Görünüm değişti şimdi ne olacak?

Üzeyir DOĞAN
Üzeyir DOĞAN PİYASANIN İÇİNDEN

Moody’s aralık ayında pas geçtiği değerlendirmesini 12 Ocak’ta yaparak Türkiye’nin kredi notunu “B3” olarak teyit ederken, not görünümünü “durağan”dan “pozitif ”e çevirdi.

Görünümün pozitife çevrilmesindeki ana neden ekonomi politikalarındaki değişiklik ve özellikle de para politikasının ortodoks politikalara dönüştürülmesi olarak gösterildi. Enflasyon dinamiklerinin değişmeye başlaması ve artan TCMB rezervlerinin de kırılganlığı azalttığı yorumlarına yer verildi. Aslında bu gerekçeler aralık ayında pas geçilen değerlendirme döneminde de geçerli olmasına karşın Moody’s takdirini bu şekilde yaptı.

Kredi notlarının ekonomik değerlendirmeler yanında siyasi gerekçeleri olduğu bilinen bir gerçek. Aralık ayında pas geçilen değerlendirme sonrasında İsveç’in NATO’ya katılım protokolüne, 26 Aralık’ta TBMM Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilmişti. Yılbaşında çalışmalarına ara veren TBMM bugün itibariyle çalışmaya başlayacak.

Çok geçmeden muhtemelen de ocak ayı içerisinde İsveç’in NATO üyeliği konusunda nihai kararın verileceği TCMB gündemine gelmesi bekleniyor. Buradan çıkacak nihai kararın, komisyondan çıkan kararı teyit etmesi durumunda başta Türkiye – ABD ilişkileri olmak üzere batı ile ilişkilerde bir ivme getirmesi muhtemel. Bu yönde atılacak bir adımın kredi derecelendirme kuruluşlarının kararları üzerinde de etkisi olacaktır.

Not artırımları ne zaman?

Moody’s not artırımı konusunda geri kalmış olsa da bu yıl içinde kredi derecelendirme kuruluşlarından birden fazla not artışı görme ihtimalimiz hala oldukça yüksek. Türkiye’nin CDS primleri aslında kredi derecelendirme kuruluşlarının imtina ettiği not artışlarını fiyatlara yansıtmış durumda. Her ne kadar kredi not artışı geriden gelen bir gösterge olsa da uzun süredir gelen not düşüşleri ardından yapılacak ilk not artışın manşet etkisi oluşturacağını, bunun da piyasalarımızdaki pozitif havaya katkı sağlayacağını düşünüyoruz.

Borsada beklentiler

Geçen yılı 7470 seviyesinden kapatan BIST 100 endeksi geçtiğimiz haftanın son günü 8000 puan seviyesini aşarak yükselişini ivmelendirdi. Cuma günü ayrıca BIST 100’de işlem hacmi de uzun zaman sonra önemli bir artış kaydederek, 123 milyar TL civarına yaklaştı.

Bu rakam 26 Ekim’den sonra gördüğümüz en yüksek tutar oldu. Bu haftanın ilk gününde de 8000 puan civarında dalgalı bir seyir izledik. Endeksin 8000 gibi önemli bir seviye üzerinde yaptığı haftalık kapanış bu hafta için de umut oluşturdu.

Yeni bir sürprizlerle karşılaşmaz isek endeksteki ana şirketlerin görece düşük çarpanları ve BIST 30 ve BIST 100 endeks bazındaki düşük çarpanları bu alanda potansiyelin devam etmesini sağlıyor. Her ne kadar yılın ilk haftasında sınırlı yabancı çıkışları görsek de geçen yılın son iki ayında görülen yabancı girişlerinin ivmelenerek bu yıl da devamının gelmesini bekliyoruz. Bu durum endekste geçtiğimiz yıl görülen zirvelerin çok yakın bir zamanda yeniden test edilmesini sağlayabilir.

Önceki haftalarda da bahsettiğimiz gibi bu süreçte ilk aşamada endeksin büyük ölçekli, likiditesi kuvvetli ve yabancıların tanıdığı bildiği, üzerine araştırma raporları yazılan hisselerinin daha avantajlı kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Bu grubun hareketi belli bir seviyeye ulaştığında ise geri kalan sektör ve hisselerde özellikle de sınai endeksinde sert hareketler görebiliriz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar