2025-2030 otomotivde yeni strateji dönemi
Pandemi sonrasında en çok tartışılan konular otomotiv sektörü, yarı iletkenler (çipler) ve ABD’nin yürürlüğe koyduğu ek vergiler ve otomobil tarifeleriydi. 2025’te ise ülkelerin gündemine otomotiv üretimi ve dış ticarette atılan düzenleme adımları yerleşti.
Global adımlarda, Çinli markaların yerleşik Batılı üreticileri geride bırakmasıyla, küresel otomotiv endüstrisinde tarihi bir dönüm noktası yaşanıyor. Çin’in en büyük üreticisi, ABD’li rakibine kıyasla 2025›in birinci çeyreğinde 416.388 adet elektrikli araç teslim ederek, 336.681 adetlik teslimat yapan rakibini geride bırakıp liderliğe yükseldi. Ayrıca, 2024 yılında 1.777.965 adet elektrikli araç üreterek, rakibinin tüm yıl için ürettiği 1.773.443 adetlik üretimi de aşmış oldu.
Bu anlamda rakamlar ve sektördeki değişim, otomobil üreticilerini araç ve parça üretimini kendi ülkelerine taşımak veya artırmak için daha hızlı karar almaya yönlendirdi. Ülkeler stratejik olarak yerinde üretime yönelirken, diğer dikkat etmemiz gereken konu ise otomotiv üreticilerinin bu vergi yüklerinden etkilenmemek için uzun zamana ihtiyaçları olması olarak öne çıkıyor.
Otomotiv inovasyonu nereye gidiyor?
Araç veri paylaşımı, otomotiv endüstrisinde inovasyonu teşvik eder, güvenliği artırır ve sürdürülebilirliği destekler. Ülkeler, bu inovasyonları etkili bir şekilde geliştirmeyi ve uygulamayı hedeflerken; etkilerinin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi, düzenleyici çerçevenin basitleştirilmesi ve veri alanı oluşturulması için çalışıyorlar.
Otomotiv endüstrinde iş birliği, standardizasyon ve yapay zekâ(AI) veri kullanılabilirliği için endüstri liderliğinde bir çerçeve geliştirilmesi ihtiyacı da artarken, ülkeler otomotiv sektörünün dijital dönüşümünü desteklemek, rekabet gücünü sağlamak ve tüketicilere, işletmelere ve topluma genel olarak fayda sağlamak için çalışıyorlar.
Otomotiv endüstrisi, modern talepleri karşılamak için güvenlik, verimlilik ve sürdürülebilirlikteki gelişmelere odaklanarak hızla gelişiyor. Üreticiler temel otomotiv yeniliklerini sağlam, sürdürülebilir çözümlerle uyumlu hale getirmeye çalışırken, ürünler rekabette, gelecek için tasarlanmış, son teknoloji, çevre bilincine sahip teknolojilerle endüstri dönüşümünü desteklemeye çalışacak.
Şarj sistemleri
Bu 5 yıllık süreçte elektrikli araçların ve ultra hızlı şarj cihazları gibi yeni nesil teknolojilerin yükselişiyle birlikte, şarj sistemlerinin termal yönetimi günümüzde giderek daha kritik hale gelecek. Yüksek güçlü şarj cihazları önemli miktarda ısı üretir ve operasyonlarında verimliliği, güvenilirliği ve dayanıklılığı korumak için gelişmiş soğutma sistemleri gerektirir.
Diğer yandan, batarya soğutma sistemlerinde yenilik ve sürdürülebilirlik odağı, elektrikli gelecek için daha güvenli, verimli ve güvenilir çözümler sunan yeni stratejik ortaklıkları görmeye imkân verecek. Otonom sürüş teknolojileri, yeni girişimler, otonom araçlardaki yenilikler, kentsel mobiliteyi devrim niteliğinde değiştiriyor.
Bu araçlar, yayaları tespit etmekten olumsuz hava koşullarında sürüşe kadar gerçek zamanlı kararlar almak için karmaşık bir sensör ağını kullanacak. Bu sensörlerin performansında, doğruluklarını ve genel güvenliklerini artıran uygulama ve sistemler daha da öne çıkacak. Bu otonom araçların güvenilirliğini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda akıllı ve güvenli mobilite çözümlerinin yaygın olarak benimsenmesine yönelik önemli bir adım olacak.
Üretimde yapay zekâ teknolojileri
Yapay zekâ teknolojisini, kalite kontrol süreçlerine otomotiv üretiminin temel bir parçası olarak dahil ettik. Bu teknoloji, ürünlerin mükemmelliğinin garanti edilmesi açısından bir dönüm noktası olma niteliği taşıyor. Bu gelişmiş teknoloji, manuel olarak elde edilmesi zor bir hassasiyet seviyesinde otomatik denetimler sağlarken, her ayrıntıyı gerçek zamanlı olarak analiz edebiliyor, üretim sürecinin erken aşamalarında olası kusurları tespit edip ele alarak ve her bileşenin en yüksek kalite standartlarını karşılamasını sağlıyor. Aynı zamanda tespiti iyileştirmenin ötesinde, yapay görmenin uygulanması süreçlerimizi de optimize ederek atığı en aza indirme ve operasyonel verimliliği en üst düzeye çıkarma potansiyeliyle öne çıkıyor.
Elektrikli araçlarda ağırlığı azaltmak, enerji tüketimini düşürüyor, menzili artırıyor ve emisyonları azaltarak çevresel faydalar sağlıyor. Otomotiv üreticileri gelecekte, gelişmiş polimerler ve optimize edilmiş tasarımlar kullanarak, kalite veya performans standartlarından ödün vermeden sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmaya çalışacaklar. Aynı zamanda üreticiler, sektörde verimliliği artırma ve çevresel etkiyi azaltma stratejilerinin bir parçası olarak daha hafif, daha güçlü ve daha sürdürülebilir malzemelerle yenilikçi çözümler sunacaklar.
Mobilitenin geleceğini dönüştürmesi, inovasyon ve kaliteye olan bağlılığı, ülkeleri ve otomotiv üreticilerini bu otomotiv devriminde önemli bir ortak olarak konumlandırıyor. Çözümlerin ve mobilitenin geleceğinin nasıl şekilleneceğini, önümüzdeki 5 yılda yaşayacağımız hızlı bir dönüşümle birlikte net bir şekilde göreceğiz.