler ağırlıklı olarak yukarı yönlü. Güçlü büyüme ve enflasyon katılığı faiz indirim alanını sınırlıyor. Kalan üç PPK toplantısında toplamda 6 puanlık faiz indirimi ile yıl sonunda politika faizinin yüzde 37 seviyesinde kapanacağı öngörülüyor.

Politika faizlerinde indirimler sürerken, kredi büyüme tavanlarına yönelik makro ihtiyati politika duruşunun sıkı kalmaya devam etmesi bekleniyor. Kredi büyüme hızının ve yapısının enflasyonla mücadeleyle uyumlu olması için, kredi büyüme sınırlarında ve istisna alanlarında güncellemeler yapılabilir. Genel finansal koşulları bozmadan belirli alanlara yönelik seçici kredi desteklerinin devreye alınması da mümkün. Bu çerçevede, Türk lirası finansmana ihtiyaç duyan KOBİ’ler ve döviz kazandırıcı faaliyetler önceliklendirilebilir.”

Net faiz gelirleri 2026’da toparlanır

Bankacılık sektörüne yönelik de değerlendirmede bulunan Kaan Gür, “Faiz indirimi sürecinin etkilerinin bankacılık sektörü üzerindeki olumlu yansımalarının özellikle son çeyrekte görülmesi bekleniyor. 2026’nın net faiz gelirlerinin toparlanma yaşayacağı ve daha rasyonel fiyatlama zemininin oluşacağı bir yıl olarak öne çıkacağı tahmin ediliyor. Nominal getiriler ‘yüksek’ algılansa da enflasyonla karşılaştırıldığında özsermaye kârlılığı bu oranın altında kalıyor. Bu durumun, bankacılık sektörünün asli görevi olan reel sektöre sürdürülebilir destek sunabilmesi adına iyileştirilmesi önem taşıyor” diye konuştu.

Yazara Ait Diğer Yazılar