14 yılın yedinci ‘ayı piyasası’

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR EKONOMİ GÜNLÜĞÜ julide.yigitturk@dunya.com

Türk hisse senetleri borsası ‘ayı piyasasına’ girdi. Yılbaşından itibaren Borsa İstanbul Endeksi 95.126 puana kadar düşerek yılın en düşük seviyesine geriledi.

Böylece Borsa endeksi 29 Ocak’ta gördüğü zirve seviye olan 121 bin 536 puana göre yüzde 20’nin üzerinde değer yitirerek ‘ayı piyasası’na girmiş oldu. Bir finansal varlığın gelmiş olduğu zirveden yüzde 20 gerilemesi, bu varlığın ayı piyasasına girmesi olarak kabul ediliyor. BIST 100, 2018 yılının başından bu yana ise toplam yüzde 17 değer kaybederek küresel çapta en kötü performans sergileyen hisse senedi göstergesi koltuğuna oturdu. Yılbaşından itibaren yaşanan bu düşüşte; dolar kurunda yaşanan yüzde 17’lik yükseliş ve seçim belirsizliği etkili oldu.

En fazla ve uzun düşüş Lehman krizinde

Borsa endeksi 2004 yılından itibaren dokuzuncu büyük düşüşünü yaşıyor. 2003 yılında yaşanan ralliden sonra Borsa’da dönem dönem geri çekilmeler yaşandı. Yapılan hesaplamalara göre, Borsa Endeksi 2004 yılından itibaren gördüğü son zirveye göre iki kez yüzde 20’ye yaklaşan, 7 defa da bu seviyeyi aşan büyük düşüşler yaşayarak 9 düşüş trendi gördü. Bunlardan 5 tanesi 2 ila 5 ay arasında sonlanırken en uzun düşüş trendi 2008 krizinin de görüldüğü dönemde 13 ay sürdü. Bu düşüşlerden 2 tanesi yüzde 19-20 aralığında sonlanırken, gördüğü son zirveye göre yüzde 20’den fazla düşerek ayı piyasasına giriş 7 kez gerçekleşti. Bu 7 düşüşü incelediğimizde ise düşüşün zirveye göre yüzde 20-30 arasında ve düşüşün yüzde 30- 40 aralığında sonlandığı 3’er trend bulunurken, en sert düşüş Ekim 2007’de başlayan ve Kasım 2008’de sonlanan düşüşte yüzde 56.3’e ulaştı. BIST 100’de Ocak ayında görülen 121.531 seviyesinden başlayarak düşüşün dün 95.126’ya kadar devam ederek yüzde 20’yi aşması ile birlikte piyasalarda yeniden ayı piyasasına mı giriliyor endişesi arttı.

Burada destek bulur demek zor

Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdürü Üzeyir Doğan, son dönemde jeopolitik, siyasi risklerin yanında para politikasına yönelik endişelerin ve enflasyon ile faiz oranlarındaki artışın tedirginliğini yansıtan bu düşüşlerin endeksi aynı zamanda 500 günlük ortalamasına da getirmiş olduğunu söyledi. Doğan, şunları söyledi: “İçinde bulunduğumuz seçim atmosferini de göz önünde bulundurduğumuzda endeks için burada destek bulur demek zor olsa da 92.000-95.750 aralığının güçlü bir destek bölgesi olduğunu söylemek mümkün. Buna karşın dip oluşumu teyit edilip önemli bir direnç seviyesi yukarı geçilmediği sürece de temkinli olmaya devam edilmesi gerektiğini, bu bölgeden alım yapılacaksa bunun kısa vadeli zarar kes seviyeleri kullanarak yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Yukarı yönlü hareketlerin kuvvetlenip, yükselişlerin tepkinin ötesine geçerek yeni bir trend başlatması içinse 99.500’ün geçilmesi beklemek gerekiyor.”

Yabancı oranı yüzde 63.8’lere düştü

Ocak-Haziran döneminde yabancı takas oranı yüzde 64- 66 aralığında seyretti. 29 Ocak 2018’te yaşanan zirve seviyede yabancı oranı yüzde 66’lara dayanmıştı. Bu tarihten itibaren piyasalarda yaşanan satışlarla birlikte yabancı oranında da düşüşler yaşandı. Özellikle nisan ayında yüzde 63.80’lere gerileyen yabancı takas oranı mayıs ayı itibariyle yeniden yüzde 64’lerin üzerine çıktı.

Hisselerde yüzde 55’e varan kayıp

29 Ocak zirve seviyeden düne kadar olan sürede hisse senetlerinde yüzde 55’e varan düşüşler yaşandı. En büyük düşüş yüzde 55,65 ile Ayen Enerji’de yaşanırken, bunu yüzde 53,92 ile Gözde Girişim, yüzde 53,65 ile Flap Kongre, yüzde 53,45 ile Doğtaş Kelebek, yüzde 50,91 ile İhlas Gayrimenkul’de yaşandı.

Merkez’in kararı bekleniyor

Öte yandan, Borsa İstanbul’daki bu düşüşe karşın, küresel piyasaları ve TCMB kararını bekleyen dolar/TL, 4.60 etrafında dalgalı bir seyir izliyor. Kur, dün dolar endeksindeki gevşemenin etkisiyle 4.58 seviyelerine kadar düştü. Euro/TL de paritedeki yükselişten aldığı güçle 5,44’lü seviyeleri gördükten sonra 5.40’ın altına indi. Dolar endeksi 93,6 seviyesine doğru gevşerken euro/dolar paritesi 1,17’nin üstündeki hareketini devam ettiriyor.

Tahvil faizlerinde ise, önemli bir belirleyici olan ABD getirilerindeki düşüşe rağmen, getiriler seçim öncesi artan bütçe giderlerine her geçen gün bir yenisinin eklenmesiyle yükseliş trendinde. Dün 2 yıllık gösterge tahvil faizi 12 baz puan artışla yüzde 18,06’ya yükseldi ve 10 yıllık tahvil faizi ise 16 baz puan artışla yüzde 15,40 oldu. Bankacılara göre yükselişte diğer bir faktör ise önümüzdeki haftadan itibaren başlayacak yüklü Hazine ihale itfa takvimi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar