2030’da hedef 330 milyar dolar

Küresel pil pazarının 2024’teki 134,6 milyar dolar büyüklükten 2030’a kadar 329,84 milyar dolara ulaşması bekleniyor. 2025'ten 2030'a kadar ise yüzde 16,4'lük bir bileşik yıllık büyüme oranı öngörülüyor. Elektrikli araçların giderek daha çok benimsenmesi, pazarın büyümesini yönlendiren önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

Küresel batarya pazarı, 2024'te elektrikli otomo­bil satışlarıyla birlikte yüzde 25 artarak 17 milyona ulaş­tı. 2035’e kadar elektrikli araçla­ra olan talebin keskin bir şekilde artış beklentisiyle batarya üze­rine taleplerde artış gündemde kalmaya devam ediyor. 2024’te de bu anlamda, yıllık batarya ta­lebi de 1 terawatt-saati (TWh) aşarken, rekor bir rakama ulaştı.

2030’da hedef 330 milyar dolar - Resim : 1Elektrikli araçların yükselişi, geliştirilmiş lityum bataryaya olan ihtiyacı artırırken, 2024'te standart lityum-iyon pillere kı­yasla çok daha avantajlı olma­sı, üretimi daha uygun maliyet­li ve çok daha yüksek depolama kapasitesine sahip arayış artar­ken, kükürtün lityum-iyon pil­leri yapmak için kullanılan ko­balt, nikel ve diğer hammadde­lerden daha çevre dostu olması öne çıktı.

Küresel pil pazarının 2024 yı­lında ulaştığı 134,6 milyar ABD doları büyüklükten 2030 yılına kadar 329,84 milyar ABD dola­rına ulaşması, 2025'ten 2030'a yüzde 16,4'lük bir bileşik yıllık büyüme oranıyla büyümesi ön­görülüyor. Elektrikli araçların giderek artan oranda benimsen­mesi, pazarın büyümesini yön­lendiren önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

Temel pazar trendleri ve görüşler

-Asya Pasifik batarya pazarı, 2024 yılında yüzde 54’ün üzerin­deki en büyük gelir payıyla küre­sel olarak hakim konumdaydı.

-Çin batarya pazarının büyü­mesi, hükümet desteği, endüstri­yel politika ve teknolojik inovas­yonun birleşimine bağlanıyor.

-Uygulamaya göre endüstri­yel batarya 2024 yılında yüzde 35 pay aldı.

-Otomobil bataryaları, 2024 yılında yüzde 31'e geldi.

-Batarya içeriğinde lityum iyon bataryaların 2025 yılında yüzde 45 üzerinde önemli bir pa­zar payına sahip olması bekle­niyor.

Batarya pazarı

-2024 pazar büyüklüğü: 134,6 milyar ABD doları

-2030 tahmini pazar büyük­lüğü: 329,84 milyar ABD doları

Ülkeler batarya yatırımına ağırlık veriyor

Bu anlamda yatırımlarına de­vam ederken ülkeler, lityum-kü­kürt pillerinin araştırma ve ge­liştirmesine öncülük için adım atıyorlar. 2024 sonunda ABD’de bir şirket, 1 milyar dolar yatırım yapacağını duyurdu. Bu, türünün dünyadaki ilk lityum-kükürt pil tesisi olacak. Tesis tam kapasi­tede çalışmaya başladığında, lit­yum-kükürt pil hücreleri dahil olmak üzere 10 gigawatt-saat'e kadar pil üretebilecek.

Diğer taraftan, bir elektrik­li otomobil için ortalama batar­ya fiyatı, geleneksel modellerle maliyet açısından rekabet etmek için önemli bir eşik olarak kabul edilirken, daha ucuz batarya mi­neralleri önemli bir itici güç olu­yor. Batarya endüstrisindeki hız­lı gelişmeler de devam ederken, yıllar süren yatırımların ardın­dan, küresel pil üretim kapasite­sinin önümüzdeki beş yıl içinde üretim kapasitesinin üç katına çıkması bekleniyor. Bu eğilimler, batarya sektörünün gelişiminin yeni bir aşamasına girdiğini gös­teriyor. Pazarlar eskiden bölge­sel ve küçükken, artık küresel ve çok büyük ve bir dizi teknolojik yaklaşım standardizasyona yol açıyor.

İleriye bakıldığında, ölçek eko­nomileri, tedarik zinciri boyun­ca ortaklıklar, üretim verimliliği ve yenilikleri hızla pazara sun­ma kapasitesi rekabet için çok önemli olacak. Bu, muhtemelen sektör genelinde daha fazla kon­solidasyona yol açacak ve aynı zamanda ülkeler tarafından yön­lendirilen batarya tedarik zincir­lerini coğrafi olarak çeşitlendir­me çabalarıyla yeniden şekillen­diriliyor.

Çin, batarya pazarında güçleniyor

Günümüzde Çin, küresel ola­rak satılan bataryaların dört­te üçünden fazlasını üretiyor. 2024'te ortalama fiyatlar dünya­nın diğer yerlerinden daha hızlı yüzde 30 seviyesinde düşerken, Çin'deki bataryalar sırasıyla Av­rupa ve Kuzey Amerika'ya göre yüzde 20-30 daha ucuz hale geldi. Düşen batarya fiyatları, Çin'de­ki birçok elektrikli aracın artık geleneksel muadillerinden daha ucuz olmasının başlıca nedenle­rinden biri olarak görebiliriz.

