Azerilerin Karadağ’daki yatırımına Türk imzası

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR EKONOMİ GÜNLÜĞÜ julide.yigitturk@dunya.com

Karadağ’da Azerilerin yaptığı Portonovi projesinin peyzaj uygulamasını bir Türk şirket yaptı. 30. yılını kutlayan Karaoğlu Peyzaj, bu proje için Türkiye’den İtalya’ya birçok ülkeden 80 TIR bitki taşıdı.

Azmont Investments’ın Ka­radağ’da yaptığı 1 milyar euroluk projenin peyza­jını Türkler yaptı. Zorlu Center, Kanyon, Peninsula Otel, Çanak­kale Köprüsü, Four Seasons Sul­tanahmet gibi peyzaj çalışma­larıyla ünlü projelere imza atan Karaoğlu Peyzaj, Karadağ’ın Ad­riyatik kıyısındaki Herceg No­vi bölgesinde yer alan Portonovi Resort’ün peyzaj uygulamalarına imza attı.

30 yıllık tecrübesiyle Türki­ye’den çıkarak dört kıtada ve yak­laşık 10 ülkede faaliyet göste­ren Karaoğlu Peyzaj’ın Yönetim Kurulu Başkanı Nesrin Karaoğ­lu Otuzoğlu, “AVM’ler, otoyolla­rı, hastaneler, oteller gibi aklınıza gelebilecek birçok sektöre hizmet veriyoruz.

Bugüne kadar 2 bin ki­lometre otoyola peyzaj çalışması yaptık. Hızla betonlaşan dünyada doğayı yeniden yaşanabilir kılmak için çalışıyoruz. Amacımız tüm canlılar için sürdürülebilir yaşam alanları oluşturmak. Ayrıca pey­zaj bakım ve sürdürülebilir pey­zaj uygulamaları yapıyoruz” dedi.

Karadağ’daki projeleri hakkında bilgi veren Otuzoğlu, “Portonovi Resort, 138 bin metrekarelik top­lam proje alanının 55 bin metre­kare alanda gerçekleştirilen pey­zaj uygulamaları şirketin imza projelerinden biri oldu” dedi. Otu­zoğlu, Türkiye’den sadece hizmet ve bitki değil, aynı zamanda mü­hendislik gücü ve vizyon da ihraç ettiklerinin altını çizerek, “Böyle bir projenin benzer ölçekte Tür­kiye’de uygulanması; yerel tedarik zincirlerinin güçlenmesi, çevrey­le uyumlu yaşam alanlarının yay­gınlaşması, istihdama ve

Türkiye’nin turizm ve yatırım po­tansiyeline katkı sağlanmasına önemli destek sağlayacaktır” di­ye konuştu.

“Türkiye’den İtalya’dan 80 TIR bitki getirdik”

Karaoğlu Peyzaj’ın kurucu or­taklarından Mehmet Karaoğlu ise, projede sürdürülebilir ve es­tetik çözümler sunduklarını be­lirtti. 60 çalışanla 2 yıl bu proje­ye hizmet verdiklerini ifade eden Karaoğlu, şu bilgileri verdi: “138 bin metrekarelik toplam pro­je alanının büyük bir bölümünde kapsamlı yapısal ve bitkisel pey­zaj çözümleri üretilen ve sürdü­rülebilir uygulamalar gerçekleş­tirilen proje kapsamında, Kara­oğlu Peyzaj’ın İstanbul, Ankara ve Sakarya’daki fidanlıklarında ye­tiştirilen ve yanı sıra İtalya, İspan­ya, Sırbistan gibi geniş bir coğraf­yadan özel olarak getirilen bitkiler ve yapısal malzemeler, 80 TIR’lık bir sevkiyatla bölgeye ulaştırıldı.”

Yönetim Kurulu Üyesi Ya­sin Otuzoğlu ise yeşil çatı uygu­lamaları, akıllı sulama sistemle­ri ve yerel flora ile uyumlu bitki­lendirme çalışmalarıyla projeye sürdürülebilirlik vizyonu kazan­dırdıklarını ifade etti. Otuzoğlu, projeyle birlikte bölgedeki em­lak değerinde yüzde 12’lik bir ar­tış yaşandığını vurgularken, hem yerel ekonomiye hem istihdama katkı sağladıklarını belirtti.

“Balkanlarda referans oldu, yurtdışında büyüyoruz”

Bu projenin balkanlarda ken­dilerine referans olduğunu ifa­de eden Yasin Otuzoğlu, şirketin yurt dışındaki projelerine dair açıklamalarda bulundu. Şirketin daha önce Özbekistan’ın başken­ti Taşkent’te Intercontinental Oteli ve ofis alanlarını kapsayan karma kullanımlı bir projeyi ba­şarıyla tamamladığını belirten Otuzoğlu, Irak’ta bir proje üze­rine çalıştıklarını kaydetti. Otu­zoğlu, “Rusya’da bir otoyol proje­sinde görev aldık, Bulgaristan’da ise Sofya-Lyon otoyol projesi­ne katkı sağladık. Ayrıca Etiyop­ya’da yürütülen demiryolu pro­jesinde de yer aldık. Bu çeşitlilik, bize uluslararası alanda çok de­ğerli bir tecrübe kazandırdı” ifa­delerini kullandı.

 Peyzaj projeleri tüm yapılar için zorunlu değil

Yasin Otuzoğlu, Türkiye’de yeşil çatı gibi çevre dostu uygulamaların mevzuat açısından henüz yeterince desteklenmediğini belirtiyor. Otuzoğlu’na göre, yapı projelerinde statik, mekanik ve elektrik projeleri zorunlu tutulurken, peyzaj projeleri tüm yapılar için zorunlu değil. Bu durum, uygulamada büyük bir farklılık yaratıyor. “Bazı belediyeler 3000 metrekare üzeri yapılarda peyzaj projesi isterken, bazıları hiç talep etmiyor. Uygulamada birlik yok,” diyen Otuzoğlu, bu durumun şehircilikte sürdürülebilirlik açısından önemli bir eksiklik olduğunun altını çiziyor.

Otuzoğlu ayrıca, peyzajın sadece bitki düzenlemesi olarak algılanmaması gerektiğini, atık yönetiminden yağmur suyu altyapısına, çocuk oyun alanlarından spor alanlarına kadar pek çok unsuru kapsadığını vurguluyor. “Her yapı, bir mahallenin, her mahalle de bir kentin yapı taşıdır. Bu nedenle çevreci uygulamaların her projede asgari düzeyde zorunlu hale getirilmesi, dirençli ve sürdürülebilir şehirler için kritik bir adımdır.”

“Peyzaj projeye yüzde 15-20 değer kazandırıyor”

Yasin Otuzoğlu, peyzaj uygulamalarının genelde yatırımcılar arasında en son süreçte yapılan bir işlem olduğu için hep gider olarak görüldüğünü, fakat tam tersine peyzajın bir gayrimenkul projesinde yatırımın geri dönüşü en yüksek yatırımlardan olduğunu vurguladı.

Otuzoğlu, peyzajın yatırımcılara “ekstra maliyet” olarak değil, uzun vadeli değer ve kalite kazancı sağlayan bir stratejik unsur olarak görülmesi gerektiğini ifade ederek, “Genel olarak peyzaj uygulamaları, bir inşaat projesinin toplam yatırım bütçesinden yüzde 1-3 arasında pay alıyor. Ancak bu düşük oranlı yatırımın gayrimenkulün toplam değerine katkısı yüzde 15-20 arasında olabiliyor.

Ekosisteme yaptığımız bir birimlik yatırımın 4 ile 20 arasında projenin yerine ve niteliğine göre 360 derecede geri dönüşü oluyor. Bu sadece ekonomik değil, sosyal ve ekolojik anlamda da çok önemli kazanımlar sağlıyor. Peyzaj, yalnızca projeye değil; yaşama, doğaya ve topluma yapılan bir yatırımdır. Bu bilinçle hareket ettiğimizde hem kentlerimiz hem de yaşam alanlarımız çok daha dirençli ve sürdürülebilir hale gelir. Peyzaj bir gider kalemi değildir” dedi.

Sektörün dünyada büyümesi her yıl yüzde 7'yi buluyor

Küresel peyzaj ve yeşil altyapı endüstrisinin büyüklüğüne de değinen Yasin Otuzoğlu, sektörün 2024 itibarıyla yaklaşık 275 milyar dolar büyüklüğe ulaştığını, her yıl ortalama %6.97 oranında büyüdüğünü ve 2050 yılına kadar 375–380 milyar dolar seviyelerine ulaşmasının beklendiğini belirtti. Yasin Otuzoğlu, 1994-1995 yıllarında, Türkiye’nin süs bitkileri ihracatının yaklaşık 30 milyon dolar seviyelerinde, ithalatın ise 150 ile 200 milyon dolar arasında seyrettiğini ifade etti. 2022 yılı itibarıyla Türkiye’nin süs bitkileri ihracatının 130- 140 milyon dolara yükseldiğini kaydeden Otuzoğlu, bu gelişmelerin, Türkiye’nin Avrupa’daki rakiplerine kıyasla önemli bir avantaj sağladığını dile getirdi.

Hollanda’ya yapılan bitki ithalatı ihracata döndü

Şirketin Adapazarı'ndaki Adaplant adıyla fidancılık firması bulunuyor. Nesrin Otuzoğlu Karaoğlu, “Adapazarı’nda dış mekan süs bitkileri, ağaç üretiyoruz. Aslında bu süreç Hollanda’dan know how ve anaç bitki ithal ederek başladı ama şimdi Hollanda’ya bitki ihraç eder hale geldik” diye konuştu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar