BIST’teki gerileme ve açıklanan finansallar potansiyeli artırdı

Üzeyir DOĞAN
Üzeyir DOĞAN PİYASANIN İÇİNDEN

Geçen haftanın ilk bölümünde jeopolitik gelişmeler gündemin ön sıralarında yer alırken, son günlerde jeopolitik gelişmelere tepkilerin daha sınırlı kaldığını gördük.

Açıklanan üçüncü çeyrek finansallarının genellikle beklentilerden daha olumlu gelmesi ve yurtdışında Fed toplantısı sonrası oluşan pozitif hava endeksteki düşüşü sınırlarken, tepki hareketleri için zemin hazırladı. Geçtiğimiz hafta Çarşamba gün sonuna doğru başlayan tepki hareketi Perşembe ve Cuma da devam etti.

Bu haftaya başlarken de olumlu havanın korunduğunu gördük. Gerek endeksteki düşüş gerekse açıklanmaya devam eden üçüncü çeyrek sonuçlarının etkisi ile BIST’in piyasa çarpanlarında önemli ölçüde geri çekilme yaşandı. Ekim başında 8,40’a kadar yükselen BIST 100 fiyat/kazanç oranı geçtiğimiz hafta 6,5 civarına kadar geriledi. Bu hafta başında ise 6,8 civarında bulunuyor.

Endeksteki ve dolayısıyla çarpanlarda yaşanan bu gerileme endeks bazında da birçok hisse senedinde de potansiyel getiriyi yeniden artırmış durumda. Hem içeride hem dışarıda esen olumlu hava da endeksteki yükseliş için zemin oluşturuyor.

İçeride açıklana enflasyon raporu sonrası CDS primlerinde yaşanan düşüş, açıklanan kuvvetli finansal sonuçlar ve ekim ayı enflasyonunun beklentilerin altında kalması, dışarıda ise Fed faiz kararı sonrası verilen ılımlı mesajlar ve tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin altında kalması bu olumlu havayı destekleyen unsurlar. Fed Çarşamba günü sona eren kasım ayı toplantısında piyasadaki beklentilerle uyumlu olarak faiz oranlarında değişime gitmedi ve politika faizini 22 yılın zirvesi olan %5,25 - %5,50 seviyesinde korudu.

Fed Başkanı Powell toplantı sonrasında parasal sıkılaşmanın tüm etkilerinin henüz hissedilmediğini ve temkinli hareket ettiklerini vurguladı. Enflasyonun hedefe yaklaştığına emin olana kadar sıkı duruşun korunacağını, para politikası duruşunu yeterince kısıtlayıcı hale getirmeye kararlı olduklarını ve şu an faiz indiriminin gündemlerinde olmadığını söyledi.

Fed Başkanı Powell’ın açıklamaları piyasalarda önceki söylemlerine kıyasla biraz daha güvercin bir tonda algılanırken, özellikle finansal koşullardaki sıkılaşmaya dikkat çekmesi ve temkinli hareket ettiklerine ilişkin vurgusu faiz artışı ihtimalini tamamen dışlamasa da olası bir faiz artış endişelerini azalttı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın son Enflasyon Raporu toplantısını 2 Kasım Perşembe günü gerçekleştirdi. TCMB, 2023 yılı enflasyon tahminini %58’den %65’e yükseltirken, 2024 yılı tahminini %33’ten %36’ya çıkardı. 2025 enflasyon tahmini ise yüzde 15'ten yüzde 14'e çekildi.

TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, görevlerinin fiyat istikrarı ve sonucunda dezenflasyonun kısa sürede tesis edilmesi, enflasyonun tek haneye indirilmesi olduğunu söyledi. Erkan, enflasyonda düzelme görülene kadar parasal sıkılaşmanın devam edeceğini vurguladı.

Cuma günü ise yurt içinde ekim ayı enflasyon rakamları açıklandı. Ekim ayı TÜFE verisi aylık bazda piyasadaki medyan beklenti olan %4,18 rakamının altında %3,43 oranında artış kaydetti ve yıllık TÜFE %61,53 seviyesinden %61,36’ya geriledi. Ekim ayında TÜFE’de yavaşlama gözlenirken, ÜFE tarafındaki yavaşlama daha belirgin oldu. ÜFE ekim ayında %1,94 oranında artış kaydetti ve yıllık ÜFE %47,44’den %39,39 seviyesine geriledi.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar