Cari açıkta gidişat fena değil

Emrah LAFÇI
Emrah LAFÇI Ekonominin Doğası emrah.lafci@dunya.com

Dış ticaretle ilgili verileri almaya devam ediyoruz. Elimizde hem ekim ayının TÜİK ve TCMB tarafından hazırlanan detaylı verileri var hem de kasımın Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan verileri var. Buna göre kasımda 28.9 milyar USD ithalat, 23 milyar USD ihracat yapmışız.

Aylık ihracatın ithalatı karşılama oranı %79.5. Son 12 aya baktığımızda 365.4 milyar USD ithalatımız, 255.8 milyar USD ihracatımız var. İhracatın ithalatı karşılama oranı %70, dış ticaret açığımızsa 109.5 milyar USD. Bir de cari açık var biliyorsunuz, dış ticaret açığının kardeşi. Cari denge rakamları içinde hizmet gelirleri, faktör gelirleri vesaire var.

Buradaki hizmet gelirleri bizim için önemli. Çünkü turizm bu sınıflandırmanın altında. Neyse ki turizmde fazla veriyoruz da bir miktar dengelenme söz konusu. Peki ne kadar. Orada da elimizde ekim rakamları var. Ekim itibarıyla son 12 aylık veriye baktığımızda cari açığımız 50.7 milyar USD. Bunlar devasa rakamlar.

Aslına bakarsanız son 10 yılda sadece 2013’te bu rakamın üzerinde cari açık vermişiz. O da 55 milyar USD. Biliyorsunuz ihracatımızı etkileme kapasitemiz sınırlı ama ithalatı politikalarımızla etkileyebiliyoruz. Üretimde frene basarak enerji ve hammadde ithalatımızı azaltmak ve dış ticaret dengesini iyileştirmek mümkün. Şu anda yapılan da biraz o.

Altın ve enerjinin etkisi

Diğer taraftan altın ve enerji hariç dış ticaret rakamlarına özel önem gösteriliyor.

Hatta buna çekirdek dış ticaret açığı/cari açık deniyor. Altın ithalatının üretimle bağlantısı olmadığı için ve ülkemizde bir varlık olarak da kaldığı için ayrı tutulmasını anlayabiliyorum. Fakat enerjinin dışarıda bırakılması başka bir mesele. Çünkü biz o enerjiyi günün sonunda kullanıyoruz ve ihracat yapacağımız üretimin içinde de yer veriyoruz.

Böyle olunca mala dönüşmüş şekilde ihracatın içinden ayrıştırılmayan enerji, ithalattan dışlanmış oluyor. 2022’de özellikle bu konunun yoğun şekilde gündemde olmasının nedeni enerji ithalatının çok yüksek olmasıydı. Bunda enerji fiyatlarının yüksek seyretmesinin büyük etkisi oldu. Ukrayna-Rusya savaşı sonrası hem petrol hem doğalgaz fiyatlarındaki artışın faturası çok yüksek çıktı. 2022 enerji ithalatı 96.5 milyar USD oldu.

Bu rakam 2013-2021 yılları arasında ortalama 42.5 milyar USD’ydi. Yukarıda söylediğim enerji hariç bakma konusuna ihtiyatlı yaklaşılması gerektiğine tezat bir şey söylediğimin farkındayım. Ama burada fiyat ve miktar etkisinin ayrıştırılması gerektiğini düşündüğüm için enerji fiyatları ve enerji faturası konusunda özel parantez açtım. Altına da az sonra değineceğim.

2023’te vaziyet

Enerji tarafında 2023 için durum nedir peki? Ekim itibariyle son 12 aylık enerji ithalatı faturamız 73.1 milyar USD. 2022 kadar kötü olmasa da önceki yıllardaki olumlu fiyat etkisinden bahsedemiyoruz.

İyi haber aylık enerji ithalatı faturamızın düşüyor olması. 2022’de aylık ortalama enerji ithalatımız 8 milyar USD’yken, son 6 ayda bu rakam yaklaşık 5 milyar USD. Bu da bizi enerji fiyatları bu seviyelerde giderse yıllık 60 milyar dolarlık bir enerji ithalatına götürür.

Bakan Şimşek’in bahsettiği GSYH’nın %2’sine denk gelecek cari açık hedefine gitmemiz için biraz da enerji fiyatlarının yardımı gerekecek. 1 trilyon dolarlık bir ekonomide cari açığın GSYH’ya oranının %2 olmasıyla %5 olması arasında 30 milyar dolarlık bir fark var. Yukarıda verdiğim enerji ithalat rakamlarındaki sapmalar enerji fiyatlarının bu hedefler üzerinde ne derece etkili olduğunu gösteriyor.

2023 parasal olmayan altın ithalatımız açısından en kötü yıllarımızdan biri. Ekim itibarıyla son 12 aylık ithalat bu alanda 31.7 milyar USD. Aylık ortalama 2.6 milyar USD. Buradaki en büyük motivasyonun düşük faizlere karşı tasarruf sahibinin kendisini koruma çabası olduğu malum.

Faizlerdeki yükseliş bu faturayı da aşağı çekiyor. Nitekim eylül ve ekim altın ithalatı ortalaması 1.9 milyar USD. Mevcut politikanın devamı durumunda bu rakamın da aşağı gelmesi muhtemeldir. Velhasıl kadim problemiz olan cari açık meselesi dünya enerji ve altın fiyatlarının yardımı ve mevcut politikanın sürdürülmesiyle oldukça hafifleyecek gibi gözüküyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar