Amaç ticaret savaşı mı?

Prof. Dr. Ragıp Kutay KARACA
Prof. Dr. Ragıp Kutay KARACA DIŞ POLİTİKANALİZ [email protected]

 ABD Başkanı Donald Trump, Kanada, Meksika ve Çin’den gelen mallara 1 Şu­bat’tan itibaren ilave gümrük vergileri koydu. ABD, Kana­da ve Meksika’dan gelen tüm ürünlere yüzde 25, Çin’den ge­len mallara ise yüzde 10 ilave vergi uygulayacak.

Konulan bu vergiler bu üç ül­keyle sınırlı değil. Trump önü­müzdeki birkaç hafta içinde petrol ve doğalgaz ithalatına, bilgisayar çipleri, çelik ve alü­minyuma da gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı.

Bitti mi! bitmedi. Trump, Avrupa Birliği’ne ek gümrük vergilerinin yanında BRICS ül­kelerine de yüzde 100 gümrük vergisi getirilebileceğini bir tehdit olarak kullandı.

Gümrük vergilerinin geniş­letilmesi, uluslararası ticarete bağımlı endüstriler için artan maliyet demek ve küresel eko­nomik büyümeye önemli dar­beler vurabilecek bir ticaret savaşını ateşleme riski taşıyor.

Nitekim Trump’ın kara­rı sonrası ülkelerden tepkiler gelmeye başladı. Meksika Dev­let Başkanı Claudia Sheinba­um ekonomi bakanına Meksi­ka'nın ekonomik çıkar­larını korumak için hem tarife hem de tarife dışı engeller dâhil olmak üze­re karşı önlemler uygula­ması talimatını verdiğini belirtti.

Kanada Başbakanı Justin Trudeau’da kar­şı önlemler sözü vererek Kanada'nın 107 milyar dolar değerindeki ABD yapımı mallara %25 oranında tarife uygulayacağını duyurdu. Çin ise ABD tarifelerine Dün­ya Ticaret Örgütü'nde itiraz et­meyi planladığını açıkladı.

Vergilerin ABD iç siyasetine etkileri

Trump, sosyal medyada yap­tığı paylaşımda, gümrük ver­gilerinin "Amerikalıları ko­rumak için" gerekli olduğunu belirtti. Ancak; Kanada, Mek­sika ve Çin, ABD mal ithalatı­nın %42’sini karşılıyor ve bu da onları kritik ticaret ortakla­rı haline getiriyor.

Bu vergiler tarımdan üre­time kadar çeşitli sektörle­re daha yüksek maliyet olarak yansıyacak ve enflasyonu ar­tıracak. Nihayetinde bu süreç sonunda hane halkının bütçesi olumsuz etkilenecek.

Bu tarifelerin süresiz olarak yürürlükte kalması Kanada ve Meksika’nın artan bir reses­yon riskiyle karşı karşıya kal­ması demek ki bu da ABD’nin kıtasında güvenilmez ortak olarak görülmesine neden ola­cak. Bunun yanında ülkeler ABD dışında başka ortaklar aramaya başlayacaklar.

Ve bu vergiler Trump'ın ilk dönem ticaret politikalarından dönüşü temsil ediyor. Öncelik­le Trump'ın bizzat kendisinin müzakere ettiği ABD-Meksi­ka-Kanada Anlaşması'nı (US­MCA) ortadan kaldırıyor.

“Ticaret Savaşı” tanımı yeterli değil

Trump’ın “ABD’yi tekrar bü­yük yapma” mottosunun temelinde ekonomik an­lamda dünyanın yöne­ticisi olarak kalmak var. Trump, ABD’nin kurdu­ğu küresel siyasi ve eko­nomik sistemin içinden ABD yönetimlerinin ha­talarından yararlanarak yeni güçler çıktığını ve bunların ABD’ye meydan okumaya başladığını id­dia ediyor. Bu ülkelerin başın­da Çin geliyor.

Küresel ekonominin yöne­timi için doların küresel para birimi olmaya devam etmesi, enerjinin fiyatlanmasında tek yetkili olunması, ticari ulaşım yolları ve enerji güzergahları­nın kontrol edilmeye devam edilmesi, teknolojik üstünlü­ğün tekrardan ele geçirilmesi gerekiyor.

Panama ve Grönland üze­rinde hak talebi bu yaklaşım­ların bir sonucu. Panama Ka­nalını Çin’in işlettiği ve ABD gemilerine yüksek geçiş üc­reti uygulandığı söylemleri bunu destekliyor. Grönland, yeraltı kaynakları son dere­ce zengin olan bir bölge. Da­ha da önemlisi, Çin ve Rus­ya gibi güçlerin Grönland'ın da yer aldığı Arktik bölgesi­ne olan stratejik ilgisinin yo­ğunluğu ABD’yi tedirgin edi­yor.

BRICS’e yönelik söylem ise doların küresel para biri­mi olmasına karşı girişimleri bertaraf etme amaçlı.

Kanada Meksika ve Çin’e uygulanan vergiler aynı za­manda ABD’nin taleplerini karşılamaya yönelik bir bas­kı aracı. Nitekim vergilerin nedenleri üç ülkeye yasadışı fentanil üretimi ve ihracatını azaltmak için daha fazla poli­tika üretmelerini ve Kanada ile Meksika'nın ABD'ye yasa­dışı göçü azaltmalarını sağla­mak olarak açıklandı.

Trump, bu ülkelerin talep­lerini karşılamak için adım­lar atması durumunda vergi­lerden muafiyetin mümkün olduğunu da öne sürdü. Ve bunun karşılığını ilk olarak Meksika’dan aldı.

Sonuç mu? Söylemlerin ve eylemlerin arkasında bir ti­caret savaşı yaratmaktan çok “tek kutuplu bir dünya” ya­ratma isteği var. Ticaret bu­nun aracı….

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Trump geldi! 23 Ocak 2025
Trump’ın yeni dönemi 22 Kasım 2024