Üretilmiş tüm elektrikli araç bataryaların yüzde 70'inden faz­lası Çin'de üretilirken, batarya sektöründe uzmanlığı merkezi­leştiren ve inovasyonu yönlen­diren üreticilerin bu adımları büyümeyi destekliyor. Üretimi daha hızlı ve daha verimli bir şekilde ölçeklendirmek ve en önemlisi daha yüksek üretim ve­rimleri elde etmenin başarı ge­tirdiğini söyleyebiliriz. Tek bir şirket tarafından yapılan satın almalar ve önde gelen firmalar arasındaki yakın iş birliği sonu­cu tedarik zinciri entegrasyonu, daha hızlı inovasyonu ve üretim maliyetlerinde düşüşü getirir­ken, kritik mineraller için piya­sa altı fiyatlara erişimle destek­leniyor. Çin otomotiv ekosiste­mi, batarya ve diğer bileşenlerin üretimine, batarya ve elektrikli araçların nihai üretimine kadar tedarik zincirinin tüm adımları­nı kapsıyor.

Çinli üreticiler daha ucuz bir batarya olan lityum-demir fosfa­ta öncelik verirken, Çinli üretici­lerin yıllarca süren araştırma ve geliştirmeleri sayesinde son beş yılda paylarını üç katından faz­la artırdıktan sonra artık küre­sel elektrikli pazarının neredey­se yarısını kapsıyor. Bugün, ana rakipleri olan lityum nikel kobalt manganez oksit bataryalardan yaklaşık yüzde 30 daha ucuz, re­kabetçi fiyatlar sunuyorlar. Yak­laşık 100 üreticinin bulunduğu Çin pil pazarında orta vadede Çin'in açık ara en büyük pil üre­ticisi olmaya devam edeceğini de gösteriyor. Çin'in mevcut pazar hakimiyetine rağmen, pil üreti­minin genişlemesi başka yerler­de de hızla ilerliyor.

Farklı kıtalarda batarya üretimi

Kore ve Japonya, batarya sek­töründe güçlü iken, her iki ülke­nin de sınırlı yerel batarya üreti­mine karşın, önemli yurt dışı ya­tırımları olan yerleşik üreticilere ev sahipliği yapıyor. Koreli üre­ticiler, 2024'te küresel elektrikli araç pil talebinin beşte birinden fazlasını karşılarken, Japon üre­ticiler yaklaşık yüzde 7'sini kar­şıladı. Diğer taraftan ABD'de, ba­tarya üretim kapasitesi iki katı­na çıkarken, yatırımlarla mevcut kapasitenin yaklaşık yüzde 40'ı, otomobil üreticileriyle yakın iş birliği içinde yerleşik batarya üreticileri tarafından işletiliyor veya geliştiriliyor olacak.

Güneydoğu Asya ve Fas, piller ve bileşenleri için potansiyel üretim merkezleri olarak ortaya çıkar­ken, Güneydoğu Asya, teknoloji ve inovasyon transferini hızlandıra­bilecek önemli Çin yatırımlarını çekiyor. Dünyanın çıkarılmış ni­kelinin yarısına ev sahipliği yapan Endonezya'da, ilk batarya üretim ve grafit anot tesisleri 2024'te üre­time başladı. Bu arada Fas, batar­ya için olmazsa olmaz bir mineral olan fosfatın en büyük rezervle­rine, yerleşik bir otomobil üretim endüstrisine ve Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri ile serbest ticaret anlaşmalarını yap­tığını görebiliyoruz. Bu faktörler, 2022'de batarya ve bileşen üreti­mine 15 milyar ABD dolarından fazla yatırım yapılmasına katkıda bulunmuştur.

Bataryada yeni yatırım kolay değil

Batarya endüstrisinde devam eden inovasyona rağmen, batar­ya tedarik zincirlerindeki yo­ğunlaşma derecesi son yıllarda hükümetler arasında güvenlik endişelerine yol açıyor. Batarya­ların ve tedarik zincirlerinin üre­timini çeşitlendirmenin zaman alması, üretimi genişletmekle il­gilenen her ülkenin, yerel üreti­mi desteklemek, uzmanlıklarını geliştirmek ve Çin'e kıyasla üre­tim maliyeti farklarını azaltmak için zamana ve yatırıma ihtiyacı olacağı bir gerçek. Bu tür çabalar yeterli ve sürdürülebilir batarya talebi gerektirmesine rağmen ve bugün pil pazarının yüzde 85'ini oluşturan elektrikli araç satışları yeterli hacim yaratabilen tek itici güç olacaktır.

Otomasyonu, dijitalleşmeyi ve inovasyonu stratejik olarak da­ğıtmak da Çin üretimiyle reka­bet edebilecek yeterli üretim ve­rimine ulaşmada ve tedariklerin çeşitlendirilmesini kolaylaştır­mada önemli bir rol oynayacak. Batarya üreticileriyle ortak giri­şimler veya teknoloji lisans an­laşmaları yoluyla iş birliği ya­pılması, kıyıya yakın pil üretimi için gereken zaman ve yatırımla­rı azaltabilir ve yerel tedarik zin­cirleri geliştirebilir. Bu nedenle diğer batarya pazarlarıyla daha yakın iş birliği ve Güney Amerika ve Afrika, Avustralya, Endonezya gibi kaynak açısından zengin ül­kelerle iş birliği gerekebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar