Bozcaada’da makarnayla yemek hikayeleri yazıldı

Filiz Makarna'nın Bozcaada’da ada lezzetlerinin tanıtılması amacıyla düzenle-diği “Bu Yemek Senin Hikayen” adlı gastronomi etkinliğinde, ada mutfağının makarnayla, bulgurla ve kuskusla nasıl harmanlandığına tanıklık ettik.

Bir tarafta üzüm bağları, diğer tarafta zeytin ağaçları ve kı­zılçamlar. Bir tarafta Rum ma­hallesinin taş evleri, diğer taraf­ta Türk mahallesinin cumbalı ko­nakları… İşte Filiz tarafından ada lezzetlerinin tanıtılması amacıy­la Bozcaada’da düzenlenen “Bu Yemek Senin Hikayen” adlı gast­ronomi etkinliği böyle bir atmos­ferde gerçekleştirildi.

Germiyanoğlu’nun sofrası

İki gün boyunca bağ ve bostan hasadı, atölyeler, yürüyüşler ve özel menüler eşliğinde gerçekleş­tirilen etkinliğin ilk gününde, Boz­caada’nın yaşayan tarihi ve Ren­gigül Konağı’nın kurucusu Özcan Germiyanoğlu’nun bağ evinde ku­rulan bağ sofrasında bir araya gel­dik. Adanın en eskilerinden olan ve yıllardır özenli ada sofralarıyla tanınan Germiyanoğlu’nun, kuzu etli Filiz yüksük makarnalı güveç, burgu makarnalı bamya salatası gibi özel tariflerini, zeytin ağaçla­rının altında ve üzüm salkımları manzarası eşliğinde deneyimle­me fırsatı bulduk.

Coğrafi işaretli çavuş üzümü

İkinci gün, Mehmet Talay’ın önderliğinde, Bozcaada’nın en eski ailelerinden Talay Ailesi’nin sahibi olduğu Talay Bağ Bosta­nı’nda yetiştirilen mevsim seb­zeleri ve coğrafi işaretli “Çavuş Üzümü”nün hasadıyla başladı.

Sosyal antropolog ve yemek ya­zarı Ümit Hamlacıbaşı rehberli­ğinde adayı gezerken, Hamlacı­başı bize adada denizciliğin kuv­vetli olduğunu ama bir yandan da adanın tarih boyunca hep buğday ambarı işlevi gördüğünü anlattı.

Antik adı “Tenedos” olan Boz­caada, antik dönemde stratejik konumu nedeniyle hem tarım hem de deniz ticareti açısından önemli bir merkezdi.

Adanın, Troya Savaşı sırasın­da askeri lojistik üs ve erzak de­posu olarak kullanıldığı düşünü­lüyor. Ada, verimli toprakları ve rüzgarlı ama ılıman iklimi saye­sinde buğday, arpa gibi tahılların yetişmesi için uygundu. Roma ve Bizans dönemlerinde de özellik­le Çanakkale Boğazı’nın girişinde olması sebebiyle tahıl ticareti ya­pan gemiler için bir ikmal ve depo noktası görevi gördü.

İmece usulü yemek atölyesi

İkinci gün ayrıca sanatçı ve be­lediye meclis üyesi Hülya Talay Koloğlu’nun rehberliğinde dü­zenlenen ada mutfağı atölyesine konuk oluyoruz. Atölyeye katı­lanlar, Koloğlu’nun öncülüğünde, adanın eşsiz coğrafyasında yeti­şen ve kendi hasat ettikleri doma­tes ve kabak gibi ürünleri makar­na ve bulgur gibi ürünlerle bir­leştirerek yepyeni tarifler ortaya çıkardı.

Mardin Bulgurlu çiğ dolma, Ça­nakkale domatesi soslu, fesleğen­li ve ada peynirli sapagetti, kus­kuslu tandır ahtapot gibi yemek­ler, imece usulüyle ve hep birlikte pişirildi.

Bozcaada’da makarnayla yemek hikayeleri yazıldı - Resim : 1

Asma6’da deniz ürünleri

Etkinliğin finali ise ada mut­fağını çağdaş bir bakışla yorum­layan Asma6 restoranda yapıldı. Asma6’nın kurucusu Esra Talay, çocukluğundan beri yazlarını ge­çirdiği adaya evlendikten son­ra tamamen yerleşen ve Bozcaa­da’nın gastronomi çıtasını yukarı taşımak için çalışan bir girişimci.

Talay, Mardin bulgurlu midye salma, deniz mahsullü mantı ma­karna, irmikli ıtırlı üzüm peltesi gibi özel yemeklerle katılımcıla­rı ağırladı. Talay, adanın mutfak kültüründe erişteden arpa şehri­yeye birçok makarna türünün yer aldığını da anlatıyor.

Filiz Pazarlama Müdürü İdil Cihangir, Bozcaada deneyimi için şunları söyledi: “Biz, adada tattığımız her bir yemeğin, fark­lı anılardan gelen ilhamla, bugü­nün yaratıcılığıyla ve doğduğu toprakların yerel malzemeleriy­le iç içe geçtiğinin altını çizmeye çalışıyoruz.”

Yazara Ait Diğer Yazılar