"Formula 1 yarışında pit-stop istasyonuyuz"

1,3 milyon kullanıcıya ulaşan Türkiye’nin ilk lisanslı dijital bankası Hayat Finans, 10 milyon kullanıcıya ulaşmayı hedefliyor. Genel Müdür Galip  Karagöz, “Dijitale sonradan uyum sağlamadık, dijitalin doğasında kurulduk” diyerek, KOBİ’lerin dijital dönüşümünde aktif rol üstlenmeye hazırlandıklarını söylüyor.

Hızla değişen iş dünya­sı ve teknoloji, finans sektörünü adeta bir Formula 1 pistine dönüştür­müş durumda. Bu yüksek tem­polu yarışta avantaj elde etmek, doğru zamanda doğru strate­jik hamleleri yapmaktan geçi­yor. Türkiye’nin ilk lisanslı di­jital bankası Hayat Finans, tam da bu noktada devreye giriyor: Kendini bir dijital pit-stop is­tasyonu olarak konumlandırı­yor ve müşterilerine bu yarışta sürdürülebilir bir hız, esneklik ve karar desteği sunuyor.

Temelleri 1937 yılında atılan, 7 milyar dolarlık varlık tabanıy­la 17 ülkede faaliyet gösteren Hayat Holding’in finans sektö­ründeki yatırımı Hayat Finans Genel Müdürü Galip Karagöz, bu yaklaşımı şöyle özetliyor: “Teknoloji ve toplumun hız­la değiştiği, risk ve fırsatların çok büyük bir hızla geldiği bir iş dünyasını Formula 1 yarış­ları gibi ele alıyoruz. Hayat Fi­nans’ı, kullanıcılarımız için ya­rışın galibini belirleyen strate­jik hamleleri yapan bir pit-stop istasyonu olarak düşünebilir­siniz.” Karagöz, bu vizyona pa­ralel bankanın yılsonu hedef­lerini şimdiden yakaladığını ve kullanıcı sayısında hızlı bir ar­tış yakaladıkları­nın altını çiziyor.

Galip Karagöz, sektörü, banka­nın hedeflerini DUNYA’ya anlattı.

Bankacılığın geleceğini yeniden tanımlayacak

Hayat Finans, holdingin reel sek­tör deneyimin­den gelen miras ve empati yete­neği üzerine inşa edildi. İş dünyası­nı ve ihtiyaçları­nı çok iyi bilen bir grubun parçası­yız. Kuruluş hikâ­yemiz, Türkiye’de bankacılığın geleceğini yeniden tanımlama hedefiyle başladı. Bizim moti­vasyonumuz sadece bir banka kurmak değil; insanların ha­yatına dokunan, onları finan­sal ve toplumsal anlamda güç­lendiren bir dijital ekosistem inşa etmekti. Bankamız, BD­DK’nın tam 25 yıl sonra ilk kez bir Türk şirketine bankacılık li­sansı vermesiyle başlayan yol­culuğunu, daha şimdiden glo­bal bir markaya dönüştürmek üzere kurgulamış durumda. Bi­zim şirketlerimizde öne çıkan üç ana değer var; girişimcilik, cesaret ve azim.

Geleneksel bankaların kat­lanmak zorunda olduğu büyük operasyonel maliyet kalemle­ri bizde bulunmuyor. Bu alan­da sağladığımız maliyet avan­tajını kullanıcılarımıza yansı­tıyor ve hiçbir temel bankacılık hizmetinden masraf almıyo­ruz. Tüketiciler daha hesaplı finansmana erişmeye, müşte­rilerimiz daha yüksek kâr pa­yı almaya başladı. Biz birey­sel bankacılığın yanı sıra eko­nominin lokomotifi KOBİ’lere önem vereceğiz. Onların da di­jital dönüşümlerini tamamla­mayı hedefliyoruz.

Finansal hizmetlere erişimin kolaylaş­tığı günümüzde daha önce ban­ka hesabı olmayan milyonlarca kullanıcıyı sisteme dahil ede­biliriz. Türkiye’de herhangi bir banka hesabına sahip olmayan yani finansal sistemde olmayan nüfus oranı yüzde 26. Bu her dört kişiden birinin bankacılık sistemine dahil olmadığı anla­mına geliyor. Dijital bankaların kurulması finan­sal kapsayıcılığı artıracak, tabana yayacak.

Türkiye’de 15 yaş üstü nüfusun dörtte biri hâlâ bankacılık sis­temine dahil de­ğil. Bizim için bu durum, yalnızca büyük bir pazar fırsatı değil, aynı zamanda önem­li bir sorumluluk.

"Bankacılığı özgürleştirmeye geldik"

Biz fiziksel ve zihinsel sınırları kaldırmaya, ban­kacılığı özgürleştirmeye geldik. İnsan yaşamının kalitesini iyi­leştirmek için, nesnelerin in­terneti, yapay zekâ, büyük ve­ri ve robotik gibi teknolojilerle büyük zorlukları ve sosyal so­runları çözebilen, sürdürüle­bilir biçimde kalkınan ‘süper akıllı toplum’ yani ‘Toplum 5.0’ idealini desteklemeye geldik. Kısaca biz, büyük ve hızlı tek­nolojik devrimlerin, toplumsal dönüşümlerin yaşandığı risk ve fırsatlarla dolu bir dünyada, herkes için finansal güvenlik, özgürlük, içgörü ve refah üret­mek için buradayız.

2024 yılsonunda olduğu gi­bi, 2025 Haziran döneminde de aktif büyüklüğüne göre Türki­ye’nin en büyük dijital banka­sı konumumuzu koruduk. 2024 yılsonunda 12,5 milyar TL olan aktif büyüklüğümüz 2025 yılı ilk 6 ayında %39,3 artarak 17,4 milyar TL’ye ulaştı. Sektörün üzerinde büyümemizi sürdü­rürken, avantajlı ürün ve hiz­metlerimizi daha fazla kulla­nıcıya ulaştırmak ve finansal kapsayıcılığı artırmak, 2025’in kalan döneminde ve 2026 yılın­da da en önemli önceliklerimiz arasında yer alacak.

"Enerji projelerine çözüm sunacağız"

Paydaşlarımızın katılımıyla sürdürülebilirlik perspektifi­mizi güçlendiriyoruz. Bu pers­pektife uygun olarak finansal ürünler oluşturacağız. Kay­nak oluştururken ve finans­man kullandırımlarımızda sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda hareket ede­ceğiz. Ülkemizin yenilenebi­lir enerji potansiyeli ve hedef­leri çok yüksek, bizde bu he­deflere uygun finansal ürünler için çalışıyoruz. Sadece büyük enerji projeleri değil aynı za­manda küçük ve orta ölçekli işletmelerin enerji dönüşümü ve enerji verimliliği projele­ri içinde ihtiyaçlarına çözüm sunmak istiyoruz.

"Modelimiz uzun vadede referans noktası olacak"

Hayat Pay, finansal teknolo­jilerde yeni bir dönemin baş­langıcını işaret ediyor diyoruz; çünkü hibrit iş modelimiz sa­yesinde, dijital cüzdan fonksi­yonları ile sadakat programını tek bir platformda buluştura­rak hem bireysel kullanıcılar hem de iş ortaklarımız için da­ha önce deneyimlenmemiş bir ekosistem yaratıyoruz. Ödeme ve ödüllendirme süreçlerini eş zamanlı olarak sunuyor olma­mızla yeni bir dönemin kapıla­rını araladık.

Hayat Pay’in kilo­metre taşlarından biri de finan­sal kapsayıcılık ilkesi. Özellikle finansal sisteme tam olarak entegre olamamış kullanıcıla­rın da bu ekosistemden fayda­lanabilmesini sağlayarak, fi­nansal kapsayıcılığı artırma­yı hedefliyoruz. Uzun vadede, modelimizin Türkiye’de finan­sal teknolojilerin gelişiminde ve kapsayıcı finans anlayışının yaygınlaşmasında bir referans noktası olacağına inanıyoruz.

"Sigorta çözümlerimiz ve FX platformumuz yolda"

Finans sektörünün süper­marketi vizyonumuz, kullanı­cılarımızın tüm finansal ihti­yaçlarını tek bir dijital çatı al­tında, kapsamlı ve esnek bir ekosistem içinde karşılayabil­melerini ifade ediyor. Bu hedefe üç ana eksende ilerliyoruz. Ön­celikle, geniş ürün yelpazemiz­le yatırım, finansman ve mev­duat tarafında güçlü çözümler sunuyoruz; Avantajlı Hesap gi­bi yüksek kâr paylaşımı sağla­yan ürünlerimiz ve tamamen dijital finansman modelimiz ‘Bana Bunu Al’ bunlardan bazı­ları.

Yakında sigorta çözümle­ri, FX platformu ve yeni birey­sel ürünlerle bu yelpazeyi daha da genişleteceğiz. İkinci olarak, Hayat Pay uygulamamızla fi­nansal sisteme adım atmamış kitleleri bankacılıkla tanıştırı­yor; fintek iş birlikleri ve açık bankacılık entegrasyonlarıyla farklı hizmetleri tek platform­dan erişilebilir kılmayı planlı­yoruz. Üçüncü olarak ise, tüm bu hizmetleri şartsız masraf­sız temel bankacılık işlemleri, 7/24 erişim ve tamamen dijital süreçlerle sunarak kullanıcının hayatına değer katan, zahmet­siz bir deneyim yaratıyoruz.

5 yılda 10 milyon kullanıcıya ulaşacak

Büyüme bizim için sadece kullanıcı sayısındaki artış değil; etki alanımızı ve kullanıcılarımıza sunduğumuz değer önerisini genişletmek anlamına geliyor. 2025 hedefimiz olan 1 milyon kullanıcıya Haziran ayında ulaştık. Bugün itibarıyla 1,3 milyon kullanıcıyı geçmiş bulunuyoruz. Şimdi bu ivmeyle, kullanıcı sayımızı hızla artırırken sunduğumuz çözümleri de zenginleştirmeyi hedefliyoruz.

Doğuştan dijital ve şubesiz bir banka olmanın getirdiği maliyet avantajını, kullanıcılarımıza masrafsız hizmet, yüksek getiri ve kolay erişim olarak yansıtıyoruz. Stratejilerimiz üç ana başlıkta şekilleniyor. Yapay zekâ destekli, kişiselleştirilmiş ve güvenli bankacılık deneyimi sunmak; ürün ve hizmet çeşitliliğini her bireysel ihtiyaca yanıt verecek şekilde derinleştirmek; finansal ve tüketici ekosistemleriyle kurduğumuz iş birlikleriyle bankacılığın ötesine geçen hizmetler geliştirmek. İki yılda ulaştığımız 1,3 milyon kullanıcı, bu stratejimizin ilk somut başarısı oldu.

Şimdi teknoloji ve kullanıcı odaklı vizyonumuzla, beş yıl içinde 10 milyon kullanıcıya ulaşmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda önümüzdeki dönemde tüzel bankacılıkta sektördeki en kapsayıcı dijital ürün setine sahip banka olmayı ve iş ortaklıklarıyla ekosistemi sürekli genişleterek KOBİ’lerin büyümesinde en güçlü yol arkadaşı olmayı hedefliyoruz.

 Pazara yeni oyuncuların girmesini bekliyoruz

Türkiye’de dijital bankacılık hızla büyüyor ve önümüzdeki dönemde pazara yeni oyuncuların girmesini bekliyoruz. Genç nüfus ve yüksek dijitalleşme oranı bu alanda ciddi bir potansiyel yaratıyor. Türkiye Bankalar Birliği’nin 2025 Mart verilerine göre, tekilleştirilmemiş aktif dijital bankacılık kullanıcı sayısı bir yılda yaklaşık 6,8 milyon artarak 120 milyonun üzerine çıktı. Benzer büyüme trendinin ülkemizde de devam edeceğini öngörüyorum. Bankacılık sektörünün geleceği, dijital teknolojiler ve kullanıcı odaklı çözümler etrafında şekillenecek. Fintek iş birlikleri, inovasyonun bankalara daha hızlı entegre olmasını sağlayacak.

Yapay zekâ ve veri, kullanıcı deneyiminden risk yönetimine kadar kritik alanlarda dönüşüm yaratacak. Sürdürülebilir finans, yatırım ve ürün geliştirme stratejilerinde daha çok öne çıkarken açık bankacılık da üçüncü taraf hizmetlerle yeni iş modellerine kapı açacak. Sonuç olarak dijitalleşme ve fintek iş birlikleri bankacılık sektörünü daha hızlı, şeffaf ve müşteri odaklı hale getirirken, sürdürülebilir finans bu dönüşüme daha sorumlu ve uzun vadeli bir perspektif kazandırıyor. Bu üç faktör bir araya gelerek, bankacılık sektörünü daha dinamik, rekabetçi ve toplumsal fayda odaklı bir geleceğe taşıyor.

 "Finansal ekosistemi yurt dışına taşıyacağız"

 Uluslararası vizyonumuzun ilk adımı, Türkiye’de başarıyla kurduğumuz dijital bankacılık modelini olgunlaştırarak bölgesel ölçekte tekrarlanabilir hale getirmek. 4 temel alanda ilerlemeyi hedefliyoruz. Öncelikle, kendi geliştirdiğimiz dijital banka altyapısını regülasyonlara uyumlu şekilde farklı pazarlara adapte ederek ihraç edebileceğiz. İkinci olarak, yakın coğrafyada, Türkiye’ye benzer demografik yapıya ve finansal ihtiyaçlara sahip, katılım finansın gelişmekte olduğu pazarlarda yerel finansal kuruluşlar ve finteklerle stratejik ortaklıklar kuracağız.

Üçüncü olarak, Hayat Holding’in güçlü markaları ve ticari ağını kullanarak Türkiye’de oluşturduğumuz finansal ekosistemi yurt dışına taşıyacağız. Son olarak da Türkiye’de edindiğimiz dijital odaklı kullanıcı deneyimi bilgisini, global kullanıcıların beklentilerine uyarlayarak uluslararası kullanıcı tabanımızı büyüteceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar