Robotlar ve otonom araçlar: Otomotiv üretiminde değişim rüzgârı
Otomotiv ekosistemindeki değişim ve etkileri, ülkelerin öncelikleri arasında yer almaya devam ediyor. Ekosistemdeki yıkıcı değişim, gümrük vergileri, tarifeler, lojistik krizleri, savaşlar ve enerji krizinin etkisiyle, daha geniş bir toplumsal tartışmanın parçası olmaya devam ediyor.
Dünya genelinde ülkeler karbon emisyonlarına, çevre korumaya ve 2053 karbon nötr hedeflerine odaklanmış durumda. Ülkeler, son yıllarda karbon emisyonu düzenlemelerini kapsamlı bir şekilde uygulamak için otomobil üreticileri ile hem üretim süreçlerinde hem de ürün hatlarındaki araçların emisyonlarında ciddi adımlar atıyor.
Bu bağlamda, hem e-mobilite adımları hem de elektrikli araçların geliştirilmesi artık otomotiv endüstrisinde önemli bir rol oynuyor. E-mobilite adımlarında da gündem sürekli değişiyor ve yeni gelişmeler yaşanıyor. Bu alandaki son gelişmeler ise yarı iletken sektöründe büyüme, Çinli üreticilerden gelen robot üretim açıklamaları ve katı hal bataryaları oldu.
Yarı iletken endüstrisi elektrikli araçlarla büyüyor
Küresel çip satışları, bu yılın üçüncü çeyreğinde de büyümeye devam ederek 2. çeyrek satışlarını önemli ölçüde geride bıraktı. Pazar büyümesi; otomotiv sektörü başta olmak üzere, bellek ve mantık devreleri gibi çeşitli yarı iletken ürünlerine yönelik artan talepten kaynaklandı. Formun ÜstüFormun AltıYıllık büyüme ise Asya Pasifik bölgesi ve Amerika kıtalarına yapılan satışlarla desteklendi.
Yarı İletken Endüstrisi Birliği (SIA), 2025 yılının üçüncü çeyreğinde küresel yarı iletken satışlarının 208,4 milyar dolar olduğunu ve bu rakamın 2. çeyreğe kıyasla %15,8 arttığını duyurdu. 2025’in eylül ayında küresel satışlar 69,5 milyar dolar olarak gerçekleşirken, bir önceki yılki 55,5 milyar dolarlık toplam satışa kıyasla %25,1 artışa ve Ağustos 2025’teki satışlara göre de %7,0 artışa işaret etti.
Bölgesel olarak, Eylül ayında yıllık satışlar Asya Pasifik/Diğer (%47,9), Amerika (%30,6), Çin (%15,0) ve Avrupa’da (%6,0) artarken, Japonya’da (%-10,2) düşüş gösterdi. Ağustos ayında aylık satışlar Amerika (%8,2), Asya Pasifik/ Diğer (%8,0), Çin (%6,0), Avrupa (%5,5) ve Japonya’da (%1,6) arttı. Bütün bu artışlarının ardında ise değişien otomotiv ekosisteminin bütün parametrelerini görmek mümkün.
Katı hal pilleri insansı robotlara güç verecek
Çinli elektrikli araç üreticisi, insansı robotlara güç sağlamak için katı hal pilleri kullanmayı planlıyor. Bu sayede bazı otomobil üreticilerinin araç güvenliğini ve verimliliğini artırabileceğine inandığı yeni bir teknolojinin olası kullanım yelpazesini genişletiyor.
Şirketin, yaptığı açıklamada, 2026 yılı sonuna kadar kullanıma sunulması planlanan robotların ağırlığını azaltmak için katı hal pilleri kullanılacağı belirtilirken, insansı robotların, arabalardan daha fazla güvenlik gerektirdiği için tüm katı hal pillerinin seri üretimini ve benimsenmesini yönlendirecek en olası ürün olduğunu düşünülüyor. Şirket biri Çinli, diğeri yabancı olmak üzere iki tedarikçiyle katı hal pilleri için görüşmelerde bulunduğunu açıkladı. Katı hal pilleri, geleneksel lityum iyon pillerde kullanılan yanıcı sıvı elektrolitin yerini, iki elektrot arasında iyonları iletmek için katı bir malzemeyle değiştirerek üstün performans ve güvenlik sağlıyor.
Yapay zekâ, otomotivde değişimin öncüsü olacak
Yapay zekâ dalgasının yükselişi, dijital dünyada yepyeni bir devrime yol açtı. Fiziksel dünyada ise elektrik, birincil yakıt olarak petrolün yerini almaya başlarken, yeni enerji yüzyıllık otomotiv endüstrisini altüst ediyor. Dijital ve fiziksel dünyalar bir araya geldiğinde ortaya çıkacak olan “Fiziksel Yapay Zekâ” gündeme geliyor.
‘Fiziksel Yapay Zekâ’ kavramını ve kapsamını incelediğimizde, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün tanımına göre, fiziksel yapay zekâ; “gerçek dünyada bulunan fiziksel nesnelerle etkileşime girebilen, çevresini algılayabilen ve bu çevreye adaptif tepkiler verebilen yapay zekâ sistemleri” olarak açıklanıyor.
Fiziksel Yapay Zekâ dalgası gelmek üzere ve çipler, işletim sistemleri (büyük modeller) ve akıllı donanımlar gibi birçok alanı kapsayan Fiziksel Yapay Zekâ sistemi, otomotivde yapay zekâlı arabalar, robotaksiler, insansı robotlar ve uçan arabalar gibi somutlaştırılmış akıllı taşıyıcılarda uygulanması için teknolojik bir temel sağlayacak.
Temel itici gücü teknolojik inovasyon ve fiziksel yapay zekâ olan bu sistem, teknolojinin sınırlarını sürekli genişletecek ve otomotiv sektörü şirketlerinde küresel bir somutlaştırılmış zekâ şirketine dönüşümü mümkün kılacak. Otomotiv ekosistemi çok hızlı değişiyor ve bu değişimi yönetmek, hem şirketler hem de ülkeler için stratejik bir öncelik haline geliyor. 2026, otomotivde e-mobilite sisteminde dönüşümün daha da boyut değiştirdiği ve hızlandığı bir yıl olacak.