Semerkant ve Buhara üzerine

İnsanlığın bildiği en eski ve önemli tica­ret yolu İpek Yolu’nun ana noktalarından olan iki şehir Semerkant ve Buhara.

İpek yolu milattan önce 200’ler ila MS. 1600’lü yıllar arasında Çin’den başlayıp orta As­ya üzerinden Anadolu ve Avrupa’ya kadar uzanan temel ticaret yoludur. Semerkant ve Buhara da uzun yıllar ipek yolu güzerga­hında önemli birer ticaret merkezi olmuş­lardır.

Bu şehirler ticaret merkezi olmanın ötesinde ayrıca tarihi değerleri bakımın­dan da mutlaka görülmesi gereken kıymet­li kültür miraslarının da bulunduğu yer­lerdir. Günümüzde Semerkant‘ın nüfusu 500.000’in biraz üzerinde, Buhara’nın nü­fusu ise 250.000 civarında. Her iki şehir de gezilip görülecek tarihi mekanlar bir hayli fazla. Bunlardan bir kısmı UNESCO Dün­ya Mirası listesine de girmiş bulunuyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan bazı yerler

Semerkant’ta:

Registan Meydanı ve Medreseler. Burada bulunan üç medrese binası 1400-1700 yıl­ları arasında yapılmış, en eskisi Uluğ Bey Medresesi, diğerleri aslan suretlerinin bu­lunduğu 1600 lü yılların ilk yarısında yapıl­mış Şirdar Medresesi, üçüncüsü ise altın va­raklı işlemelerin bulunduğu Tilla-Kari Med­resesi 1640-1660 yılları arasında yapılmış. Bu medreselerde kullanılan çiniler ve yapı­ların muhteşemliğinden insan gözünü ayı­ramıyor.

Diğer eserler olarak; Emir Timur türbesi, Bibi Hanım Camisi, Afrasiab pazarı, sahabi­lerden de yatanların bulunduğu Şahı Zinde Nekropolu (Anıt mezarlığı) ve çağına göre görüp etkilenmemenin mümkün olmadığı Uluğ Bey Rasathanesi.

Buhara’da:

Buhara’da bulunan eserler Ark Kalesi ha­riç, Semerkant’takilere göre kısmen daha mütevazı ancak şık ve bir o kadar da göz alı­cı yapılar.

En görkemli olan eserlerden biri Kalyan Minaresi, Kalyan Camii, Mir-i Arab Med­resesi, Buhara Hanlığı’nın 5. Yüzyılda hü­küm sürdüğü Ark Kalesi, dört minareli kü­çük yapının bulunduğu Chor Minor Med­resesi, Zerdüştlük tapınağı üzerine inşa edilmiş olan Magoki Attori Camisi, Lebi Ha­vuz Kompleksi, ve Kuyumcular Çarşısı, başa giyilen giysi satıcılarının bulunduğu Başlık­çılar Çarşısı ve döviz bozanların bulunduğu Sarraflar Çarşısı (Toki Zargaron, Toki Tel­pak Furushon, Toki Sarrafon)’nı belirtebi­liriz.

Buhara tarihi yerler bakımından çok kom­pakt kolay ulaşılabilir durumda. Gezer­ken mistik bir ferahlık hissine kapılmamak mümkün değil.

Buhara ve Semerkant’ta bulunan tüm önemli tarihi yapılar cepheye bakan üçlü ya­pılar şeklinde konumlandırılmıştır. Bu yö­nüyle de yapılar haşmetli bir görünümdedir.

Ekonomik durum ve fiyatlar

Özbekistan’da, en önemli turistik yerle­ri olan Semerkant ve Buhara en büyük şeh­ri Taşkent fiyatlarında en pahalı olduğu şe­hirler sayılır. Ancak buna rağmen en turis­tik restoranda dört kişi 100-150 $ civarında gayet güzel bir akşam yemeği mümkün. Ül­kedeki enflasyon oranı hafif artış eğilimi gösterse de, genel olarak yıllar itibari ile %10’un altında %8,5-9,5 aralığında. Yaz ay­ları gıda fiyatları nedeniyle aylık enflasyon ülke genelinde en düşük seviyelerinde ger­çekleşiyor.

Ülkede ücretlerle ilgili duruma baktığı­mızda ise ortalama ücretlerin 350- 400 $ aralığında olduğunu öğreniyoruz. Nispeten çalışma alanlarının daha fazla olduğu Taş­kent’te ücretler kısmen daha yüksek. Orada da 450-550 $ genel ücret seviyesi olarak gö­rülüyor. Bu nedenle halkın önemli bölümü çalışmak için Rusya’nın Büyükşehirlerine gitmeyi tercih ediyor.

Sosyal yaşam

Özbekistan’da genel olarak daha yumu­şak huylu sıcakkanlı insanlar olduğunu göz­lemliyoruz. Ülkenin ana dili Özbekçe an­cak ülkede Özbekler dışında yaşayanlar da olduğundan hala daha Rusça ortak dil gibi duruyor. Turistik mekanlarda İngilizce ve Türkçeyle de anlaşmak mümkün. Hatta ço­ğu mekanda Türkçe anlaşmak daha kolay di­yebiliriz. Bunda gelen Türk turistlerin etkisi olduğu kadar çalışmak veya eğitim vs. muh­telif vesilelerle Türkiye’ye gelmiş olanların da etkili olduğunu söyleyebiliriz.

Yazara Ait Diğer Yazılar