“Bal dök yala”: Temizliğin ve disiplinin ekonomik gücü Japonya

Temizlik denince akla gelen ülkelerin ba­şında hiç kuşkusuz Japonya geliyor. Bi­zim “bal dök yala” atasözümüz, Japonya’nın cadde ve sokaklarını anlatmak için birebir. Tokyo’nun kaldırımları, metroları, ara so­kakları sanki her sabah yeniden cilalanıyor.

Ufak bir yağmur yağdığında bile kimsenin kapısının önü kirlenmez. Çünkü herkes ken­di önündeki kaldırımdan sorumludur. Bu bi­lincin kökünde kurallara saygı ve bireysel so­rumluluk anlayışı yatıyor.

Açık havada sigara içme, çöpünü evine gö­tür.

Japonya’da açık havada sigara içmek yasak. Sokağın ortasında ne bir izmarit, ne bir çöp var. Ayrıca çöp kutusu da yok. Çünkü orada çöp kutusunun eksikliği değil, zihniyetin olgunlu­ğu var. Slogan basit: “Çöpünü evine götür.” Ve insanlar bunu uyguluyor. Kimse sokakların o pırıl pırıl halini bozmaya cesaret edemiyor. 38 milyonluk Tokyo gibi dev bir metropolde bu­nu başarmak, bir yönetim başarısından öte, bir toplumsal bilinç mucizesi.

Elbette temizlik sadece sokaklarda değil. Ja­ponya’nın tuvaletleri, ergonomisi ve hijyen se­viyesiyle bir teknoloji harikası. Su sıcaklığın­dan oturma konforuna kadar düşünülmüş de­taylar, “temizlik medeniyettir” sözünü pratiğe döküyor. Bizde “temizlik imandandır” öz de­yişimiz vardır. Ama bunu tam olarak içselleş­tirdiğimiz söylenemez. Oysa Japonya disiplin, saygı ve teknoloji ile bunu başarmış. Özellikle tuvalet konusunda biz ve batılı ülkeler dahil tüm dünyanın Japonya’yı örnek alması gerek.

Disiplin, Japon toplumunun genetik kodu­na işlemiş. Dakikliğiyle ünlü Shinkansen (kur­şun tren) saniyesi şaşmadan hareket eder. Kor­na sesi duymadan milyonluk bir trafik akabilir. Bu düzenin temelinde, bireyden devlete kadar uzanan bir özdenetim kültürü vardır. Belki de Japonya’yı dünyanın en güvenilir ve temiz ül­kelerinden biri yapan şey, bu içsel denetimdir.

Japon ekonomisi

Japonya sadece temiz bir ülke değil, aynı za­manda ekonomik bir dev. 2025 itibarıyla Ja­ponya’nın gayrisafi yurtiçi hasılası (GSYH) yaklaşık 4 trilyon dolar, dünyada 4. sırada. An­cak 1990’larda 2. sırada olan Japonya, Çin ve Almanya’nın yükselişiyle birkaç basamak ge­rilemiş durumda. Buna rağmen kişi başına dü­şen gelir hâlâ 33–35 bin dolar civarında.

Japonya uzun yıllardır cari fazla veren bir ülke; 2024’te bu fazla 230 milyar dolar sevi­yesine ulaşarak rekor kırdı. Bu, Japon şirket­lerinin dünyanın dört bir yanında kazanç sağ­ladığını gösteriyor. Otomotivden robotik tek­nolojilere, yarı iletkenlerden makine sanayine kadar her alanda Japon ihracatı küresel bir güç. 2025 itibarıyla Japonya, ihracatta da dün­yanın 4. büyük ülkesi.

Nüfusun yaşlanması en büyük sorun

Bu parlak tablonun bir de gölgesi var: nü­fusun yaşlanması ve iç borcun artışı. Japon­ya’da yaş ortalaması 49’a yaklaşmış durumda. Sokaklarda temizlik yapan, rehberlik eden 70- 80 yaşındaki insanlar görmek sıradan. Devle­tin emeklilik yükü artarken, çalışma çağında­ki nüfus azalıyor. Bunun sonucu olarak kamu borcu da tarihin en yüksek seviyesinde: GSY­H’nin yaklaşık %230’u.

Japonya bu borcu dışarıdan değil, kendi vatandaşlarından alıyor. Devlet tahvillerinin büyük kısmı yerli bankalar, emeklilik fonla­rı ve Japonya Merkez Bankası tarafından tu­tuluyor. Yani Japonya dünyaya borçlu değil, tam tersine dünyanın alacaklı ülkesi. Ama yaşlanan nüfus nedeniyle bu modelin sürdü­rülebilirliği tartışılıyor.

Vergi oranları

Vergi sistemi ise bu dengenin temel taşla­rından biri. Kurumlar vergisi %30 civarında, gelir vergisi %5’ten başlayıp yüksek gelirlerde %45’e kadar çıkıyor. Katma değer vergisi (tü­ketim vergisi) genel olarak %10. Devlet bu ge­lirlerle sosyal güvenlik sistemini ve yaşlanan nüfusun yükünü taşımaya çalışıyor.

Sonuç

Japonya’nın bugünkü hikâyesi bize iki şey söylüyor:

Birincisi, temizlik ve disiplin, sadece fizik­sel değil ekonomik bir güçtür.

İkincisi, zenginlik, kurallara saygı ve ortak sorumluluk bilinci olmadan sürdürülemez.

Bizim “bal dök yala” çinsinden sokakları ya­ratmak için belki önce zihnimizi süpürmek ge­rekiyor. Japonya bize bunu hatırlatıyor: Te­mizlik bir kültür, kültür ise bir ekonomidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar