Hiç ölmeyecek…

Bir 10 Kasım daha…Cumhuri­yetimizin kurucusu ulu ön­der Atatürk’ü 87 yıl önce ebedi­yete uğurladık. O, bir askeri ve siyasi deha, emperyalizme kar­şı büyük bir savaşçı, çağdaşlığı yaratmak için ise büyük bir dev­rimciydi. Dünya nüfusunun üç­te ikisinin sömürüldüğü bir dönemde “Kurtuluş Savaşı” ile vatanını ve milletini emper­yalizmin pençesinden kurtaran, sömürülen uluslar için örnek alı­nan, umut olan bir dünya lideri...

Atatürk bir dünya lideridir

Yüksek lisans tezim “Çin” üze­rineydi. Araştırırken karşıma Çin’de okutulan lise tarih kitap­larından birinin kapağı çıktı. Açıklamada kapakta emperyaliz­me karşı duran dört liderin res­mine yer verildiği yazılıydı. Bu liderler; “Atatürk, Mao, Gandi ve Lenin”.

Böyle birçok örnek var. Son örnek dünyanın en büyük İs­lam ülkesi Endonezya’nın Cumhurbaşkanı Subianto’nun TBMM yaptığı konuşmasından; “Mustafa Kemal Atatürk, benim kahramanımdı, ikonumdu, ido­lümdü… Cakarta’da benim ofi­simde ve evimde heykelini göre­ceksiniz. Sadece Endonezya’da değil küresel güneyde, gelişmek­te olan ülkelerde Atatürk bir idol­dür, bir örnektir, cesaretin bir temsilidir”.

Fikirleri ve eserlerinin değeri zamana ve değişimlere bağlı kal­madan artan, çağdaş dünyanın en önemli liderinden bahsediyoruz. Meksika’dan Şili’ye, Küba’dan ABD’ye, Azerbaycan’dan Avust­ralya’ya, Macaristan’dan Yeni Ze­landa’ya 15 ülkede heykeli olan, farklı ülkelerde 120 cadde ve 35 meydana adı verilen tek liderdir Mustafa Kemal.

O bir devrimcidir

Atatürk’ün 1920 ile 1938 ara­sında neler yaptığını düşünün dünyada hiçbir lider bu süre içe­risinde böylesi ihtilâlci bir prog­ramı gerçekleştiremedi. Batı dünyasının çağdaşlaşma süreci­ne bakarsanız değişimin 12 yüz­yıl sonunda başladığı, Fransız ihtilali ile devam ettiği ve sanayi devrimiyle zirveye çıktığı görü­lür. O tüm bunları 18 seneye sığ­dırdı. Bugün geldiğimiz seviye­nin temellerini attı.

Aşkınızı sevgiye dönüştürün

Mustafa Kemal’i tanı­mak önemlidir. Musta­fa Kemal’e olan aşkımızı sevgiye döndürmemiz gerekir. Keza aşk hissi tanımaktan önce gelir, tanıdıkça sevgiye dönü­şür. Tanımıyorsanız aşkınız bile O’nu tartışma malzemesi yapma­ya engel olmaz.

Bugün, O’nu tanıma zahmetine girmeden aşk yaşayanlar ile O’nu kendine düşman edinmiş kitleler arasındaki kuru tartışmalara ta­nık oluyoruz. Üniversitede Mus­tafa Kemal’i biraz hamasi biraz da standart sözlerle anlatan bir asis­tana “hakkında kaç kitap okudun? Diye sorduğumda beş adet kitap ismi sayamamıştı. Mustafa Ke­mal’i anlamak istiyorsak ilkokul­dan üniversiteye kadar yaşanan eğitim-öğretim sürecinde farklı uygulamalarla verilmesi gereken bir öğreti yaratılmalı.

Maalesef O’nu 23 Nisanlarda, 19 Mayıslarda, 29 Ekimlerde, 10 Ka­sımlarda öven, kahramanlaştı­ran sosyal medya paylaşımlarıy­la O’nu anladığını düşünen ve yal­nızca bununla yetinen milyonlar var. Neyi amaçladığını, bu amaçlar için nasıl mücadele ettiğini, küre­sel düşünürken ulus millet yarat­ma isteğini, milli kültürü muasır medeniyetler seviyesine çıkarma düşüncesini, sanayileşme ülküsü­nü, bilime ve sanata yaklaşımını, toplumsal ahlaka bakışını, yurtta sulh cihanda sulh felsefesini oku­madan anlayacağını düşünen mil­yonlar…Acı ama gerçek “Atatürk’e Son Mektup” şiirinin son dizesin­de “Mustafa Kemal’i anlamak al­datmak değil, Mustafa Kemal ül­küsü, sadece söz değil” şeklinde vuku buluyor

Türk milletinin mensubunun Atatürk ile sorunu olamaz, ol­mamalı.

Üzücü olan bu ülkede özgürce yaşamamıza, dünyaya Ankara’dan bakmamıza imkân veren, dilimizi, dinimizi korumamızı mümkün kı­lan bir insanı şükranla anmak ye­rine düşman kabul eden bir kitle­nin varlığıdır. Atatürk’ü anlama­manın diğer taraftaki tezahürüdür bu tipler. Bunların en büyük der­di İmam hatip okullarını, Diyanet İşlerini kuran, Kuran’ı anlayarak okumak Allah’ın emridir düşün­cesiyle Türkçe mealini hazırlatan bir lideri İslam ile karşı karşıya getirmektir. Bunların Müslüman­lığı Atatürk’ün Müslümanlığıyla kıyas bile edilemez. Düşünsenize milli mücadeleyi Müslüman olan Türk milleti için yapan Atatürk, egemenliği millete veriyor, kim bu millet Müslüman olan Türk mil­leti. Lozan’da azınlık kavramını “Müslüman olmamak” üzerinden çözüyor, mübadeleleri Müslüman kavramı üzerinden yapıyor… On­lara sorarsanız Atatürk Müslüman değil.

Göremedikleri şey Atatürk’ün dini yobazlığa ve hurafelere savaş açtığıdır. Maalesef bunlara veri­len eğitim, eğitim felsefesine aykı­rı bir şekilde araştırmayı, sorgula­mayı yasaklar. Son olay Kocaeli’n­de ortaya çıktı. Kocaeli Valiliği’nin talimatıyla Kocaeli Müftülüğü, 10 Kasım’da Atatürk, şehitler ve ga­ziler için il genelindeki tüm cami­lerde Mevlid-i Şerif okutulacağı­nı duyurdu. Atatürk’ü anlamadan düşman olan kesimden tepkiler yükseliverdi. Yazık olan bunlardan bir kısmının O’nun kurduğu cum­huriyette kamu görevi yapmasıydı.

Bugün bu topraklarda özgürce ezanlar okunuyorsa, serbestçe ca­milerimizde ibadet edebiliyorsak bunda Atatürk’ün, silah arkadaş­larının, bu vatan için canını feda eden şehit ve gazilerimizin payı vardır. Onlara rahmet okumak mı? Bu tartışılacak bir konu değildir. Keza hepimizin borcudur.

Bunlar böyle davrandıkça Ata­türk’e daha çok sahip çıkıyoruz, daha çok hatırlıyoruz, doğrusu ise her yaşadığımız olayda O, kendisi­ni daha çok hatırlatıyor.

Rahmet, minnet ve şükranla….

Yazara Ait Diğer Yazılar