Bir faiz indiriminin anatomisi

Son dönemde hem enflasyon beklentilerinde, hem de or­ta-uzun vadede ekonomiyi den­gede tutarak enflasyonda düşü­şü sürdürecek reel faize ilişkin beklentilerde yükseliş gözleni­yor. Bu durum, TCMB’nin son fa­iz indiriminden sonra piyasa fa­izlerinin ya yükselmesine ya da indirimden etkilenmeden faz­la değişmemesine yol açmıştır.

Ekonomi açısından daha önemli olan piyasa faizlerini düşürmek için Merkez Bankasının faiz in­dirimleri tek başına yeterli olma­makta, enflasyonun düşeceğine dair ikna edici politikalar daha belirleyici olmaktadır.

Reel faiz beklentisi yükseliyor

Faiz, ekonomide tasarruf ile yatırımı dengeleyen temel fiyat olduğu için önem taşır. Fonların bugünden geleceğe aktarılma­sının maliyetini belirler; bu ne­denle büyüme, tüketim ve yatı­rım kararlarını doğrudan etkiler. Reel faiz, yani enflasyondan arın­dırılmış faiz ise ekonomik davra­nışları belirlemede en işlevsel göstergedir.

Reel faizin gelecekteki seviye­sine ilişkin beklentiler özellikle son faiz indirimi sonrasında be­lirgin şekilde yükselmiş görünü­yor. Bu eğilim, TCMB’nin aylık bazda düzenlediği Piyasa Katı­lımcıları Anketi’ndeki verilerden takip edilebiliyor.

TCMB bu ankette ağırlıklı ola­rak finans sektöründe çalışan ekonomistlere, gelecek 12 ve 24 aya ilişkin enflasyon ve politika faizi beklentilerini soruyor. No­minal faiz ile enflasyon arasında­ki fark hesaplandığında piyasa­nın reel faize yönelik beklentileri ortaya çıkıyor.

Özellikle ekim ayından itiba­ren enflasyon beklentilerinde belirgin bir bozulma gözleniyor. 2026 yılsonu enflasyon beklen­tisi eylül ayındaki %20,8 seviye­sinden kasım ayında %23,2’ye yükseldi. Gelecek 12 aylık enflas­yon beklentisi ise aynı dönemde 1,2 puan artarak %23,5 oldu.

Enflasyon beklentilerinde­ki bu artışla birlikte politika fa­izi beklentileri de yük­seliş eğiliminde. 12 ay sonrası için beklenen politika faizi, eylül ayın­da %27,3 iken ekim ayın­da %29,3’e çıktı.

Grafikte de görüldü­ğü gibi, politika faizi ile enflasyon arasındaki farka karşılık gelen 12 ay sonrası reel faiz beklen­tisi, politik belirsizliklerin arttığı ve TCMB’nin yeniden faiz artır­dığı mart ayından itibaren yükse­lişe geçerek 2 puanlık artışla %5 civarına geldi. Ekim ayına kadar bu seviyelerde yatay seyrettikten sonra kasım ayında yeniden yük­selerek %6 civarına ulaştı.

Piyasa faizlerine ters etki

Ekonomistlerin daha seyrek revize ettiği uzun vadeli beklen­tilerde bile kademeli bir artış gö­rülüyor. Enflasyonun %17,7’ye düşmesinin beklendiği 24 ay sonrasına ilişkin reel faiz beklen­tisi, faiz indirimlerinin başladığı temmuz ayından bu yana 0,6 pu­an artarak %3,3 seviyesine yük­seldi. Bu da 2019’dan beri hesap­lanan en yüksek değerdir.

Reel faizdeki bu artışın piya­sa faizlerine yansıdığı izleniyor. Eylül sonunda %56 seviyesine kadar gerileyen ortalama tüketi­ci kredi faizi (KMH hariç), 7 Ka­sım itibarıyla %59,3’e yükseldi. Ticari kredi faizindeki artış ise aynı dönemde 0,6 puanla daha sınırlı kaldı ve faiz 7 Kasım iti­barıyla %53,4 oldu.

Başka bir gösterge olarak Ha­zine’nin tahvil faizleri ince­lenebilir. Faiz indirimlerinin başladığı temmuz ayından bu yana 2 yıllık tahvil faizi %40 se­viyesinde yatay seyrederken, 5 yıllık tahvil faizi yaklaşık 1 pu­an artarak %36,7 seviyesine çıktı. Son faiz indiriminin ar­dından faizlerde kayda değer bir değişiklik görülmedi.

Enflasyon görünümü bozu­lurken yapılacak bir faiz indiri­minin, piyasa faizleri açısından tersine yükseltici bir etki yara­tabileceğine önceki yazılarımda dikkat çekmiştim. Son gelişme­ler bu değerlendirmeyi destekli­yor. Erken faiz indirimi, enflas­yon beklentilerindeki yükselişi hızlandırmanın yanı sıra orta ve uzun vadede beklenen reel fai­zin de artmasına yol açıyor. Hem enflasyon beklentilerinden hem de reel faiz beklentilerinden et­kilenen nominal faizler ise son faiz indiriminden ya olumlu yönde etkilenmiyor ya da tam tersine yükseliyor.

Bu durum, enflasyonla müca­delenin kritik önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Enflasyon­la mücadelede verilecek en kü­çük gevşeme sinyali, beklenti­lere ve bu kanal üzerinden hızlı biçimde piyasa fiyatlamalarına yansıyor. Ayrıca beklentilerin ve piyasa fiyatlamalarının bu kadar hızlı tepki vermesi, enflasyon al­gısındaki kırılganlığın sürdüğü­nü de hatırlatıyor.

Bir faiz indiriminin anatomisi - Resim : 1

Yazara Ait Diğer Yazılar