İstanbul'da artık expat bile 'tutunamıyor'

İstanbul’da ailecek ‘hayat­larının en güzel yıllarını’ geçirdiklerini söyleyen ama ‘artık dayanma gücü kalma­dığından’ yakınıp terk eden bir Hırvat expat ile sohbet­teyiz. Expat, ‘expatriate’ ke­limesinin kısaltması ve ge­nelde doğduğu ülke dışında, genellikle uluslararası şir­ketlerde çalışan profesyonel­leri tanımlıyor.

Onlardan bi­ri. Çocuklarımız iki sene ay­nı okulda okudu, sonra herkes kendi yoluna gitti. Arada yol­lar kesişiyor, sohbet derinle­şiyor. Bu sefer hiç dokunma­dan bin ah işittim!

Daha kahveler gelmeden, “Türkiye’de fiyatlar çıldırdı. İstanbul’da özel okulda oku­yan oğlumun masrafı ABD’de üniversite okuyan kızımınki­ni geçti. Beş senede Türkiye bambaşka bir yer oldu” diye eteğindeki taşları döktü. Üs­telik sadece fiyatlar değil, gı­da ürünlerinin kalitesindeki düşüş, insanların gerginliği de yıldırmış. Sonunda Du­bai’den aldığı teklifi ka­bul etmiş ve İstanbul def­terini kapatmış. “Benim durumu kişisel dram de­ğil, fırsatını bulan expat İstanbul’u terk ediyor” diye ekledi.

İstanbul ‘akılla anlaşıl­maz’ uç bir örnek belki, ama expat hayatına da­ir en kapsamlı uluslara­rası araştırmalardan biri olan InterNations anketi, 2025’te Avrupa’nın da genel olarak expatlar için cazibesini hızla yitirdiğini gösteriyor. 46 ül­kelik sıralamada Avrupa’dan yalnızca İspanya ilk ona gire­bilmiş, o da dokuzuncu sıra­dan. Geri kalan tabloysa hay­li iç karartıcı: Almanya, İn­giltere, İtalya, İsveç, Norveç ve Finlandiya listenin dibine doğru sürüklenmiş durumda. Bu ülkelerde yaşam kalitesi kâğıt üstünde yüksek görün­se de, expatlar “yerleşmek zor, bürokrasi boğucu, hayat paha­lı” diyerek olumsuz oy vermiş.

Öte yandan Asya ve Latin Amerika ülkeleri parlayan yıl­dızlar. Araştırmaya oyu ve­renlerin ABD’li ağırlığından olsa gerek Panama, Kolombi­ya ve Meksika ilk üçü paylaş­mış. Ama asıl Asya vitrinde. Tayland, Vietnam, Endonezya gibi ülkeler expatlar için gide­rek cazip hale geliyor. Sebep basit: yaşam masrafları daha makul, sosyal hayat canlı, bü­rokrasi daha az yorucu.

Türkiye’nin konumu ise dü­şündürücü: ankette 45. sıra­da, yalnızca Güney Kore ve Kuveyt’i geçebilmiş. Özellikle çalışma kültürü, paha­lılık ve iş güvenliği açı­sından en kötü puan­ları alan ülkelerden bi­ri. Yani Hırvat expatın şikâyetleri kişisel değil, istatistiksel bir gerçeğe tekabül ediyor.

10 gözde expat ülkesi

“Yaşam kalitesi” en­deksinde 2025’in ilk 10’u şöyle: İspanya, Birle­şik Arap Emirlikleri, Pana­ma, Avusturya, Lüksemburg, Çin, Katar, Çekya, Japonya ve Portekiz. Listenin başın­daki İspanya, yıllardır süre­gelen “iyi hava, iyi yemek, iyi kültür” formülünü istikrar­lı biçimde koruyor. Avustur­ya ve Lüksemburg gibi küçük ama düzenli ülkeler güvenliği ve sağlık hizmetleriyle öne çı­karken, Çin ve Katar gibi daha otoriter yönetimlere sahip ül­kelerin listeye girmesi, expat­ların önceliklerini yeniden düşündürüyor: kaliteli barın­ma, ulaşım, iş imkânı ve mali avantajlar “kısa vadede garan­tili bol para” kovalayan expat­lar için demokratik standart­lardan daha mühim.

Yan kategorilerde de ben­zer bir resim var. Sağlık hiz­metlerinde İspanya, Fransa ve Suudi Arabistan ilk üçte; seyahat ve ulaşımda Çin, Çek­ya ve Avusturya zirvede; çev­re ve iklimde ise İsveç, İsviç­re ve Avusturya öne çıkıyor. Lüksemburg güvenlik ve hu­zur konusunda birinci sırada, Meksika ve Panama ise eğlen­ce ve sosyal hayat açısından ilk sıralarda yer alıyor.

Sağlam 'paket' bile İstanbul'a yetmiyor

Velhasıl eğer döviz cinsin­den yüksek maaş, sağlam sağ­lık sigortası dahil gayet güzel bir 'paket' ile çalışan expat bile İstanbul'da 'tutunama­yanlar' sınıfına giriyorsa, ka­lanlara sabır ve metanet dile­mekten başka elden ne gelir?

Yazara Ait Diğer Yazılar