Avrupa’da 1 euroluk eve rakip: 13 cent!

Suat TAŞPINAR
Suat TAŞPINAR AVRUPA'NIN DOĞUSU suat.taspinar@dunya.com

Türkiye’den arayan arkadaşım heyecanla soruyor: “Hırvatistan’da 13 cent’e ev satıyorlarmış, doğru mu? Şartları ne?” Yurtdışına kapağı atma hayali kuranlar arttıkça, İtalya çıkışlı “1 euroya ev” muhabbeti dallanıp budaklandıkça bu mevzu cazibesini kaybetmeyecek; anlaşıldı.

Sicilya’da terk edilen köyleri hayata döndürmek için başlatılan 1 euro projesi, tüm dünyada viral olmuş, The Sopranos ve Good Fellas’ın yıldızı Lorraine Bracco da bir ev satın alarak reklam yapmıştı.

Ama kazın ayağının pek de sanıldığı gibi olmadığı kısa sürede anlaşıldı. Zira 1 euroya satılan yıkık dökük evin, katı İtalyan bürokrasisi ve yasalarıyla cebelleşerek restore edilmesi, yaşanılır hale getirilmesi hatırı sayılır bir maliyet getiriyor ve de insanın ömründen epeyce zaman alıp götürüyordu.

Aslında 1 euroluk hayal projeleri ile uğraşmaya gerek yok. Zaten ekonominin eridiği, nüfusun yaşlandığı İtalya’da Türkiye’deki fiyatların üçte birine, benzer daire ya da evleri satıyorlar. Yüzbinlerce ev alıcı bekliyor.

İki haneyi bulan enflasyona rağmen fiyatlar yerinde sayıyor. Yani Türkiye'de külüstür bir ikinci el araba parasına İtalya'da ev sahibi olmak teorik olarak mümkün. Bunun pratik sonuçlarına sonra gelelim. İşte tam da bu dönemde Hırvatistan’daki eski bir hikaye yeniden ısıtılıp uluslararası medyaya da haber olmuş.

Mevzu şu: Hırvatistan’da AB ve Schengen’e katılım, daha iyi hayat arayanların zengin AB ülkelerine göçünü hızlandırdı. Nüfus azalıyor. İşte Macaristan sınırındaki 2 bin nüfuslu Legrad kasabasında belediye, 2018’den beri “1 kunaya ev” projesiyle genç çiftleri cezbetmeye çalışıyor. Kampanya başladığında Hırvatistan milli para birimi kunayı kullanıyordu.

Artık euroya geçildiği için ev bedeli “13 cente” düştü! Bu fiyata ev alabilmek için 45 yaşını doldurmamış ve evlilik-partner olmak, herhangi bir mülk sahibi olmamak şartları var. 5 yılın sonunda az da olsa yol alınmış; 17 ev satılmış, 5 aile taşınmış. Ne güzel! Şimdi bu meselenin ‘bizi’ ilgilendiren tarafına gelelim.

Bu projede hedef, tabii ki ülkenin kendi vatandaşları. Çünkü Hırvatistan’da ev sahibi olmak bir yabancıya daimi oturma izni sağlamıyor. Bu İtalya için de geçerli. Eğer İspanya’dan Yunanistan’a bir dizi AB ülkesinin “pahalı mülk alımı karşılığı” oturma izni veren programlarından biriyle ev almadıysanız, bu ülkelerde en fazla turist olabiliyorsunuz.

Rakamlar ülkesine göre değişse de, en az 300 bin euroyu gözden çıkarmadan, ev alarak oturma izni sahibi olmak AB’de hayal. Ev satın almaksızın, emekli vizesi gibi farklı yöntemlerle AB’de yaşamak isteyenler ise İtalya’dan Portekiz'e kadar farklı ülkelerde yıllık ortalama 30-40 bin euro pasif gelir belgelemeye mecbur.

Tabii bir de son dönemde popüler olan dijital göçebe vizeleri var ki, çoğunlukla freelance çalışan genç kuçağın gözdesi. Velhasıl, AB topraklarında oturma izni peşinde koşanlar muhakkak bir yol bulabilir. Ama yol epeyce para ya da yüksek kalifikasyon istiyor. 1 euro-13 cent’lik evlerle bu yola çıkmak pek olası değil.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar