Otomotivde küresel marka olmak

Dünya çapında elektrikli araç satışları eylülde 2,1 milyon­la aylık bazda en yüksek seviyeye ulaştı. Eylül 2025’de dünyada ge­çen ay 2,1 milyon elektrikli araç satıldı. Böylece ilk kez elektrik­li araç satışları aylık bazda 2 mil­yon eşiğini aşarak rekor seviyeye çıktı. Satışlar eylülde aylık bazda yüzde 20, yıllık bazda ise yüzde 24 artış gösterdi. Ocak-Eylül 2025 döneminde dünyada satılan top­lam elektrikli araç sayısı 14,7 mil­yona ulaştı. Bu dönemdeki satış­lar geçen yılın 9 aylık dönemine göre yüzde 26 yükseldi.

Otomotivde elektrikli araçlar markalaşma bakışını değiştiriyor mu?

Otomotiv endüstrisi, otomoti­vin doğuşundan bu yana yaşanan en büyük dönüşümün ortasında iken, elektrikli araçlar pazar pa­yını artırmaya devam ediyor, oto­mobiller daha bağlantılı hale ge­liyor ve otonom araçlar dünya ça­pında giderek daha fazla caddede görülmeye başlıyor. Otomotiv sektörünün, elektrikli araçlarla hızlanan dönüşümü ve değişimi, sektörde üretim yapan güçlü mar­kaların ortak küresel markalaş­ma adımlarında değişime ve hat­ta yeni markalarla güçlü rekabete doğru itiyor. Geçmişte ürettikleri arabalarla tamamen farklı coğraf­yalarda tüketicilerin beğenileri­ni fethetseler de, değişen tüketici beklentileri ve değişen otomotiv ekosistemi ile dünyayı tekrar fet­hetmelerine yardımcı olacak bazı yaklaşımların değişimi de farklı zorlukları getiriyor.

Geçmişte otomotiv markaları, müşteri çek­mek ve müşteri bağlılı­ğında tekrar alımı sağ­layacak şekilde büyük reklam kampanyala­rına ve dijital pazarla­maya odaklanarak para harcarken ve halen bu harcamalara farklı bir boyutta devam ediyor. Ancak markaların sadık bir müş­teri tabanı oluşturma biçiminin basitleştirilmiş bir versiyonu ol­sa da, markaların müşteri edinme çalışma biçimi Z Kuşağı üzerinde eski nesillere göre daha az etki­li oluyor.

Z kuşağı üyelerinin yüz­de 30’u, satın alma yaparken “yeni bir ürün veya hizmet için ‘başvur­dukları’ markaya geri dönecekle­rini”, yüzde 62’si ise beğendikleri bir markaları olsa bile başka se­çenekleri de değerlendirecekleri­ni söylüyor. Beğendikleri bir mar­kaya sahip olanlar arasında ise, Z kuşağı üyelerinin yüzde 50’sinden fazlası, başka bir marka daha ucuz veya daha kaliteli olsaydı onu de­ğiştireceklerini iletiyor.

Elektrikli araçlar yeni markalaşma ne yöne doğru olacak: Yerel vurgular

Gelecekte başarılı markaların, kurumsal kimliklerini müşterile­rine ve distribütörlerine şirketin güvenilir olduğunu ve ürünleri­nin arkasında durduğunu güven­ce olarak gösterdiği ve kurumsal kimliklerin ne kadar önde olacak buna değinirken atlamamız ge­reken konular artıyor. Otomotiv­de markaların artık yerelleştir­me, yani hem o ülke de yerel bir boyutta yansımanın yaratılma­sı, hem de yerel duyguların yaşa­tılması, otomotivde devam eden, “yerinde üret” akımına uygun bir boyuta geçmesi etkili olacak. Ev­rensel olarak anlaşılması veya farklı pazarlara uyarlanması ge­reken mesaj yerel kültür ve beğe­nileri üreticiler daha çok yansıtı­yor olacak.

Otomotivde markaların aynı zamanda uluslararası kitlelere hitap etmesi

Otomotiv markasının tutarlı­lığı, kurumsal marka olarak müş­terilerde, distribütörlerde ve iş ortaklarında güven uyandırması elbette öne çıkmaya devam ede­cektir. Ancak yerel beğenileri or­taya koyan otomotiv markala­rı tüm yerel segmentlerde neyin talep edildiğini ve satın alma alışkanlıklarının neler olduğunu güçlü bir şekilde kavramak, fark­lı kültürlerin ihtiyaçlarına uyum sağlamaya daha çok çalışacaklar. Diğer taraftan uluslararası kitle­lere de hitap etmek için üretilen elektrikli araçların benzersizliği­ni olağanüstü bir küresel marka oluşturmak için küresel mesajları ve yerelleştirilmiş stratejileri en­tegre etmek ve yaymak, uluslara­rası pazarlarda başarının anahta­rı olacak.

Elektrikli araçlarda tüketici markaya mı, ürüne mi bakacak ?

Farklı beklentiler, üreticilerin artık her aracın küresel bir versi­yonunu geliştirerek uzun vadeli başarı elde etmelerinin olası ol­madığını gösteriyor. Bunun yeri­ne, en çok heyecan uyandıran araç özellikleri de dahil olmak üzere her bölge ve müşteri grubunda­ki müşteri tercihlerini iyice anla­maya çalışacak ve ardından model serilerinin teknolojik ve üretim kısıtlamaları dahilinde teklifle­rini bu ihtiyaçlara göre uyarlıyor olacaklar.

Elektrikli araçlar da menzil ve şarj hızı tüm bölgeler­de en önemli elektrikli araç satın alma kriterleri arasında yer ala­cak, tüketiciler çoğunlukla fiyata, ardından güvenlik ve performan­sa odaklanırken, Z kuşağı aynı za­manda bağlantılı araçlara, sürdü­rülebilir bakışa sürüş destek özel­liklerine ve en son teknolojiye çok daha fazla önem veriyor olacak. Bu bakış bize tekrar otomotivde karmaşık bir markalaşma adımı­nın önde olacağını gösteriyor, ye­rel bakışla farklı kuşaklara ulaşma ve yerel üretim. Elektrikli araçla­ra bundan sonraki 10 yıl daha hızlı bir dönüşümü otomotiv sektörün­de getirecek gibi gözüküyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar