Yatırımcıyı bezdirmemek gerek

Zaman zaman bu kö­şede uygulamada karşılaşılan zorluklar­dan bahsetmeye çalışı­yoruz. Bunu yaparken hiçbir kişi veya kuru­ma da haksızlık yap­mama gayreti içerisin­de oluyoruz.

Yıllardır bu ülkede yatırım orta­mını iyileştirmek üze­re, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kuru­lu (YOİKK) çalışmalar yapmakta­dır. Güncelde bu kurulun başkan­lığı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından yürütül­mektedir. Sayın Yılmaz bu konu­da son derece tecrübeli ve geçmiş­ten bu güne konuya ilişkin birçok iyileştirmenin yapılmasında kat­kısı olmuş bir kişidir. Kaldı ki, ya­tırım ortamının iyileştirilmesi ko­nusunda zaman içerisinde önemli mesafeler de alınmıştır. Ancak bu­na rağmen bazı konularda hala da­ha yapılacak çok şey olduğunu gör­mekteyiz.

Belediye Gelirleri Kanunu güncellenmelidir

Belediyelerin muhtelif kaynak­lardan elde ettikleri gelirleri dü­zenlemek üzere Belediye Gelirle­ri Kanunu vardır. Bu Kanun ile be­lediyelerin alacağı birçok harç ve ücret düzenlenmiştir. Kanunun­da belediye meclislerine harca ta­bi olmayan konularda ücret belir­leme yetkisi verilmiştir. Aslında yasal düzenlemede bu yetki bazı harç konularını da kapsayacak ge­nişlikteydi. Ancak konuya ilişkin yasa maddesi Anayasa Mahke­mesine götürüldü.

Anayasa Mah­kemesi de haklı olarak harca tabi olan bir konuda belediye meclis­lerinin harç tutarı belirleme yet­kisinin Anayasaya aykırı olduğu­na kanaat getirerek söz konusu yetki hükmünü iptal etmiştir. İp­tal hükmünden sonrasında, bele­diye meclisleri ancak belirlenmiş bir harç veya ücret söz konusu ol­mayan durumlarda konuyu ücrete bağlama yetkisi kullanabilmeleri gerekmektedir. Esasen bu yönüy­le belediye meclisleri hiçbir ba­kanlıkta olmayan bir yetkiyi kul­lanarak adeta vergi ve harç koyma yetkisi kullanabilmektedir.

Bize göre, belediyelere bu dere­ce geniş yetki alanı tanınması çok da doğru değildir. Bu şekilde geniş yetki bırakılmasının mantığı; her ne kadar belediyenin bulunduğu il veya ilçenin gelişmişlik düze­yi ve gelir seviyesine göre farklı ücretler belirleyebilme esnekli­ği sağlama amacı taşısa da; alt ve üst sınırların kanunla belirlen­mesi ve belediye meclislerinin bu alt ve üst sınır çerçevesinde yetki kullanması çok daha yerinde ola­caktır. Bu durum bir kamu hizme­ti olarak harca veya ücrete bağ­lı olan bir hizmetin bedelinin ön­görülebilir olması bakımından da son derece önemlidir.

Keyfi sayılabilecek tutarlarla karşılaşılabilmektedir

Konuya ilişkin bir örnek vere­cek olursak; faaliyet ruhsatı bele­diyelerce verilen ve harca tabi bir durumdur. Bir ticari veya sınai iş­letme faaliyete başlamadan önce belediyeden faaliyet ruhsatı al­ması gerekmektedir.

Faaliyet ruh­satı bulunsa dahi tüzel kişilerde birleşme, devir gibi durumlarda ortaya çıkan yeni tüzel kişilik adı­na bu ruhsatın yenilenmesi gerek­mektedir. Doğal olarak daha önce harca bağlı olan bir durumun ye­nileme işlemi sırasında harç be­delinin de önceki bedele göre da­ha düşük tutarda olması gerekir. Belediye Gelirleri Kanununda bu­na ilişkin harç tutarı belirlenmiş­tir. Ancak burada bir eksiklik de söz konusudur. O da, harç tutarı­nın güncel hale getirilmesinin ih­mal edilmiş olmasıdır.

Bu nedenle günümüz koşullarında bu ve ben­zeri bazı harç tutarları çok sem­bolik duruma gelmiştir. Belediye meclisleri de çoğunlukla harca ta­bi olan konu olup olmadığına bak­maksızın birçok konuda yeni harç veya ücret tutarı belirlemek gibi bir alışkanlık edinmişlerdir. Bazı zamanlarda da belirlenen bu yeni harç veya ücret tutarları gereğin­den fazla yüksek boyutlara ulaşa­bilmektedir. Bu da belediyelerle vatandaşları ihtilaflı hale getiren durumların gün geçtikçe artması­na neden olmaktadır.

Yine bu köşede daha önce di­le getirdiğimiz üzere, en son arsa ve arazi takdir komisyonlarınca birçok il ve ilçede metrekare bi­rim değerleri ölçüsüz bir şekilde artırılarak belirlenmiş, neredey­se bölgesindeki tüm vatandaşları belediyelerle ihtilaflı hale getiren bir sonuca yol açmıştır.

Ne yapılmalı?

Bize göre yapılması gereken: belediye yetkililerin de içerisinde bulunduğu bir komisyon çalışma­sı ile il ve ilçeler için birkaç kade­me belirlenmek suretiyle Beledi­ye Gelirleri Kanunun güncel hale getirilmesi, belediyelerin alaca­ğı tüm harç ve ücret konularının yasal çerçeveye oturtulması, harç veya ücretlere ilişkin alt ve üst sı­nırların yasayla belirlenmesidir. Merkezi hükumette olmayan ver­gi ve harç koyma yetkisinin bele­diye meclislerinden alınmasıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar